25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Hama 2. Guta oldu

Bombardıman altındaki Hama’daki yetim ve öksüz 400 çocuğun bulunduğu kampta gönüllü hekimlik yapan Türk doktor Emel Dilek Temel, acil durumdaki çocukları Türkiye’ye taşımak için zamana karşı savaş veriyor.

SELİM EFE ERDEM13 Mart 2018 Salı 07:00 - Güncelleme:
Hama 2. Guta oldu

Suriye'de dünya Doğu Guta’da yaşanan insanlık dramını engellemeye çalışırken, uluslararası gözlemciler ve yardım kuruluşlarına göre Kuzey Hama’daki siviller de kimyasal silah ve hava saldırıları altında. Bölgede gönüllü çocuk doktorluğu yapan Emel Dilek Temel, bulunduğu kamplarda hem yetim hem öksüz binlerce Suriyeli çocuğun kimyasal silah ve ağır hastalık pençesinde boğuştuğunu ve onları hayatta tutan tek şeyin Türkiye’den bölgeye ulaşan yardımlar olduğunu aktardı. 

ZEYTİN DALI UMUT OLDU 

Suriye’de savaşın en şiddetli yerlerinden biri olan Hama’nın merkezi kısa bir süre önce Esad rejimi tarafından ele geçirilirken, İdlib ile sınır olan Kuzey Hama’da ise muhalifler ile rejim arasındaki çatışmalar sürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) temsilcilerinin verdikleri bilgilere göre, son 10 günde bölgeye sayısız hava saldırısı düzenlendi. Kuzey Hama’da sivil katliamları yaşanırken, Zeytin Dalı Harekatı Suriye’nin çatışma bölgeleri için de umut oldu. 

HAMA ATEŞ ALTINDA

Birleşmiş Milletler, AID Uluslararası Doktorlar Birliği ve Yeryüzü Doktorları gibi ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarının Suriye’deki yardım faaliyetlerine ‘gönüllü çocuk hekimi’ olarak katılan Emel Dilek Temel, dünyanın gözü Guta’ya çevrilmiş olsa da Kuzey Hama’da her gün toplu sivil kayıpları yaşandığını aktarıyor. Bölgenin, Astana sürecinde ilan edilen ateşkes noktalarından birisi olmasına rağmen Esad Rejimi’nin muhalifleri gerekçe göstererek bölgeye hemen her gün hava saldırısı düzenlediğini kaydeden doktor Temel, bu saldırılar sırasında sivil kayıplar yaşandığını ve en büyük zararı da çocukların gördüğünü söyledi. 

ZAMANA KARŞI YARIŞ

Bölgede Kızılay, Diyanet ve AFAD kampları olduğunu kaydeden doktor Temel, yaşananları şöyle aktarıyor: “Sadece bir kampta, hem annesi hem de babasını kaybetmiş yani kimsesiz 400 çocuk var. Babası ya da annesi olmayıp da teyze veya halası gibi bir yakını olan ise 200 çocuk var. Bu çocukların tek umudu Türkiye çünkü bu çocuklara Türkiye’nin resmi veya özel kuruluşlarından başka kimsenin yardım eli uzattığı yok. Üst solunum yolu ve deri hastalıkları çocuklarda çok yaygın çünkü kimyasal gaz saldırılarına uğramışlar. İlaç sıkıntısı had safhada. Elini ve bacağını kaybetmiş olan bir Suriyeli çocuk var kampta, adını dahi bilmiyoruz çünkü kimsesi yok. Biz ona Muhammed diyoruz. Muhammed’i Türkiye’ye getirip protez kol ve bacakla hayata döndürmeye çalışıyoruz. Durumu acil olanları Türkiye’ye taşımak için zamana karşı yarış veriyoruz.”

 

Hepsinin umudu Cumhurbaşkanı Erdoğan

Kendisi de bir yetim olarak büyüyüp doktor olduğu için Suriyeli yetim ve öksüz çocukların yardımına koştuğunu belirten doktor Temel “Burada sabaha kadar bomba ve silah sesleri devam ediyor. Çocukların hayati sağlık problemlerinden dolayı alt üst olmuş psikolojilerini, eğitim ve öğretim hayatlarına devam edememelerini dile getirmiyoruz bile. Hiç biri sağlıklı uyuyamıyor, hemen hepsi korkudan sürekli altına kaçırıyor. Hepsinin gözü, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’den gelecek yardıma çevrilmiş durumda” diye konuştu.

Esad’ın attığı bombalar küçük Muhammed’in bir kolunu ve bir bacağını parçaladı.