Doç. Dr. Karaca: ABD ile Kuzey Kore arasında savaş çıkmasının söz konusu değil

Kuzey Kore ve ABD arasındaki füze gerginliği giderek tırmanıyor. Pyongyang'ın ABD'nin Guam açıklarına füze saldırısı hazırlığı içerisinde olduğunu açıklamasının ardından adada güvenlik önlemleri arttırıldı. Japonya´da sığınaklar hazırlanırken Guam´da halk gıda stoklamaya başladı. Rusya ise sınır güvenliğini artırdı. Kuzey Kore'de 3.5 milyon gönüllü orduya katılmak için başvurdu. Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. R. Kutay Karaca konuya ilişkin DHA'ya  önemli açıklamalar yaptı. Amerika'nın Kuzey Kore'ye karşı savaş açamayacağını aktaran Karaca, bunun sebebini de Kuzey Kore'nin elinde balistik füze ve 60 tane nükleer silah olduğunu belirterek açıkladı.

 

"ÇİN DİPLOMASİ LİDERLİĞİNİ YAPMAK ZORUNDADIR"

 

Sıcak savaş durumunun dünyayı çılgın bir şekilde savaşa sürüklemek anlamını taşıdığını ve buna ne uluslararası ekonomi piyasalarının ne de uluslararası ticaretin kabul etmeyeceğini aktaran Doç. Dr. Karaca, "Ayrıca Çin ve Rusya'da son yaptıkları açıklamada böyle bir şeyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Eninde sonunda diplomasi yoluna gidilecektir. O diplomasinin liderliğini de Çin yapmak zorundadır. Çünkü Kuzey Koreliler onlardan başkasının hamlesiyle bir yere gelemezler. Kuzey Kore'ye bir parça daha rejimsel saldırı yapılmayacağının garantisini vermeleri gerekiyor, bunu da vereceklerdir. İlk adımı atan Çinliler olacak çünkü yanı başlarında kesinlikle bir savaş ya da ABD'nin müdahale ettiği bir rejimi değiştirilmiş ülke istemeyecektir. Çin'in son yaptığı açıklamada bu şekildeydi" dedi.

 

"AMERİKA KUZEY KORE'YE ÖN VURUŞ YAPAMAZ"

 

Kuzey Kore'nin Afganistan, Suriye, Yemen veya Somali olmadığını çok iyi bildiğini vurgulayan Doç. Dr. Karaca, "Neden çünkü elinde dünyanın her noktasını vuracak balistik füze var. Son Amerikalıların istihbaratında beyan ettiği 60 tane de nükleer başlıklı füze var. Nükleer başlığınız olduğu müddetçe de Amerikalıların size ön vuruş yapması mümkün değildir. Ön vuruş ne Amerika'ya tehdit olabilecek herhangi bir noktayı bir şekilde daha önceden yok etmek planıdır. Saddam'da denediler, Afganistan'da yaptılar ama bunların hiç birisi Kuzey Kore değil. Çünkü Kuzey Kore nükleer silaha sahip, uzun menzilli balistik füzeye sahip bir ülke. Bu başlıklarla da dünyanın her yerine bir anda nükleer cehenneme çevirebilecek kapasiteye sahip şimdi bunu bilerek bu ülkeye ön alıcı vuruş yapamazsınız. ABD Dış İşleri Bakanı Rex Tillerson dedi ki Donald Trump'ın açıklamaları sonrasında 'ABD başkanı Trump'ın açıklamalarından bunun bir savaş çığlığı olmadığını söyleyebilirim' dedi ve ekledi 'barışçıl baskı hedefliyoruz' yani ön alıcı vuruştan ABD'nin Kuzey Kore stratejisi 'barışçıl baskıya' dönmüş durumda. Öyle olması gerekiyor zaten. Şimdi bu barışçıl baskıyı Kuzey Kore üzerinde yapamazsınız çünkü Kuzey Kore tamamen Amerikan karşıtı, burada barışçıl baskıyı Çin ve Rusya üzerinden yapabilirsiniz. Ama öncelik Çin'in çünkü sınırlarının dibinde Amerika'nın Kuzey Kore'ye müdahalesini istemeyeceklerdir. İkincisi Kuzey Kore rejimsel olarak Çin'in en önemli müttefiki ve neredeyse Kuzey Kore'nin hayat damarları Çin'den geçiyor. Dolayısıyla bu iki ülkeyi birbirinden kopartamazsınız. 2000'li yıların başında olduğu gibi Çin, Kuzey Kore'yi masaya oturtup kazan kazan mantığıyla anlaşmaya sürükleyecektir diye düşünüyorum" diye konuştu.

 

BU GERGİNLİK KİME YARADI?

 

Bu gerginliğinin Amerika'ya yaradığını dile getiren Doç. Dr. Karaca nedenleri hakkında şunları söyledi:

 

"Bunun örnekle açıklamak istiyorum Katar gerginliğinden en çok yararlanan kim? Katar'la silah satış anlaşması, ekonomik anlaşma, mal satışı anlaşması imzalayan ülke Amerika'dır. Katar krizini ortaya atıp sonra kenara çekilip her türlü anlaşmaya kendi yararına kabul ettiren ülke Amerika. Şimdi bu krizden kim yararlanacak ben yine ABD diyorum. Trump'ı başkanlığa getiren Cumhuriyetçiler, onların en önemli sektörü de savunma sektörüdür. İkinci nokta soğuk savaş sonrasında Amerika'nın Japonya,Tayvan ve Güney Kore'deki askeri varlığı kamuoyu tarafından sorgulanır durumdaydı. Hatta Japonya'da iktidar değişti, Güney Kore'de aynı şekilde bu söylemle geldiler. Ama bugün Kuzey Kore'yi bu şekilde kışkırtarak daha da saldırganlaştıran Amerika var bunun karşılığında da şimdi ne Japonlar ne Güney Koreliler ne Tayvanlılar Amerika'nın askeri varlığını sorgulamıyor bile hatta daha fazla Amerikan askerliği varlığı talepleri var. Bir anda ABD Pasifik'in karşı kıyısına tekrardan Kuzey Kore tehdidini beyan ederek daha fazlasıyla yerleşmiş oluyor. Bu noktada kazanan ABD'dir. Bununla da yetinmiyor bu ülkelerdeki varlığıyla dünyanın ikinci büyük ekonomi devi Çin'in bölgesini de çevrelemeyi de başarmış oluyor. Trump'ın dış politika stratejisinin bu olacağını düşünüyorum. Önce sözlerle bir şekilde saldır, tehdit et, kışkırt sonra bu ortamda çıkan kaostan faydalan."