20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Türk Picassosu küllerinden doğuyor

Batılıların ‘Türklerin Picassosu’ olarak adlandırdığı Mustafa Râkım Efendi, sadece sanatının gücü ile değil kayıp eserleriyle de Picasso ile yarışıyor.

SELİM EFE ERDEM27 Ekim 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Türk Picassosu küllerinden doğuyor

Sultanların tuğrasından, kendi eliyle hazırladığı Mushaflara, hatta medresesi ve vakfı bile bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Râkım Efendi türbesi restorasyonunu gerçekleştirirken unutulmaya yüz tutmuş bir medeniyetin kilometre taşlarından birini daha gün yüzüne çıkardı. Eski medrese şimdi hat merkezi olarak yeni Rakım Efendiler yetiştirecek.

Restorasyon tamamlandığında hattat Kazasker Mustafa Râkım Efendi Türbe ve Medresesinde ortaya çıkan ilk eserlerden biri öğrencilerince yazılan bir kitabeydi. Râkım Efendi’nin “Rahmetu’l-âhi Teâlâ “Sâbıkan Sadr-ı Anadolu ve Hâzin-i kelâmu’r-Rabbânî. Hattât Mustafâ Râkım Efendi rûhiçün Fâtiha - 1241 Ketebehu Mustafâ Râkım” yazılı kitabesinde üstadın ismi bile okunmaz olmuştu. 

Türbenin bahçesi kazılınca ortaya bir de medrese çıktı. Râkım Efendi, doruk noktasına ulaştırdığı sanatının devamı için ölmeden iki sene önce bir medrese kurdurmuş hatta bu medresenin ayakta kalabilmesi için kurduğu vakfa servetini de bağışlamıştı. 

İSTANBUL’A İMZASINI ATTI

Sultan II. Mahmud’un kızı Atıyye Sultan’ın düğününe dair vesikalarda yer alan davetlilerden bahsedilirken “Nakşiye’den Zincirlikuyu kurbünde Mustafa Râkım Efendi Tekkesi şeyhi Mehmed Murad Efendi” sözleri tekkesini, 5 Kasım 1849 ve 18 Mayıs 1852 tarihli muhasebe kayıtları ise ‘Râkım Efendi Vakfı’nı ve Rakım Efendi’nin tasavvufla iç içe bir Nakşibendî sâliki olduğunu ortaya çıkardı. 

Vakıf senedinden anlaşıldı ki, Râkım Efendi’nin Eyüp Sultan Camii için bizzat hazırladığı Mushaf’ın da akıbeti meçhuldü. Binlerce eser vermişti ve ‘Rakım Hattı’ diye bir ekol de oluşturmuştu. Ama günümüze sadece yaklaşık 100 eseri ulaşabildi. Büyük ustanın kullandığı kalem ağzının 3 cm kalınlığında sulu, siyah mürekkeple 43 m. uzunluğunda olduğuna dikkat çeken İslam Ansiklopedisi, Râkım Efendi için “Fatih Nakşidil Sultan Türbesi hazîresi Akdeniz ve Karadeniz giriş kapıları ön ve arka cephelerinde taşa hakkedilmiş celî sülüs âyetler, türbe kubbe kuşağında İnsân sûresiyle Eyüp’te Sultan Camii hazîresinde Çelebi Mustafa Reşid Efendi mezar taşı kitâbe yazıları bu dönemin günümüze ulaşan en güzel eserleri arasındadır” der. 

Hattat Râkım Efendi’nin Topkapı Sarayı, Eyüp Sultan, Ayasofya, Cihangir Camii’deki eserleriyle adeta yaşadığı devrin İstanbul’unu çevrelediği de görülür.