19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

İdlib anlaşması

Astana’da görüşen Türk, Rus ve İranlı heyetler İdlib konusunda anlaştı: Kentteki çatışmasızlık bölgesinin sınırları belirlendi. Çatışmaların önüne geçmek için muhaliflerin denetimindeki merkezde Türk, çeperde ise İran ve Rus güçleri yer alacak.

16 Eylül 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İdlib anlaşması

Suriye’de altı seneyi geride bırakan iç savaşın sonlandırılması adına Türkiye, Rusya ve İran’ın öncülüğünde Kazakistan’ın başkentinde gerçekleştirilen Astana toplantısında, Hatay sınırındaki muhaliflerin kontrolünde bulunan İdlib vilayetinde oluşturulacak ‘çatışmasızlık bölgesi’nin sınırları konusunda anlaşmaya varıldı. Alınan karara göre, İdlib’te rejim ve muhalifler arasında çatışmayı engellemek için Türk güçleri vilayet kısmında, İran ve Rus ekipleri ise bölgenin çevresinde konuşlanacak. Zirvenin ardından açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin, gözlemci kuvvet olarak, rejim ve muhalefet arasında çatışma yaşanmasını engellemek adına çatışmasızlık bölgesinde görev alacağını doğruladı.

500 GÖZLEMCİ

Kapanış bildirisini okuyan Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov, tarafların başkent Şam’ın Doğu Guta bölgesinde, Humus’un kuzeyinde, güneydeki Deraa ve Kuneytra ile İdlib’te çatışmasızlık bölgesi kurulmasında anlaştıklarını duyurdu. Dört çatışmasızlık bölgesindeki aktiviteleri düzenlemek için Türk-Rus-İran Koordinasyon Merkezi’nin kurulacağı bilgisini paylaşan Abdurrahmanov, İdlib›deki gerilimi azaltma bölgesinde muhaliflerin kontrolündeki alanlarda Türkiye’nin, rejimin hâkimiyetindeki alanlarda da Rusya ve İran’ın kontrol noktaları oluşturacağını bildirdi. Buna göre Türkiye, Rusya ve İran söz konusu alanlarda görev yapması için 500’er gözlemciyi İdlib’e göndereceği ifade edildi.

ANKARA’NIN TEKLİFİYDİ

Çatışmasızlık bölgelerinin 6 aylık geçici önlem olarak kurulduğunu ancak sürenin uzatılabileceğinin altını çizen Abdurrahmanov, 7. Astana toplantısının Ekim ayı sonunda yapılacağını açıkladı. Toplantıya katılan kaynaklar kontrol güçlerinin yerleşeceği alanların gelecek teknik görüşmelerde kararlaştırılacağını ifade ederken, Eşark El Evsat’a konuşan muhaliflerin temsilcilerinden Yaser Ferhan teklifin Türkiye tarafından sunulduğunu ve müzakere edilerek bu noktaya getirildiğini söyledi. Muhaliflerin Şam’ın güneyinde bulunan ve Şiiler için önem teşkil eden Seyyide Zeyneb bölgesinden çekilmesi karşılığında İran’ın da Suriye’nin kuzeyinde Türk operasyonlarına destek olacağı iddia edilmişti.

ABD’nin müdahale hevesi çabuk bitti

Astana’da İdlib’teki çatışmasızlık alanının sınırları belirlenirken, bölgeye müdahale etmek isteyen ABD gibi ülkelerin sıkça adını zikrettiği El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir’uş Şam (HTŞ) içerisinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Muhalif gruplardan Ceyş Usud El İslam, Tevhid Şehitleri Ketibesi, Ceyş’ül Ahrar ve Ebu Rabie Taburları HTŞ ile tüm ilişkilerini kestiklerini duyurdu. Ayrılıkların Astana zirvesi sırasında artması dikkat çekti. Kısa süre önce de HTŞ’nin lider kadrosundan kopuşlar yaşanmış ve Abdullah Muheysini ile Musleh Alyani ayrıldıklarını duyurmuştu. Washington El Kaide bağlantılı grupları ve çatışmaları bahane ederek terör örgütü PYD’yi bölgeye taşımak istiyordu.