24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Yenilenen yüzüyle 24 TV

Başarı dolu 10 yılı geride bırakan 24 TV, yeni yaşında yeniliklere imza atıyor. Kanal, son teknolojiye göre tasarlanan ekranı, stüdyosu ve yenilenen logosuyla alanında başı çekmeye devam edecek. 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek, 24 TV Haber Koordinatörü Ömer Özkök ile 24 TV Moderatörü ve Star Gazetesi Yazarı Ardan Zentürk, 24 TV’nin başarısındaki sırrı anlattı.

12 Mayıs 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Yenilenen yüzüyle 24 TV

Doğru ve ilkeli habercilik için yayın hayatına başlayan 24 TV, 30 Nisan Pazartesi günü 10. kuruluş yıl dönümünü Çırağan Sarayı’nda kutladı. Kurulduğu günden bu yana milli ve yerli haberciliği savunan, yenilikleriyle Türk televizyon tarihine yön veren 24 TV, yeni dönemde de bu liderliği sürdürmeye kararlı. Başarılı işlerle dolu 10 yılı geride bırakan 24 TV’de bugüne kadar içerik konusunda hiçbir sorun yaşamadıklarını belirten 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Çiçek, “Kurulduğumuz günden bu yana ülkesinin, milletinin, bayrağının ve vatanının yanında olan bir habercilik sergiledik. Doğru bilgi vermek mottomuz. Bugünden itibaren yeniliklerle seyircimizin karşısına çıkacağız” dedi. 24 TV’nin Türkiye’nin ilk dijital kanalı olduğuna da dikkat çeken Murat Çiçek, şunları söyledi: Teknoloji çok hızlı ilerliyor. İçeriği de teknolojiye uydurarak aktarmak söz konusu. Ekran dizaynlarının, kullanılan fontların yenilenmesi, logoya yeni bir anlam yüklenmesiyle birlikte teknolojinin en üst imkânlarından stüdyoların da bu yeniliğe katılması gerekiyordu. TürkMedya Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Yeşildağ ve TürkMedya İcra Kurulu başkanı Ahmet Bayraktutar da sağ olsunlar bu değişime çok destek verdiler.

24 TV HABER MUTLAKA DOĞRU OLMALI

AVRUPA'NIN EN BÜYÜK STÜDYOSU

 

Murat Çiçek, yeni stüdyolarında 1.6 mm LED kullanan tek kanal olduklarını ve bunun daha net bir yayın olduğunu vurguladı. Çiçek, sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en kaliteli stüdyolarına sahip olduklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: 600 metrekare stüdyomuz var. 150 metrekareye yakın LED kullandık. Böyle bir sistem hiçbir yerde yok. Çok önem verdiğimiz bir sistem geliştirdik. Sesi açıp haber dinlersiniz, ikincisi sesi kapatıp TV’den bilgi almaya çalışırsınız. İşte o sesin kapalı olduğu yerlerde izleyicinin bir gözünün ekranda olmasını sağlayacak yeni bir tasarım uyguladık. Biz şimdi ekranı ikiye bölüyoruz. TV’nin sesini açmadığınızda hızlıca bilgi almak istediğinizde aşağı yukarı 10 dakika içerisinde 80 tane başlığın yer aldığı gündemi öğrenmiş olacaksınız. 

Kanalın yeni logosunu ise Murat Çiçek şöyle anlattı: Biz 24’ü yenilemek üzerine yola çıktık. Logonun kenarına 4 nokta koyduk. Haber, spor, ekonomi ve kültür-sanat haberleri. Logo sol üst köşede olacak. Hava durumu sürekli olarak ekranda kalacak. Çeyrek altın fiyatını vereceğiz. Ekran yüzleri konusunda yeni isimlerle anlaştık. Türkiye’nin en iyi çalışanlarına sahibiz. Özveriyle ve kaliteyle çalışan bir ekibimiz var. Haberin mutlaka doğru olması, ülkenin ve milletin faydasına bir bilgi içermesi gibi en temel kriterleri göz önünde bulunduran bir televizyonculuk anlayışını sürdüreceğiz. 

Mottomuz: Doğrusunu öğrenin

24 TV Haber Koordinatörü Ömer Özkök de yeni Türkiye’nin karşısına yepyeni bir yüzle çıkmaya çalıştıklarını söyledi. Bunun için çalışmalara devam ettiklerini belirten Özkök, “Hem teknolojik anlamda hem görsel zenginlik anlamında çok iddialıyız. Sade bir tasarımla çok modern bir görüntüyle seyircimizin karşısına çıkacağız. Ana düsturumuz ‘Doğrusunu Öğrenin’ mottosuyla hareket ettiğimiz, seyircilerimize olan biteni en doğru, sade bir şekilde aktarma gayretinde olacağımız, bunun için de teknolojiyi sonuna kadar kullanacağımız bir dekoru hayata geçirdik” sözleriyle yenilikleri özetledi.

SICAK HABERİN TAKİPÇİSİ

24 TV’nin ilk açılış yayınını yapan, ekranların başarılı yorumcusu Ardan Zentürk’ten, geride bırakılan 10 yılı ve geçirilen süreci dinledik.

24 TV, Türk televizyon haberciliğinde nasıl bir yerde duruyor?

Bir haber kanalı olarak 24 TV’nin kuruluşu itibariyle en önemli özelliği “sıcak haberin” sağlam bir takipçisi olmasıdır. Gazeteci Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de bir suikast sonrasında öldürülmesinden sanıyorum iki veya üç gün sonraydı, dönemin kanal genel yayın yönetmeni Mustafa Hoş beni aradı ve “Ardan ağabey, biliyorsun kanalın açılışını Şubat ayı sonlarına doğru planlamıştık ama, Türkiye çok önemli ve sorunlu günler yaşıyor, bu nedenle kanalın yayına girme tarihini öne aldık, Hrant Dink’in cenazesiyle başlayacağız, sen bu mesleğin ağabeyisin, bu yayını başından sonuna kadar senin götüreceğine inanıyorum, kabul eder misin?” diye sordu. Tabii ki kabul ettim ve bu önemli kanalın açılış yayınını yapmak da bana nasip oldu. 24 TV’nin yayın yaşamında izlediği rotayı incelediğinizde çok önemli bir “evrilme” görürsünüz. Kanal her zaman sıcak haberin takipçisi olurken, aynı zamanda, “milli ve yerli refleksler” kazandı. 15 Temmuz akşamı saat 23.01’de o darbe ihanetinin ilk dakikalarında bu kanal, amasız, fakatsız, herhangi bir denge kollamadan doğrudan “YAŞASIN DEMOKRASİ” manşetiyle direniş yayınına girmiş bir kanaldır. Çok şükür, o yayın da bana nasip oldu, darbenin kontrol altına alındığına beni arkadaşlar ikna ettiklerinde tam 7 saat 34 dakikalık aralıksız bir yayından sonra o stüdyodan çıktım. 24 TV, tekrar söylüyorum, “milli ve yerli” bir kanaldır, bu kavramlar üzerinden ana yayın zeminini inşa eder. Kırmızı çizgisi bu nedenle tektir, güne ve gelişmelere göre değişmez.

Bir haber kanalı olarak 24 TV’nin öne çıkan özellikleri neler? 

“Moderatör” kuşakları kendi başına bir özel yapılanmadır, bu kanala gelen tüm yönetimler bu yapının gelişmesine büyük katkılar sundular. Bir haber kanalının seyircisi açısından haberi, kimden hangi saatte alacağını bilmek bile yeterlidir. Teknik alt yapısını sürekli geliştiren bir yanı var. Bu, haber merkezindeki çalışanların kendiliğinden meslek içi eğitim süreçlerini oluşturuyor ve refleksler büyük bir hıza kavuşuyor. Tartışma programlarının seçilmiş isim ve tarafları birbirine düşürmektense, hem farklı fikirlerin söylenmesi hem de sakin bir tartışma ortamında seyircinin doğrudan bilgilendirilmesine yönelik olması da önemli. Eğer salt reyting hesaplamaları açısından bakarsanız bu, bir yerde hatalı görülebilir ama seyirci bu ekrandan bilgi almak istiyor. Bakın, Farklı Görüş programımın birinde iki meslektaş arasındaki tartışma biraz sertleşti, program sonrasında sosyal medyadan, “Ardan bey, biz sizin programınızda bu tür tartışmalar değil, tarafsız bir şekilde bilgilenmek istiyoruz” mesajları aldım. 24 TV’nin bu yapısı kuşkusuz haber televizyonculuğunu olumlu yönde etkiliyor…

Yıllar içinde haber içerikleri ve habercilik nasıl gelişti? 

Kurumsal habercilik, özellikle sosyal medyanın hızlı yükselişiyle birlikte hiç beklemediği önemi kazandı. Vatandaşların elindeki cep telefonlarının kamera kalitesinin yükselmesi ve yaygınlaşmasıyla bir anda gündeme gelen ve kurumsal haberciliği silip-süpüreceği bile iddia edilen “vatandaş haberciliği” bugün artık gündemde değil. Aksine, sosyal medyanın siyasal, sosyal ve ekonomik algı operasyonlarına aşırı açık yapısı, insanların, kurumsal kimliğine güvendiği, gazetecilik mesleğinin ana ilkeleri doğrultusunda yayınını sürdüren haber kaynaklarına yönelmesine neden oldu. Çünkü insanlar, sosyal medyada doğrudan çok çarpıtılmış ve hatta yalan haber sayısının daha fazla olduğunu yaşayarak gördüler. TV haber kanallarının ömrünün bittiğini ileri sürenler, bugün, bu kanalların ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. 

Günümüzde izleyiciler doğru habere nasıl ulaşabilir? 

Medya okuma derslerinin lise son sınıflarda zorunlu kılınmasını isteyenlerden biriyim. Herkes bir gazeteci hassasiyetiyle haberlere yaklaşmak zorunda değil, ama en azından doğru ile algı operasyonu içeren haberi birbirinden ayırt edebilecek mekanizmalara hakim olması gerekiyor. Sosyal medya üzerinden gelen bir iddia, kurumsal haber kaynaklarında yoksa, onu silin atın, doğru ve belirleyici bir haber olsaydı, birinde olmasa, diğerinde olurdu.