24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Sivil katliamını siz iyi bilirsiniz

Sözde ‘demokrasi götürme’ bahanesiyle dünya coğrafyasını kan ve gözyaşına boğan ABD, katliamlarla dolu geçmişine bakmadan ‘Afrin Harekatı’nda siviller ölüyor’ yalanıyla Türkiye’ye karşı kirli kampanya başlattı.

HABER MERKEZİ23 Şubat 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Sivil katliamını siz iyi bilirsiniz

Suriye ve Irak’ta beş yıldır DEAŞ’la mücadele adı altında sivil katliamları yapan ABD ve müttefikleri, Türkiye’nin Afrin’deki askeri başarısı üzerine PYD/PKK’yı korumak için ‘sivil kayıp’ dezenformasyonuna başvurdu. Mehmetçik Afrin’de ‘Sivil kayıp vermektense şehit veren’ anlayışla tek bir sivil kaybın olmadığı Zeytin Dalı harekatıyla dünya örnek olurken, bu konudaki sabıkasıyla ünlü ABD’den gelen ‘sivil ölümleri’ uyarısı, Ankara’da tepkiyle karşılandı. ABD Savunma Bakanı James Mattis’in ‘Askeri harekatlar sırasında sivil ölümleri, hayatın gerçeği’ diyerek görmezden geldiği sivil kayıpları, uluslararası gözlemcilere ve  ABD’li kurumlara ve araştırmacılara göre katliam boyutunda. ABD, Suriye ve Irak’ta DEAŞ’la mücadele adı altında en az 6 bin sivili ‘hava bombardımanıyla’ öldürürken, 1945’ten bu yana yürüttüğü askeri harekatlarda öldürdüğü ya da çıkardığı savaşlarla ölümüne neden olduğu sivil sayısı 6 milyonu aştı. 

PENTAGON ENDİŞELİYMİŞ 

Pentagon Sözcüsü Binbaşı Adrian Galloway, Zeytin Dalı’nı hedef aldı. Söze  ABD’nin müttefiki olan PKK’nın herhangi bir saldırısını kabul etmeyeceğini ve Afrin’deki silahlı gruplarla işbirliklerinin olmadığını belirterek başlayan Galloway, ‘Türkiye’nin operasyonunun  sivil nüfusa etkisi konusundaki endişelerine’ dile getirdi. Türkiye’nin Afrin’de ‘Sivil kayıp vermektense şehit veren’ anlayışını ve kendi kanlı askeri tarihini görmezden gelen Pentagon sözcüsüne en iyi yanıt ise ABD’li STK’ların yayınladığı raporlar oldu. İnsan hakları izleme örgütü Airwars’un raporuna göre, ABD Suriye ve Irak’taki askeri operasyonları sırasında 2014-2017 yıllarında 2 binden fazlası çocuk ve kadın olmak üzere en az 6 bin sivili öldürdü. Airwars, yerel kaynaklara göre ise ABD öncülüğündeki harekatlarda 2 bin 341 vakada en az 16 bin sivilin öldürüldüğüne dair raporlar olduğuna da dikkat çekti. Pentagon raporlarına göreyse, ABD sivil ölümüyle sonuçlanan 2 bin 341 saldırıdan yalnızca 706 sivil kaybına neden olduğunu  kabul etti. 

31 KAT FAZLA KAYIP 

ABD’li New York Times gazetesinin araştırmasına göre, ABD’nin Irak’ta DEAŞ’la mücadele adı altında yaptığı sivil katliamları Pentagon’un açıkladığı rakamdan 31 kat fazla.  ABD yönetiminin açıklamalarına göre (2016 Nisan-2017 Haziran arasında) Irak’ta hava saldırılarında 89 sivil kaybı vardı ama bizzat kendi ülkesinin gazetesinin sahada tespit ettiği, 14 bin hava saldırısında 2 bin 800 sivil öldürüldü. New York Times’ın bir de ilginç tespiti vardı: “Sivil kayıplarla sonuçlanan hava saldırılarının yapıldığı bölgelerin büyük bölümünde DEAŞ’a ait hedefler yoktu.” 

200 SİVİLİ KATLETTİLER 

Sivil katliamlarıyla sabıkalı ABD ordusu, dünyanın gözü önünde Musul’da sözde DEAŞ hedeflerini vururken 200 sivilin ölümüne yol açtı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın da gizleyemediği 23 Mart 2017’deki olayda, ABD uçaklarının bombaladığı sivil yerleşimleri için “16-23 Mart’taki bombardıman verilerinin ön incelemesi gösteriyor ki Koalisyon, Irak Güvenlik Güçleri’nin talebi üzerine 17 Mart’ta Musul’un batısında sivil ölümlerinin yaşandığı noktayla uyuşan bir lokasyonu vurdu” şeklinde bir açıklama yapmakla yetinildi. 

Suriye İnsan Hakları Ağı Gözlemevi’nin verilerine göre, Suriye’de 2011-2017 yılları arasındaki tespit edilebilen sivil kayıplarının sayısı 102 bin 618. Bu rakamın 19 bini çocuk, 12 bini kadın. Bu rakamlarda başrolde ABD askerleri ve ‘kara gücü YPG/PKK’nın yanı sıra Suriye’deki Esad rejimi ile ona bağlı sivil milis gruplar ve terör örgütleri başrolde.

MEHMETÇİK DÜNYAYA ÖRNEK  

Türkiye’nin gerçekleştirdiği askeri harekatlarda, ‘sıfır sivil kayıp’ yaşanması TSK’nın dünya ordularına örnek olmasını sağladı. Sivil yerleşim bölgelerine ABD askeri gibi ‘hava bombardımanı’ yapmayan Türk Ordusu, teyit edilmiş bilgiler sonrasında harekat düzenliyor. TSK’nın, sivillerin yaşadığı bölgelerde verdiği şehit sayısı ile kırsal alanda verdiği şehit sayısı arasındaki büyük fark da Mehmetçik’in sivil hassasiyetini teyit ediyor. 

TSK’NIN SİVİL HASSASİYETİ

Türkiye’nin 20 ilçe ve il merkezinde sözde özerklik ilan eden terör örgütü PKK’ya yönelik askeri harekatlarda, teröristlerin başta Diyarbakır Sur ve Şırnak Cizre’de sivilleri canlı kalkan yapması ve TSK’nın hava unsurlarını kullanmaması nedeniyle ciddi kayıplar verdi. 7 Temmuz 2015-27 Mart 2016 arasındaki operasyonlarda, 3 bin 583 terörist etkisiz hale getirilirken, 485 şehit verildi. TSK, Türkiye’nin kırsal alanlarının yanı sıra Suriye ve Kuzey Irak’ın dağlık alanlarında yaptığı operasyonlarda 7 bin 16 teröristi öldürürken, 130 şehit verdi. 

HAYATIN GERÇEĞİYMİŞ 

Airwars’un bir başka raporuna göre Rakka operasyonu boyunca ABD’nin saldırılarında bin 800’den fazla sivil hayatını kaybetti. ABD Savunma Bakanı James Mattis, geçen yıl Suriye ve Irak’ta DEAŞ’la mücadele sırasında yaşanan sivil ölümleri sorulduğunda “hayatın bir gerçeği olarak düşünülmesi gerektiğini” söyleyerek bu konuda ABD’nin sivillere bakış açısını da itiraf etti. Bu açıklama dünya kamuoyunda tepki çekti.

‘SINIR ÖTESİ VAHŞİLER’ ÖLÜYOR 

Tarihi askeri operasyonlarında sivil katliamlarıyla ünlü ABD ordusunun sözcüsü olan Galloway’ın Afrin’de sivil endişe içeren sözleri, kamuoyu tarafından trajİkomik bulundu. 

ABD’NİN KENDİ RAPORLARINDA

ABD, bizzat kendi ülkesinin kuruluşlarının raporlarına göre 1945’ten bu yana yaptığı askeri müdahaleler nedeniyle 6 milyon sivili öldüren ya da ölümüne neden olan ABD’nin ünlü MIT Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Merkezi direktörü John Tirman’nin 2012 yılındaki araştırmasında 70 yılda Vietnam’dan Kore’ye Irak’tan Afganistan’a uzanan askeri harekatlardaki sivil katliamlarının ABD’li siyasilerin söylemlerinde hiç yer almamasına da dikkat çekildi. Çünkü, ABD’deki ‘sınır tezi’, işgal edilen topraklarda ‘vahşilere’ karşı şiddet uygulanmayı haklılaştırılıyor ve bu ülkelerdeki milyonlarca kişinin ölümü ‘Sınırın öteki yakasındaki vahşilerin ölümü’ olarak sunuluyor.