25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

‘Umut olmak’ zor değil...

Her üç saatte beş bin çocuk kanser teşhisi alıyor. Peki bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz? Uzaktan bakıp üzülmek yerine harekete geçmek, destek olmak, umut vermek zor değil. Bunu yapan çok insan var ve siz de onlardan biri olabilirsiniz...

BÜŞRA UĞRAŞ18 Şubat 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
‘Umut olmak’ zor değil...

Türkiye’de yılda üç bin 500 çocuğa yani yaklaşık her üç saatte birine kanser teşhisi konuluyor ve bu rakam nükslerle birlikte beş bine kadar ulaşıyor... Evet, son yıllarda kanser konusunda bilinçlenme arttı, tedavi başarısı da yükseldi ancak hala hem dünyada hem de ülkemizde binlerce çocuk küçük yaşlarda kanserle yaşamak, mücadele etmek zorunda. Bu hafta 15 Şubat Çocukluk Çağı Kanser Haftası’ydı, bu konuda konuşmamız gerektiğini düşündük. Ama bu hastalığı uzun uzun anlatmanın bir önemi yok, hepimiz ne olduğunu, bir eve uğradığında neler getirdiğini az-çok biliyoruz. Önemli olan bu konuda neler yapabileceğimizi konuşabilmek. Çözüm, uzaktan izleyip üzülmek değil, yardıma ihtiyacı olanlara elimizi uzatabilmekte. Bu hastalıkla tanışan, hiç tanışmasa bile empati kurabilen ve elinden gelen desteği verebilmek için gönüllü hareketlerine katılan insanlardan söz etmek istedik. Onlar ve çalışmaları hakkında günlerce konuşabilir, sayfalarca yazabiliriz ama şimdilik yalnızca bir kaçının adını zikredeceğiz...

Kanseri atlatanlar deneyimlerini aktarıyor

Kanser Savaşçıları, hastalığı yenenlerin, bu mücadeleye yeni başlayanlara deneyimlerini aktarabildiği bir platform. Gönüllüler, kanseri yenmek için sadece tanı alanların mücadelesinin yetmeyeceğini, onlara destek olmanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguluyor. 2011 yılında sağlık gazetecisi Aslı Ortakmaç ile Hematoloji uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner’in kanser hastaları ve yakınları için sivil bir inisiyatif kurmak üzere bir araya gelmesiyle temelleri atılan Kanser Savaşçıları, kendini yalnız hisseden hastalara destek olmayı amaçlıyor. Ortakmaç ve Çetiner bu durumu göz önünde bulundurarak hastalığı yenmiş kişilerle hastaları bir araya getirmeye başladı. Bugün sivil inisiyatif sayesinde tanı ve tedavi sürecini atlatanlarla yol arkadaşları, bu sürece yeni başlayanlara hem deneyimlerini, hem de merak ettikleri bilgileri aktarıyorlar. Tamamen gönüllülük esasına dayanan ve ağırlıklı olarak kanserle savaşı yenenleri ve bu alanda çalışan bilim insanlarını bir araya getiren inisiyatif uzmanlar ve ilgili durumu deneyimlemiş savaşçılarla söyleşiler yapıyor, www.kansersavascilari.org adlı internet sitesi üzerinden Anadolu’da yaşayan, süreçle yeni tanışan ya da savaşı kazanan herkesin düşüncelerini özgürce paylaştığı bir platformları bulunuyor. Ayrıca Kanser Savaşçıları ve Kanserle Dans Derneği olarak gençlere yönelik ‘Aileden Biri Kanser Olursa’ isimli bir kitapçık da hazırladı.

Bir TV ile başladı her şey

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV), ilk kez 1998 yılında kuruldu.  Bir gün SSK Ankara Çocuk Hastanesi’nde lösemili bir çocuğun talebi üzerine hastanede çalışan doktorlar, hemşireler ve diğer personel, aralarında para toplayarak küçük bir televizyon aldılar. Şimdilerin en bilinen kanserle mücadele vakfının temelleri de böylece atılmış oldu. Bu olayın ardından bu iyilik hareketi büyü, güçlendi; projeler geliştirip, hedeflerini büyüten bir vakıf haline geldi. Vakıf 2000 tarihinde Türkiye’nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE’yi hizmete açtı, bugüne kadar binlerce lösemili çocuk ve ailesine destek oldu, Türkiye’nin ilk LÖSEV-Lösemili Çocuklar Okulu’nu kurdu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Pediatrik Hematoloji Servislerine destek vererek köklü çözümler sundu. Hala onlarca çalışanı, binlerce lösemili çocuk ve aileleri, binlerce gönüllü üyesiyle toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürüyor...

Sosyal medya seferber oldu

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı, 2000 yılında çocukları tedavi görmekte olan aileler ile hekimlerinin bir araya gelmeleriyle kuruldu. Vakfın temel amacı; maddi sorunları nedeniyle tedavileri aksama riski taşıyan çocukların tedavilerinin sürekliliğini sağlamak. Ayrıca kanser ile mücadelede önemli bir gereksinim olan psikolojik destek ve çocuk psikolojisine uygun tedavi ortamının oluşturulması da vakfın öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Kanserli Çocuklara Umut Vakfı, çocukluk çağı kanserine dikkat çekmek için “Nerede yaşam varsa, orada umut vardır” diyerek, 15 Şubat Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü kapsamında geniş kitlelere sesleneceği bir farkındalık çalışması gerçekleştirdi. Çocukluk çağı kanseri hakkında kamuoyunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan vakıf, hastalıkta erken teşhisin önemini vurguluyor. Konuya dikkat çekmek için sosyal medyada başlattıkları  #kanserifarket, #kacuv ve #15subatcocuklukcagikanseri hashtag’lerini kullanıyorlar.

Bir minik hediye kocaman bir umut...

Leyladansonra, Onkoloji servisi ziyaretlerinden birinde tanıştıkları Leyla’nın dileğini gerçekleştirmek ve daha nice çocuğu mutlu edebilmek için yola çıkan üç tıp öğrencisinin temellerini attığı ve küçük Leyla’nın vefatının ardından süreci hızlandırarak kurduğu, şimdi ise Türkiye’nin birçok yerindeki tıp fakültelerinde aktif olarak ziyaret yapan, kronik hastalıklı çocuklarla kaliteli vakit geçiren ve dileklerinin gerçekleşmesine aracı olmaya çalışan tıp öğrencilerinden oluşan bir ekip. İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi’nde başlayan projeye şimdi 36 fakülte aktif olarak destek veriyor. Bünyesinde 3481 tıp öğrencisi bulunuyor. Tanılı çocukların büyükler için belki çok küçük ama onların hayal dünyası ifade eden dileklerini öğrenen ekip, bu dileklerini gerçekleştirmek isteyen gönüllülere sosyal medya hesapları ve internet sitesi üzerinden bildiriyor. Bu dilekler bir Barbie bebek, bir bisiklet, bir oyuncak araba kadar minik hediyeler... Ama hastanede kalmak zorunda olan çocukları çok mutlu eden büyük armağanlar! Ayrıca tıp öğrencilerinden oluşan ekip düzenli olarak servislere gidip çocukları ziyaret ediyor, onlarla duygusal bağ kuruyor, birlikte oyun oynuyor, sohbet ediyor, doğum günleri gibi özel günlerini kutluyorlar. www.leyladansonra.com adresi üzerinden siz de destek olabilirisiniz.