20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Kurtulmuş: Avrupa'nın yaptığının hiç bir şekilde izahı yoktur

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Avrupa ülkelerinin skandal girişimleri ve engellemelerine tepki gösteren Kurtulmuş 'Avrupa'nın yaptığının hiç bir şekilde izahı yoktur. Akıllarını başlarına toplasınlar diye söylüyoruz. Birisi Türkler dışarı diye orada bağırır ve Alman siyasetini esir alırsa bundan en büyük sıkıntıyı Almanya görür.' dedi.

20 Mart 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.

Numan Kurtulmuş açıklamalarından satırbaşları...

Hem doğu ve güneydoğu Anadolu'da Türkiye'nin her yerinde uyuşturucu tacirleri ve baronları ile de son derece keskin bir mücadele sürdürülüyor. Bunda da ciddi başarılar elde edildiğini belirtmek isterim.

Son terör eylemi öncesinde 153 önemli olay engellendi ve eylem yapacak kişiler etkisiz hale getirildi.

FETÖ'nün, PKK'nın, DEAŞ'ın bundan sonraki süreçte yapabilecekleri ellerindeki imkan ve insan kaynakları bakımından gözden geçirildi ve referandum sürecine ilişkin muhtemel tehditler değerlendirildi.

Bundan sonra Türkiye'nin sınırlarının terör örgütlerine ve kaçakçılıklara korunması için tüm çalışmalar gözden geçirildi.

Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkari illerimizde terörden zarar gören çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kurumu'na olan borçları ertelendi.

AVRUPA'NIN YAPTIĞININ HİÇ BİR ŞEKİLDE İZAHI YOKTUR

Avrupa ülkeleri ile önce Hollanda, Almanya, Avustralya olan Avrupa ülkelerinin skandal girişimleri ve engellemeleri olmuştur. Bunlar Avrupa’nın kendi değerlerine aykırı bir şekilde Türkiye'Nin seçilmiş arkadaşlarımızı kendi ülkelerinde konuşturmamak gibi referandum dolayısıyla Türk vatandaşlarımızla buluşturmamak için her türlü baskıyı ortaya koydular. Atlarıyla köpekleriyle engelleyecek kadar barbarca bir tutum içerisine girdiler. Bizim bakanlarımıza karşı bu tavrı reva görenler maalesef PKK'nın açık bir şekilde gösteri yapmasına ses çıkartmadılar. Hatta Almanya'da gösteri yapmasını tabiri caizse polisin güvenliği altında yapabilmesi için her türlü imkanı ortaya koydular. Bu hiç bir şekilde işbirliğimize uymayan bir tutumdur, bunun izahı yoktur.

'BU FETÖ'YE TAMAMEN ARKA ÇIKMAKTIR'

Mesele burada da kalmamıştır. Daha sonra ortaya konulan demet ve fikirlerle daha da derinleştirilmiştir. BND'nin başkanı 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ izine rastlanmadığını veya FETÖ'nün bu işin arkasında olduğunun inanmadığı cümleleri ise gerçekten kabul edilebilir bir cümle değildir. Peki bunun için 250 kişi değil de 250 bin kişinin mi şehit olması gerekiyor? İnsanların üzerinden araçların üzerinden geçen o tanklar yeterli delil değil midir? Bunun hangi akla hizmet bir söz olduğunu anlamakta zorlandığımızı belirtmek isterim. Bu FETÖ'ye tamamen arka çıkmak demektir.  

 

İÇİŞLERİMİZE BURNUNUZU SOKMAYIN

Türkiye'deki 16 Nisan referandumundan Blick gazetesine ne Bild gazetesine ne? Bu referandum bazı siyasetçileri neden ilgilendirir? Türkiye'de hayır da verecek olan bizim vatandaşımızdır evet diyecek olan da bizim vatandaşımızdır. İsviçre'de veya Almanya'da bir seçim yapmıyoruz. Bu açık şekilde Türkiye'nin iç işlerine karışmaktır burun sokmaktır. Bunları anlayışla karşılamadığımızı tekrar belirtmek isterim. Ayrıca kimse Türk halkını da bir şey anlamaz zannetmesin.

TÜRKİYE BUNDAN ZARAR GÖRMEZ AMA...

Bu keskin Türkiye karşıtlığı ile olsa olsa vatandaşlarımızın meseleyi bir kez daha değerlendirerek 'Bu adamlar niye böyle manşet atıyor' diyerek vatandaşlarımızın istiklal ve istikbaline sahip çıkmasına yarar. Bu davranışları hiç bir şekilde insan haklarına uygun bulmadığımızı belirtmek isteriz. Geçen hafta ifade ettiğim gibi bu Avrupa’da yükselen ırkçılığın, İslam karşıtlığının ve Türkiye düşmanlığının tezahür etmiş halledir. Bundan Türkiye'ye zarar gelmez ama bunu yapanlar da bundan fayda elde edemez. Eğer bu devam ederse bu ırkçı dalga daha yükselir ve makul siyasetçiler bunun altında kalabilir. Bunlar Avrupa için tehlike çanlarıdır.

Orada bulunan vatandaşlarımız hem Türkiye hem oranın vatandaşlarıdır. Oradaki vatandaşlarımız Avrupa'nın kalıcı bir parçasıdır. Avrupa'nın çok kültürlülüğünü sağlayabilecek mutedil unsurlarından birisidir. Oradaki varlığımızın hem emniyetini koruyacak hem de onların Türkiye kültürünü kaybetmemeleri için de üzerimize düşen her türlü sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.

AVRUPA'NIN GELECEĞİNDEN ENDİŞE DUYUYORUZ

Biz, bu faşizm ve Nazizm benzetmelerini gerçekten Avrupalı dostlarımızın geleceğinden endişe duyduğumuz için söylüyoruz. Bunun hele Almanya'da ne anlama geldiğini iyi biliyorum. Bunlardan korunmak için demokratik katılıma izin vermesi gereken, Türkiye'nin seçilmiş bakanlarına karşı ortaya koymaması gereken tavrı ortaya koyan biz değiliz. Bunu yapanlar bu söylemlerden rahatsız olan ve endişe edenlerdir.

KİMSE HARİÇTEN GAZEL OKUMASIN

Türkiye'nin hangi sistemle yönetiliceğine bilmem hangi ülkede oturan beyefendi karar veremez. Milletimiz 16 Nisan'da ne karar verecekse başımızın üstündedir. Türkiye'deki bu referandum TBMM'den 339 milletvekilinin evet oyu ile çıkmış ve milletin önüne gitmektedir. Herhangi bir ülkede oturan hariçten gazel okumasın.

 AKILLARINI BAŞLARINA ALSINLAR

Akıllarını başlarına toplasınlar diye söylüyoruz.  Birisi Türkler dışarı diye orada bağırır ve Alman siyasetini esir alırsa bundan en büyük sıkıntıyı Almanya görür. Wilders çıkar bize karşı tavırlar alırsa İslam dinimize hakaret ederse bundan en büyük zararı diğer mutedil siyasetçiler görür.

O akşam yaşadıklarımız bütün milletimizi öfkelendirdi. Görüyoruz yakın dostumuz müttefikimiz dostumuz hemen yanı başımızda olan Avrupa kıtasını çok kötü bir gelecek bekliyor. Bunu yapmazlar faşist ırkçı aşırı sağcı söylemlere teslim olurlarsa zarar görürler. Akıllarını başlarına alsınlar, tedbirlerini alsınlar ve Faşizmin Nazizm'in tuzağına yeniden düşmesinler diye bunları söylüyoruz. 

 

 PYD OLMAYACAKSA TÜRKİYE ETKİN ŞEKİLDE GÖREV ALMAYA HAZIRDIR

Bizim başından bu yana söylediğimiz husus Suriye'nin kuzey bölümünde bir terör örgütünün kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu Türkiye'nin en önemli rezervlerinden birisidir. Türkiye Fırat Kalkanı harekatı ile belli bir noktaya kadar geldi. Biz Münbiç ve Rakka'daki etnik yapıyı bozacak herhangi bir şey bölge barışına izin vermez. Dolayısıyla Münbiç'in etnik yapısı mezhebi yapısı korunması, aynı şekilde Rakka ve Afrin'in korunması gerekmektedir. Bunu da hem ABD hem de Rusya ile görüşüyoruz. Türkiye eğer PYD bu işin içinde yer almazsa Türkiye o bölgelerin kurtarılması sürecinde etkin bir şekilde yer almaya hazırdır.

 GERİ KABUL ANLAŞMASI

Bu konu gündeme gelmedi. Ancak biz Türkiye'nin milli menfaatleri çerçevesinde şartları değerlendiririz. Vizesiz Avrupa konusu ile gündeme gelmişti bu konu. Şartların oluşması doğrultusunda her iki konuda da gereken karar verilecektir.

REFERANDUM KAMPANYASI ÇOK GÜZEL İLERLİYOR İNŞALLAH BÖYLE DEVAM EDER  

Sandık güvenliği meselesi de çok şükür inşallah sonuna kadar da böyle gider. Referandum kampanyası gayet güzel gidiyor. Keyifli bir kampanya ile milletimiz sandığa gider. Sandık günü önemlidir. Sandıkların güvenlik altına alınması ve oy verecek vatandaşlarımızın da her türlü baskı ve tehditten uzak oy verebilmesi için her türlü tedbirler alınıyor. Bir de ondan sonraki süreç var. Sandıklar sayıldıktan sonra onların ilgili merkezlerde toplanmasıdır. Bununla ilgili her türlü tedbir alınıyor. İnşallah seçim günü de hiç bir olay yaşanmadan Türkiye'de oy verme işlemi sona erecektir.