20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Halep'ten son çığlık

Esad rejimi ve destekçileri tarihi kent Halep’in doğusunda 15 mahalleyi daha işgal etti. 240 bin sivil aç ve ilaçsız 16 kilometrekarelik bir alanda sıkıştı. Rejimin kontrol ettiği mahallelerdeki 80 bin sivil ise kaçmak zorunda kaldı.

8 Aralık 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Halep'ten son çığlık

Ortadoğu’nun en önemli kentlerinden Halep belki de tarihinin en acımasız işgaliyle karşı karşıya. 15 Kasım’dan bu yana Esad rejimi, İran destekli Şii milislerin ve Rus ordusunun yoğun saldırısı altındaki kentte insani kriz her geçen gün artıyor. Dün ve ondan önceki gün muhalifler tam 15 semtten çekilmek zorunda kaldılar. Sadece bu iki günde hayatını kaybeden sivil sayısı ise 70. Saldırıların arttığı son 22 günde de toplam 889 sivilin öldüğü ifade ediliyor. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Esad militanlarının dün Halep’in tarihi kısmı Eski Halep’i ele geçirdiğini açıkladı. Kaybedilen 15 semt içinde Halep Emevi Camii de bulunuyor.

15 Kasım’da Halep’in doğusunda 45 kilometrekareyi kontrol eden muhalifler şu an 16 kilometrekarelik bir alana çekilmiş durumda. 

ATEŞKES TALEBİ

Kuşatma altındaki bu bölgede çok zor şartlar altında yaşamaya çalışan 240 bin civarında da sivil bulunuyor. İnsanlar çalışan hastane ve fırın olmadığından ve su şebekelerinin rejimin eline geçmesinden dolayı ciddi gıda ve sağlık sorunları yaşıyor. Gözlemevi’ne göre iki haftada 80 bin kişi rejimin muhaliflerin elinden aldığı alanlardan kaçtı. ÖSO komutanlarından Muhammed Şeyh, ‘zorla askere alma ve işkence’ nedeniyle sivillerin muhaliflerin elindeki alanlara gitmek istediklerini söyledi. Gelişmeler üzerine muhalifler, Doğu Halep’te sağlık sorunları nedeniyle acil müdahaleye ihtiyaç duyan 500 kişinin bulunduğunu belirtti ve bu kişilerin tahliyesi için 5 günlük ateşkes talep ettiklerini açıkladı.

BÖLGEDE YAŞAYANLARIN ÇIĞLIKLARI

Faris ebu İslam: Türkmen bölgeleri rejim ve terör örgütü PKK arasından paylaşıldı. Sadece Türkiye, bizimle beraber. Kalan ülkeler bizi unuttu. Korku, buradaki en büyük şey. Elektrik kesik, su yok. 4 litre su 20 lira, ‘ekmek’ desek, o da yok. Bulsan da 4 ekmek 100 lira. Gaz yok, bulgur, pirinç çok azaldı. Eziyet, sorun çok. Biz hayatımızdan geçtik ama çocukların suçu günahı nedir?

Ahmet ebu Gaib: Burayı bombalayanların tek amacı, buradaki insanları çıkarmak çünkü mahalleyi savunanlar, mahallenin kendi sakinleri. Bizim tek umudumuz Allah. Benim dünyaya mesajım var: Hepiniz sorumlusunuz, hepiniz Allah›ın huzurunda duracaksınız. Ey bize yardım sözü veren ama unutan Arap ülkeleri. Allah’ın huzurunda görüşeceğiz.

Dr. Carlos Francisco: Sınır Tanımayan Doktorlar bünyesinde hizmet veren 30 doktor olarak Halep’in farklı bölgelerinde insanlara şifa dağıtmaya çalışıyoruz. Bölgede ilaç yok. Benim insani yardım alanındaki kişisel tecrübeme bakarsak eğer, bugüne kadar yaşadığım en büyük dram Halep.

Hasan Bozan: Kafir devlet, bütün Halep’i boğazlayacak. Halep düşerse, ümmetin beli kırılacak. Allah’tan, sizlerin içten duanızdan ümit kesilmez. Bu gece Allah için ve Halep için iki rekat namaz kılın, dua edin.

Hatice: Rejim evlerimizi bombaladı. Bir şeyimiz kalmadı. Oğlum hasta ve bakmaya gücüm yok. Dünya beni duysun.

Muhammed Liyab: İki çocuğum var. Gıda ve süte ihtiyaçları var. Süt olsa da çok pahalı. Hasta ve yaralılar için ilaç, bakım yok. İnsanlar can çekişerek, acı çekerek ölüyor. Bir akrabam bombardımanda korkarak beyin kanaması geçirdi.

Salih Ömer: Size şuan bomba sesleri arasından sesleniyorum. Kaldırımlar cesetlerle dolu. Su dağıtım şirketini rejim ele geçirdikten sonra suyu kesti. Doğu Halep’te soykırım yaşanıyor.

Adnan el-Ali: Halep’te yaşanan bunca şeye rağmen hakkın galip geleceğine inanıyorum. Halep sahiplerine geri dönecek.