19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Sağlıkta Türkiye’nin dünyadaki yüzü olacak

Gerçekleştirdiği dev yatırımlarla sağlık sektöründe farklılaşmayı başaran Liv Hospital, bu alanda Türkiye’nin dünyadaki yüzü olmayı hedefliyor. Liv Hospital Grup Koordinatörü İstiroti “Yaratıcılık, farklı olma tutkusu, gelişmiş teknolojik yatırımlar sektöre kattığımız önemli unsurlar” dedi.

KAAN ZENGİNLİ28 Mayıs 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Sağlıkta Türkiye’nin dünyadaki yüzü olacak

Türk sağlık sektörü son yıllarda gösterdiği başarılar ile dünyada adından sıkça söz ettirir hale geldi. Özel sektörün de bu alana yatırım yapmasıyla, vatandaşların aldığı hizmet kalitesi arttı. Deneyimli hekimler, uzman kadrolar, otel konforunda verilen hastane hizmetleri, Türkiye’yi bu alanda bir adım öne taşıdı. Hal böyle olunca hem sağlık sektöründe hem de sağlık turizminde kayda değer bir büyüme başarısı gösterildi. Markalaşan hastaneler, rekabet ortamından sıyrılarak farklılaşmak adına dev yatırımlara imza attılar. Öyle ki, hastaneler artık tedavi olunan mekanlardan çok otel konforunda hizmet verir hale geldi. Turkven Grubu’nun büyük pay sahibi olduğu Medicalpark ve Liv Hospital da bu Türkiye’de hizmet veren önemli sağlık kuruluşlarından biri… Liv Hospital Grup Koordinatörü Meri İstiroti ile Türk sağlık sektörü ve LİV Hospital’ın hedefleri hakkında konuştuk… 

Özel sağlık işletmeciliğini kurumsallaştıran duayen biri olarak, kendinizden bahseder misiniz?

Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji mezunuyum. 90 yılında iş hayatına sağlık sektöründe başladım. 93 yılında International Hospital hastanesi işletme koordinatörü oldum, 30 yaşındayken, 750 kişilik Bayındır’a bağlı Yaşlı Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi’nin Genel Müdürü olarak atandım. Ardından Acıbadem Sağlık Grubu’nun Genel Müdür Yardımcılığını sürdürdüm. 1999 - 2010 yılları arasında Acıbadem markasının bir zincir olarak büyümesi sürecinde yer aldım. 1990 Yılında sağlık sektörüne girdiğimde sağlık profesyoneli dışında bu mesleğin idari yöneticiler tarafından icra edilebileceği bilgim yoktu. Bizler, Amerikalı danışmanların kurdukları sistem içerisinde mesleği pratik etmek, öğrenmek ve geliştirme fırsatı bulduk. İlk yıldan sonra bu işin manevi hazzının nasıl olacağını anlayıp sektör değiştirmek istemedim. Tiyatro tozu yutmak gibi hastane tozu yuttuktan sonra farklı bir sektöre devam edemedim. Son 5.5 yıldır da kuruluş aşamasında bizzat yer aldığım Liv Hospital’da Grup Koordinatörü ve Ulus genel müdürü olarak görev yapıyorum.  

120 MİLYON $ YATIRIM

Liv Hospital’in markalaşması, kurumsallaşması, kadrolarının oluşması gibi süreçleri; hastanenin kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?

Liv Hospital, insan vücudunun kendi kendini iyileştirme yeteneğinden ilhamla bir hastane olarak mimari anlamda tasarlandı. Yalnızca mimari yaklaşımı anlamında değil, hizmet yaklaşımında da insan vücudunun mucizevi kabiliyetini referans aldık. Misafirlerimiz hastaneye girdiklerinde bir vücudun içine ya da uzay üssüne girmiş gibi bir ilk izlenim yaşadıklarını paylaşıyorlar. Liv Hospital Ulus olarak 2013 yılı ocak ayında bu yana 120 milyon dolarlık yatırımla ve 30 bin metrekare kapalı alanda, 154 yatak, 8 ameliyathane, 52 klinik ile hizmet veriyoruz. Alanında uzman, son derece özellikli işler yapan ve aynı zamanda birçoğu akademik çalışmalarına yoğun iş temposunda devam eden 120 hekimimiz bulunuyor. Geçen 5.5 yıl içinde açılan Liv Hospital Ankara, Samsun ve İstinye hastanelerimiz ile toplamda  1.100 adet yatak kapasitesi, 31 ameliyathane ve 81 klinik ile hizmet veriyoruz.

KANSERLE SON TEKNOLOJİ MÜCADELESİ

Hastanenizin genel özellikleri ve hizmet verdiğiniz uzmanlık alanları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Tıbbi Teknoloji olarak bir çok üst düzey tedavi altyapısı bir arada aynı çatı altında toplandı. Özellikle kanser tedavisinde kullanılan radyasyon onkolojisi cihazı Truebeam ve brakiterapi ile dünyadaki en üstün teknoloji ve uygulamaları gerçekleştiriyoruz. Ülkemizde ilk kez ‘Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim ve Uygulama Merkezi’ ile kozmetik dermatoloji-estetikten, ortopediye, geçmeyen yaralardan, yanık tedavisine kadar her türlü tedaviyi gerçekleştiriyoruz. Robotik cerrahi altyapısı ve ameliyathane süitleri ile en komplike kanser cerrahilerinin yapılabilmesi ve aynı altyapıda üst düzey obezite cerrahisi uygulayabiliyoruz. Ayrıca Stop Aging Kliniği ile sağlıklı ve yaş almadan olgunlaşmak ile ilgili telomer analizinden, çok detaylı metabolik testlere kadar çalışılarak tamamıyla kişisel odaklı yaklaşımla planlamalar yapılması büyük önem taşıyor. 

‘SEKTÖRE VİZYON KATIYORUZ’

‘LİV’ ismi nereden geliyor ve sağlık sektöründeki hedefleriniz neler?

Liv Hospital adını ‘Leading International Vision’ (Uluslararası Vizyonda Lider) prensibinin baş harflerinden alıyor. Türkiye’nin uluslararası arenada sağlık vizyonunu yönlendiren bir kurum olmayı hedefliyoruz. Kalifiye sağlık personeli, yaratıcılık, yenilikçi ve farklı olma tutkusu, gelişmiş teknolojik yatırımının, hasta odaklı organik tasarımla birleşmesi Liv Hospital’ın sağlık sektörüne kattığı en önemli unsur.  

Kadınlar daha zaman ve hedef odaklı çalışıyor

Kadınlarla erkeklerin yönetim tarzları arasında nasıl bir fark var? 

Kadınlar daha detaycı, planlayıcı ve pratik çözüme sahip. Zaman ve hedef odaklılar. Ara bulucu kimliklerinin daha fazla olduğunu düşünüyorum. Sağlık sektörü hizmet sektörü,  kadınların hizmet sektöründe daha misafirperver olduklarını ve süreçleri bu ayrıntıda planladıklarını düşünüyorum. Yaratıcılık ve duygusal zekalarının sorunları çözmeye yardımcı olduğuna inanıyorum.