Esad rejiminin ölüm koridoru

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ili, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi olarak biliniyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, Mart 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. Esad rejimin en yoğun hedefi olan bölgede önceki gün önemli bir gelişme yaşandı. Beşar Esad rejimi, yaklaşık 2,5 yıl önce kimyasal silah katliamıyla en az 100 kişiyi öldürmesiyle gündeme gelen Han Şeyhun kentini, Rusya’nın yardımıyla şehirde hiç sivil kalmaması pahasına ele geçirdi. 17 Eylül 2018 tarihinden bu yana 945 bin 992 sivil bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. 

İKİ SEÇENEKLİ ZULÜM 

Esad, Han Şeyhun’daki sivil katliamının ardından İdlib’e doğru ilerlemeye başladı. Suriye’de muhaliflerin elinde kalan tek önemli yer İdlib’le ilgili Esad’ın resmi ajansı SANA’nın geçtiği haber katliam senaryosunun devreye konulduğunu gösterdi. Haberde SANA, rejim güçlerinin muhaliflerin elindeki alandan rejimin kontrolündeki bölgeye geçmek isteyen siviller için sözde ‘güvenli koridor’ açtığını duyurdu. Bu senaryoya göre siviller ya sözde insani koridor ile rejim tarafına geçecek ve Esad’ın zindanlarında çürüyecekti ya da kenti terk etmeyerek bombaların hedefi olacaktı. 

HEDEFTE İDLİB VAR 

Rejimin İdlib vilayetinde kuşatma altındaki sivillere ‘insani koridor’ açtığını duyurduktan sonra, Suriye uçakları kente bomba yağdırdı. “Esad, İdlib’den ayrılacaklar için ‘güvenli hat’ sözü verdi ve ‘insani koridor’ açtı” sözüyle müjde gibi duyurulan haberlerin ardından kente yağan bombalar sivilleri hayattan kopardı. Suriyeli muhaliflerin çatı örgütü Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin sözcüsü Naci Mustafa, rejimin sivillere yönelik ‘güvenli geçiş’ teklifinin önemi olmadığını belirtti ve şunları söyledi: Bugün itibarıyla insanların Suriye rejiminin kontrolündeki alanlara hareket etmesi mümkün değil. Bu insanlar zaten rejimden kaçtılar. Geri dönüşleri intihar olur.