25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

‘Fast food’un yıldızı Türkiye

Burger King, Sbarro, Popeyes ve Arby’s’in Türkiye operasyonlarını yürüten TAB Gıda, büyüme, müşteri trafiği ve satışta dünyaya örnek oluyor. TAB Gıda Genel Müdürü Caner Dikici “Türkiye pazarı dünyada yıldız pozisyonunda. Toplam büyümemiz Burger King sisteminin yüzde 70’ini oluşturuyor. Türkiye’den dünyaya ürün bile ihraç ediyoruz” dedi.

KAAN ZENGİNLİ18 Haziran 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
‘Fast food’un yıldızı Türkiye

Burger King’in Türkiye’ye gelişi ve sektörde büyüme hikayesi nasıl başladı? 

Burger King markası ilk olarak Türkiye’ye TAB Gıda Yönetim Kurulu Başkanımız Erhan Kurdoğlu tarafından 1994 yılında getiriliyor.  Hikayesi ise şöyle başlıyor; Erhan Kurdoğlu Miami’de okurken, oradaki arkadaşlarının hepsi yemek için Burger King’e gidiyor. Onların buluşma noktası orası oluyor. Mezun olup Türkiye’ye geldiğinde, bu markayı Türkiye’ye getirmesi gerektiğini düşünüyor. Ağız tadımıza daha uygun olduğu düşüncesiyle ABD’den isim hakkını alarak Türkiye’de yatırıma giriyor.  İlk restoranımız 1995 yılında açılıyor. Ardından bu süreç, diğer markalarımızın da bünyemize katılmasıyla devam ediyor. Ben ise 2004 yılında gruba geldim. O zamanlar yine grubun diğer şirketi Ata İnşaat’ta çalışıyordum. Aslen mühendisim… 

Grubunuz bünyesindeki markalardan bahseder misiniz? 

Bugün Burger King, Sbarro, Popeyes ve Arby’s gibi dört global, Usta dönerci ve Döner Stop ile de iki ulusal olmak üzere toplam altı markamız ve Türkiye’nin hemen hemen her yerinde 1.100’ü aşkın restoranımızla Türkiye’de sektör lideriyiz. 650’den fazla restoranımızla da Burger King’in ABD dışında dünyadaki en büyük işletmecisiyiz. TAB Gıda bünyesinde Burger King 1995 yılında, Popeyes ve Sbarro markaları ise 2007 yılında faaliyete geçti. 2010 yılında da Arby’s’i bünyemize kattık. 2013 yılında ise kendi markamız olan Usta Dönerci’yi kurduk. TAB Gıda olarak bu yılın başına döner lezzetini yenilikçi soslarla yorumlayan dinamik fast food zinciri Döner Stop’u bünyemize kattık. 

Şube sayıları, istihdam ve büyüme konusunda neler söyleyebilirsiniz?     

Bugün Türkiye genelinde 650’den fazla Burger King, 80’e yakın Sbarro, 200’ü aşkın Popeyes, 70  Arby’s, 140 Usta Dönerci ve 8 Döner Stop restoranımız bulunuyor. Türkiye’de 23 bini aşkın, Çin’deki yatırımımızla birlikte toplamda 35 binin üzerinde mevcut çalışanımız bulunuyor. Geçen yıl ciro anlamında yüzde 20 büyüme kaydettik. Aynı zamanda trafik olarak da (müşteri girişi) ciddi büyüme kaydettik. 2018’in ilk 6 ayında da çift haneli büyümemizi sürdürüyoruz.

Markalarınınız global taraftaki çatı kuruluşu ‘Restaurant Brands İnternational’ (RBI) tarafından bakıldığında; Türkiye nasıl okunuyor? Başarılarınız nasıl değerlendiriliyor?

Tam anlamıyla bir yıldızız diyebilirim. TAB Gıda Burger King sisteminde en fazla restorana sahip olan dünyadaki tek franschise. Dünyada müşteri trafiğini, cirosunu ve satışlarını en fazla artıran ülke Türkiye… Çin ve Türkiye’deki toplam büyüme ve mevcut yatırım potansiyelimiz.

Burger King sisteminin yüzde 65-70’ini oluşturuyor. Ayrıca dünyaya ihraç ettiğimiz ürünler de oluyoruz. Türkiye’de Ar-Ge (Araştırma-Geliştirme) yapıyoruz.  Big King ve King Chicken bizim kendi oluşturduğumuz ve dünya pazarında satılan ürünler.

Terbiyeli tavuk Çin yolcusu

Usta Dönerci ile Çin pazarına girme planınız vardı? Askıya mı alındı yoksa planla bir değişiklik mi oldu?

Bu plan halen devam ediyor. Ancak Burger King markamızla Çin’de 1.200 mağazaya ulaştık ve bu bizi yeterince oyalıyor. İş anlamında vaktimizi alıyor. Ancak Usta Dönerci markamız ile Çin pazarına gireceğiz. Tabi bundan önce Popeyes markamızı Çin’e götürüyoruz. Oradaki yapılanması için çalışmalara başladık. 2018 sonunda netleşecek… Burger King ile Çin’de çok iyi geri dönüş almamız nedeniyle Popeyes markamızı da taşıma kararı aldık. Çünkü Çin tüketim konusunda çok büyük potansiyel olan bir ülke.

Öğrenciler Burger kadınlar Arby’sci

Artık insanlar dışarıda daha çok yemek yiyor. Ayrıca fast food kültürünü benimsedik. Müşteri portföyünüz nasıl? Ağırlıklı öğrenciler mi?

Evet, fast food kültürü Türkiye’de çok oturdu. Müşteri trafiği her yıl artıyor. Kadınların daha çok iş hayatına katılması ile birlikte, ev işlerine pek vakit bulamıyor oluşu, dışarıda yemek yeme alışkanlığını daha da artırdı. Ayrıca ürünlerimizin hem lezzetli hem de ulaşılabilir oluşu, fast food kültürünü Türkiye’de daha da yaygınlaştırdı. Markadan markaya değişiyor. Çalışan çocuklu aileler de var, öğrenciler ve beyaz yakalılar da  müşteri portföyümüzün büyük kısmını oluşturuyor. Örneğin Arby’s’e beyaz yakalılar ve kadınlar tercih ediyor. Çünkü eti yağsız, piyasada bulunabilecek en yağsız et, rosto eti, kaburga eti, fırınlanmış:… Sağlık algısı çok yüksek Arbys’te…

Çiftçiden ürün alırken iyi tarımı da öğretiyor

Hammadde tedarikini nasıl yapıyorsunuz? Kısaca çiftçilerle aranız nasıl? Öncelikle bizim toprağımız yok. Bizim işleme fabrikalarımız var. Et, süt, sebze alanında… Tüm alımlarımızı çiftçilerden yapıyoruz. Onlarla ortak üretim yapıyoruz. Biz çiftçiye tohumu verip kontrat yapıyoruz. Örneğin; “Çiftçi kardeşim al sana 100 kilo tohum, bunun verimi 900 kilo olması lazım, ben senden bunu hasat zamanı alacağım…” Ekim yaptığıyla da yalnız bırakmıyoruz. Doğru tarım uygulamalarını uygulattırıyoruz. Amasya’da kendi et işleme fabrikamız var. Orada da kontratlı canlı hayvan alıyoruz. Sebzeli olan bölümde de aynı şekilde çiftçilerimize ürettiriyoruz. Çin operasyonlarımızda kullandığımız patateslerin tamamını Türkiye’den alıyoruz. Yılda 25 bin ton patates ihracımız Atakey patates fabrikamızdan yapıyoruz.

Sbarro CEO’su kanatlandı

Türkiye’ye özgü geliştirdiğimiz ürünler var. Örneğin Big King ve King Chicken bunlardan bazıları…. Geçenlerde Sbarro CEO’su David Karam Türkiye’ye geldi. Yalnızca ülkemizde olan ve bizim geliştirdiğimiz özel soslu kanatlarımızın tadına baktı. Fırında pişen küçük kanatlar… Adeta bayıldı ve bizden reçetesini istedi. Şimdi o ürünlerde dünyaya ihraç oldu.