24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

‘Mavi gözlü patron’a veda edeli 1 yıl oldu

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, hayata veda edeli tam bir yıl oldu. Koç, 21 Ocak 2016’da Kanlıca’daki evinde spor yaparken kalp krizi geçirmişti.

21 Ocak 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
‘Mavi gözlü patron’a veda edeli 1 yıl oldu

İlk müdahalesi Beykoz Devlet Hastanesi’nde yapıldıktan sonra Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’ne sevk edilen Koç, 56 yaşında hayata veda etmişti. Koç’un zamansız ölümü tüm Türkiye’yi derinden sarsmıştı. Siyaset, iş ve sanat dünyasından önemli isimler başta olmak üzere yoğun katılımın olduğu Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi’nde cenaze töreninde Koç, ‘Güler yüzlü, mavi gözlü patron’ yazılı pankart taşıyan çalışanları tarafından uğurlanmıştı. 

SEVENLERİ ANILARINI PAYLAŞTI

ÇİĞDEM SİMAVİ: “İnsan sevmesi çoktu Mustafa’nın... Bütün insanları severdi çocukluğundan beri. Herhalde erkenden göçüp gideceği içine doğmuştu da o yüzden her şeyi yapmak istiyor, hiçbir anını boş geçirmek istemiyor ve neredeyse hiç durmuyor, koşuyor, koşuyordu.” 

RAHMİ KOÇ: “Ben 30 yaşında baba oldum. Mustafa, 29 Ekim’de dünyaya geldi. Tabii hem ilk evlat hem de Cumhuriyet Bayramı’nda doğmuş olması bizim için büyük bir ayrıcalıktı. Bir baba olarak onu kucağıma aldığımda fevkalade mutlu olmuştum.” 

CAROLINE KOÇ: “Mustafa, gerçekten hayattan bile daha geniş bir insandı. Dolu dolu yaşamayı çok severdi. Hobileri dahil olmak üzere yaptığı her şeyi büyük bir ciddiyetle ele alırdı. Tutkuyla peşinden giderdi bu nedenle... Mustafa 55 yaşında, çok erken aramızdan ayrılmasına rağmen normal bir insanın 100 veya 150 senede yaşayacağı bir hayatı 55 yılına sığdırdı. Kimsenin ne düşündüğüne pek aldırmadı. Doğru bildiği yolda devam etti. Hayatını istediği şekilde ve dolu dolu yaşadı.”

ÖMER KOÇ: “Evin arkasından demir yolu geçerdi. Bizim Avusturyalı bir mürebbiyemiz vardı, sık sık ondan kaçardık. Her defasında Mustafa bana ‘sen de gel’ der, beni teşvik ederdi. Mustafa, demir yoluna yatardı ve son ana kadar oradan kalkmazdı. Ben ise uzaktan ‘Mustafa kalksana, tren geliyor, öleceksin’ diye bağırırdım ama yine de kalkmazdı.”