ABD Savunma Bakanı Mattis, krizin diplomatik yollarla çözülmesini umduğunu söyledi

BBC'de yer alan habere göre, Savunma Bakanı Mattis, California eyaletinde yaptığı konuşmada, savunma bakanı olarak çatışmaya hazır olmanın kendisinin görevi olduğuna işaret ederek, buna rağmen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in diplomatik çabalarının sonuç verdiğini belirtti.

Mattis, "Savaşın trajedisi zaten çok iyi biliniyor. Yıkıcı olacağı gerçeği dışında başka herhangi bir nitelendirmeye ihtiyacı yok." dedi.

ABD ordusunun olası bir çatışmaya karşı planları üzerine gelen bir soru üzerine Mattis, "Ülkemiz hazır. Ancak ne yapacağımı düşmana önceden söylemem." diye konuştu.

- ABD ve Güney Kore, adımları önceden görüşecek

Yonhap ajansının haberine göre, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral H.R. McMaster ve Güney Koreli mevkidaşı Chung Eui-yong yaptıkları telefon görüşmesinde, Kuzey Kore'ye karşı atılacak adımları önceden görüşme konusunda anlaştı.

Güney Kore Başkanlık Ofisi Sözcüsü Park Soo-hyun, 40 dakika süren görüşme hakkında yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

"İkili, Kuzey Kore'nin provakasyonları sonucunda Kore Yarımadası'nda ortaya çıkan güvenlik meselelerini, yüksek tansiyonu ve bu konuların çözümünü görüştü. Her iki taraf, hem Güney Kore, hem ABD hem de bu iki ülkenin vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması için her aşamada atılacak adımlar üzerinde yakından ve şeffaf şekilde iş birliği yapma sözü verdi."

Kuzey Kore'nin balistik füzelerine entegre edebilecekleri nükleer savaş başlıkları üretmeyi başardığına ilişkin iddiaların ortaya atılması üzerine ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore'nin ABD'yi tehdit etmesi durumunda "daha önce görülmemiş bir gazap ve öfke ile karşı karşıya kalacaklarını" söylemişti.

Trump'ın bu açıklamaları üzerine Kuzey Kore devlet televizyonu Kim Jong-un yönetiminin ABD'ye bağlı Guam Adası'nı vuracağına dair bir haber geçmiş bunun üzerine de ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Kore yönetimini "rejimini ve halkını yıkıma götürecek bir eylemi tasavvur etmeyi bırakması" çağrısında bulunmuştu.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, Kuzey Kore'nin son zamanlarda nükleer denemelerini artırmasının ardından ülkeye uygulanan yaptırımları genişletmişti.