19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Fransız L'Opinion gazetesi yazarı: Kaşıkçı cinayeti Fransa'yı sıkıntıya soktu

Fransız gazeteci Jean-Dominique Merchet, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin Fransa'yı sıkıntıya soktuğunu belirterek, Türkiye'nin Fransa'ya cinayetle ilgili bilgi ve ses kayıtlarını gönderdiğine dair şüphenin olmadığını söyledi.

AA19 Kasım 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
 Fransız L'Opinion gazetesi yazarı: Kaşıkçı cinayeti Fransa'yı sıkıntıya soktu

Fransız L'Opinion gazetesi yazarı Merchet, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Suudi Arabistan'ın Fransa'nın stratejik müttefiki olduğunu belirten Merchet, Kaşıkçı cinayeti ve Yemen konularının Fransa'nın Suudi Arabistan'la ilişkilerini zorlaştırdığını ifade etti ve "Bu olay Fransa'yı sıkıntıya soktu." dedi.

Merchet, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın Suudi Arabistan'la ilişkileri iyi tutmaya çalıştığını, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ise Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile ilişkilerinin iyi olmadığını ifade etti.

Merchet, Suriye konusunun Fransa'yı ilişkilerde Türkiye'ye yakınlaştırdığına dikkati çekti.

Le Drian'ın Türkiye'den Kaşıkçı cinayetine ilişkin bir bilgi gelmediğine yönelik açıklamasını değerlendiren Merchet, "Türkiye'nin Fransa'ya bilgileri verdiğine dair şüphe yok. Kanada Başbakanı'nın (Justin Trudeau) da ses kayıtlarını dinlediğine dair yaptığı açıklama, bu bilgilerin Fransa'ya da ulaştığının bir kanıtıdır." ifadelerini kullandı.

Merchet, Le Drian'ın Türkiye'den Kaşıkçı cinayetine ilişkin bilgilerin ve ses kayıtlarının geldiğini ve bilgisi olduğunu açıklaması durumunda Suudi Arabistan ile ilişkilerin kötüleşeceğine işaret ederek, Riyad yönetimiyle ilişkileri iyi tutmak adına Türkiye'den bir bilgi gelmediği yönünde açıklama yaptığını vurguladı.

Merchet, Suudi Arabistan'ın olayın ciddiyetinin farkında olmadığını kaydetti. Bu cinayetin arkasında Suudilerin olduğunu ancak bu konuda daha fazlasını bilmediğini dile getiren Merchet, "Kaşıkçı cinayetinin Muhammed Bin Selman'ı zayıflattığı açık ve kendisinin de uluslararası toplumda imajı zedelendi." diye konuştu. Merchet, Veliaht Prens Bin Selman'ın akıbetinin ne olacağını bilmenin zor olduğunu ifade etti.

Fransa'nın Suudi Arabistan'la iyi ilişkilerini kaybetmek istemediğini vurgulayan Merchet, Fransa'nın Suudi Arabistan'la olan ilişkisi ile Macron'un Muhammed bin Selman'la ilişkisinin ayırt edilmesi gerektiğini kaydetti.

"(Kaşıkçı cinayeti ve Yemen için) Suudi Arabistan'a karşı daha sert olunması gerekiyor." diyen Merchet, bu konularda bir ilerleme kaydedebilmek için Avrupa'da da herkesin aynı görüşte olması gerektiğinin altını çizdi.

Le Drian, geçen hafta France 2 televizyon kanalında yaptığı açıklamada, Kaşıkçı cinayetine ilişkin Türkiye tarafından sağlanan bilgiler hakkında bir bilgisi olmadığını belirtmişti.

Ardından Le Monde gazetesinin haberine göre, Fransa Dışişleri Bakanlığı, Le Drian'ın Kaşıkçı cinayeti ve Türkiye'ye ilişkin yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığını iddia etmişti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, AFP'ye, Le Drian'ın Kaşıkçı cinayetine ilişkin ifadeleriyle ilgili yazılı açıklama yapmıştı. Altun, Le Drian'ın, Türkiye'nin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili adımları konusundaki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, şunları kaydetmişti:

"Kendisinin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı 'siyasi oyunlar oynamakla' itham etmesi kabul edilemez. Türkiye'nin kararlı çabaları olmasaydı bu olayın üzerinin çoktan örtülmüş olacağı unutulmamalıdır. Cemal Kaşıkçı cinayetine dair kanıtların birçok dost ülkenin yetkilileriyle paylaşılması, Türkiye'nin gerçeği aydınlatma niyetini açıkça göstermektedir. Kanada Başbakanı Sayın Justin Trudeau da bugün yaptığı basın açıklamasında Türkiye'den kanıtları aldıklarını teyit etmişlerdir."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Fransa Dışişleri Bakanı, her şeyden önce haddini aşmıştır, bir cumhurbaşkanı ile nasıl konuşacağını bilmelidir. İkincisi, kendi liderleriyle Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı da karıştırmasın." demişti.