Abbas, BM Genel Kurulu'ndan çıkan karardan memnun

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Filistin halkı için koruma talep eden kararın kabul edilmesini, "Adalet ve uluslararası hukuk için bir zafer" şeklinde değerlendirdi.

 

Abbas, konuya ilişkin Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya yaptığı açıklamada, Filistin halkı için koruma talep eden kararı kabul eden BM üyesi ülkelere takdir ve teşekkürlerini iletti.

 

"Büyük bir başarı ve zafer"

Öte yandan, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki,  Filistin devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, iki zaferin elde edildiğine işaret ederek, bunlardan ilkinin, geçtiği taktirde tehlike bir emsal teşkil edecek olan ABD önerisinin hezimete uğraması, ikincisinin ise dünyanın, Filistin halkının yanında yer alması olduğunu vurguladı.

 

BM Genel Sekreterinin, söz konusu tasarının kabul edilmesinin ardından 60 gün içinde uluslararası koruma mekanizmalarıyla ilgili önerilerinin de bulunduğu yazılı rapor sunması gerektiğini kaydeden Maliki, "Oylama, Filistin halkının korunmasının sağlanmasının güvence altına alınmasını ve bu karar için uygulama mekanizmalarının bulunmasını onaylıyor. Şu anda ihtiyaç duyulan, ABD ve İsrail üzerindeki baskıya devam etmek ve BM Genel Sekreterliğini izlemek." dedi. 

 

"Türkiye ve Cezayir ile ABD tarafından tutumlarını değiştirmeleri için baskı uygulanmasına rağmen konuşmalarında tasarının desteklenmesi gerektiğini belirten tüm ülkelere teşekkür ederiz." diyen Maliki, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

"Filistin halkı için koruma talep eden kararın BM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi, dünya ülkelerinin, Filistinlilerin haklarının yanında durduğunu gösteren büyük bir başarı ve zafer."

 

Türkiye'nin yoğun girişimlerinin ardından Cezayir'in de desteğiyle Filistin tasarısını görüşmek üzere düzenlenen BM Genel Kurulu özel oturumunda, ABD tarafından BM Güvenlik Konseyinde veto edilen, Filistin halkı için koruma isteyen tasarı tekrar görüşülmüş ve oylamaya sunulmuştu.

 

arar tasarısı 120 oyla BM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Karara 8 ülke karşı çıktı, 45 ülke ise çekimser kaldı. Karara karşı çıkan ülkeler arasında, ABD, İsrail, Avustralya, Marshall Adaları, Nauru, Togo, Solomon Adaları, Mikronezya Federe Devletleri yer aldı.