19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Çin, Trump'ın kararından neden bu kadar endişe duydu?

Diplomatik gözlemciler, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ilanının Çin tarafından endişeyle karşılandığını ve Çin'in bölgedeki yatırım planlarının sekteye uğrayacağının öngörüldüğünü söyledi.

star.com.tr / Osman Özdemir11 Aralık 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Çin, Trump'ın kararından neden bu kadar endişe duydu?

Filistin ile yakın ilişkileri bulunan Pekin yönetimi, İsrail ile gelişmiş askeri ve ekonomik ilişki içerisinde bulunuyor. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, ABD Başkanı Trump'ın planının bölgede tansiyonun yükselmesini tetikleyeceğini aktardı.

"Kudüs'ün statüsü üzerindeki soru işareti son derece karmaşık ve hassas" diyen Geng, Korea Times'ta yer alan habere göre, cümlesini şöyle tamamladı:

"Barışı temin ve tesis etmek adına tüm taraflar dikkatli olmalıdır. Tüm taraflar, Filistin meselesinin çözümüne yönelik uzun vadeli girişimleri sarsmaktan kaçınmalı ve bölgede yeni sıkıntılar oluşturmaktan beri durmalıdır."

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng, Filistin halkının 1967 sınırları baz alınarak Doğu Kudüs başkentli tam bağımsız ve egemen bir devlet kurmasını desteklediklerini ifade etti.

ÇİN - İSRAİL İLİŞKİLERİ

Çin ve İsrail ilk diplomatik ilişkilerini 1992'de tesis etmiş olmasına rağmen, iki ülke askeri işbirliğine 1979'da başlamıştı.

Geçtiğimiz onlarca yılda İsrail'den alınan yüksek teknolojili silah ve mühimmatlar Çin ordusunun gelişimine yardım etmişti. Pekin son yıllarda askeri teçhizatların yanı sıra İsrail'den tarım ve temiz enerji gibi alanlarda gelişmiş teknolojiler satın alıyor.

Çin ve İsrail arasındaki ticaret milenyumla birlikte büyük ivme kazanmış, 2000 yılında 1,1 milyar dolar olan hacim, 2015 yılına gelindiğinde 11,4 milyar dolara yükselmişti. Çin şu anda ABD ve AB'den sonra İsrail'in en büyük üçüncü ticaret ortağı ve kendisinin en büyük ikinci ihracat noktası konumunda bulunuyor.

"BU KARAR AVRUPA'NIN DA ÇIKARLARINA TERS"

Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yapan Li Guofu, İsrail ile Filistin arasındaki en ufak sürtüşmenin Çin'de endişeye yol açacağını söyledi.

"Protesto edecek olanlar yalnızca Filistinliler değil" diyen Guofu, ABD'nin Ortadoğu'da tansiyonu yükselterek 'anti-Amerikan' dokuyu okşayacağını ve Batı tarafından 'küresel terörizm' olarak adlandırılan eylemlerin engellenmesi üzerinde olumsuz etki uyandıracağını ifade etti.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına karşın dünya liderleri konu hakkındaki endişelerini dile getirmeye devam ederken, araştırmacı Guofu, Avrupa ülkelerinin ABD'nin bu kararından son derece mutsuz olduğunu söyledi. Bu hamlenin NATO içerisinde bölünmelere yol açacağını söyleyen Guofu, "ABD'nin aldığı karar Avrupa'nın çıkarlarına ters düşüyor." dedi.

Korea Times'a konuşan bir diğer diplomatik gözlemci ise, "Trump yönetiminin başkanlık seçimi sürecinde İsrail yanlısı seçmenlere vaadi olan bu tek yanlı hareketi, Çin'in ne konu üzerindeki pozisyonunu, ne de İsrail ve Filistin ile mevcut ilişkilerini değiştirmeyecektir." dedi.

ÇİN - FİLİSTİN İLİŞKİLERİ

Filistin'i siyasi olarak uzun zamandır destekleyen ve Kasım 1998'de Filistin Devleti'ni ilk tanıyan ülkeler arasında yer alan Çin, bugüne kadarki Birleşmiş Milletler görüşmelerinde, 2012'de Filistin'in 'gözlemci ülke' olarak kabulü de dahil olmak üzere oy hakkını büyük oranda Filistin lehine kullandı.

Geçtğimiz temmuz ayında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile gerçekleştirilen görüşmelerinde Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, İsrail merkezli Haaretz gazetesinde geçen habere göre; bağımsız Filistin devleti üzerine tesis edilmiş ve "barışa giden yolda müzakerelerin tek çıkış olduğu, 'barış toprağı prensibi' ve uluslararası toplumun vereceği garantiler" gibi konuların altının çizildiği "dört noktalı bir anlaşma" sunarak, bölgesel gelişim için uluslararası koordinasyon çağrısında bulunmuştu.

BARIŞ SEMPOZYUMU DÜZENLENECEĞİ DUYURULMUŞTU

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Çin ziyaretinde Şi Jinping'in yıl sonunda bir sempozyum düzenleyeceğini söylediğini aktaran AFP'nin haberine göre; Şi Jinping'in bölgesel barışı tesis etmek adına 'durmaksızın' çaba sarf edeceğine dair söz verdiği belirtilmişti.