24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Kudüs insanlığın onuru ve direnişidir

Kudüs, zulüm ve vahşetin gölgesinde yalnız bırakılan şehir İşgal, zulüm ve katliamların yanında, Direnişin ve mücadelenin hiç bitmediği şehir, Aynı zamanda, Siyonistlerin kendi zulümlerinde boğulacakları günü beklediği şehir

6 Aralık 2017 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Kudüs insanlığın onuru ve direnişidir

Kudüs,  ilk kıblemiz,  Kudüs Peygamberler şehri, Kudüs, Mekke’nin, Medine’nin, Kurtuba’nın, Kahire’nin, Arakan’ın, İstanbul’un  kardeşi, Kudüs meselesi belli bir kesimin  meselesi değildir. 


Filistinlilerin ribatında, ama münhasıran onların da meselesi değildir.  Kudüs meselesi hepimizin, ümmetin meselesidir.
Osmanlı İslam ordularının yenilgisi üzerine Şam'a giren Fransız ordu komutanının Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin sandukasını tekmeleyerek "İşte döndük ey Selahaddin!" dediğinin üzerinden yaklaşık 100 yıl geçti. Fakat Selahaddin'e ve onun çocuklarına olan kin hâlâ bitmiş değil. Bilinsin ki, Selahaddin’in direniş ruhu Kudüs’te devam etmektedir.
En son ABD Başkanı’nın Kudüs’ü işgalci İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı , bu kinin hala günümüzde de devam ettiğini göstermektedir. Zaten işgalci Siyonist İsrail yönetimi, Filistin topraklarındaki zulüm ve vahşetini hiç azaltmadan devam etmektedir.

Uluslar arası anlaşmalara ve verilen sözlere rağmen böyle bir kararın açıklanması, savaş ilanı olarak değerlendirilmektedir. Bölge ülkelerinin tüm ikaz ve itirazlarına rağmen henüz geri söz konusu değildir. Bölgede huzur ve barışın gelmesini istemeyenler, gerginlik ve zulüm ortamından nemalanan, Müslüman kanı dökmeye devam edeceğe benziyorlar. 

İslam İşbirliği Teşkilatı, tüm İslam ülkeleri, STK’lar elbirliği ile bu haksız uygulamaya karşı ortak hareket etmeli, gerekli tepkiler gösterilmeli ve özgür ve bağımsız Filistin Devletinin başkentinin Kudüs’e taşınması hususunda çalışmalar ivedikle  yapılmalıdır.

Yapılan bu haksızlık ve zulümler karşısında susmayacağımızı ve tepkimizi her platformda göstereceğimizi, ne yapılması gerekiyorsa yapacağımızı bildirir kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz. Son söz olarak, İslamoğlu Hoca’nın şu sözünü hatırlayalım : “Kudüs’ü kim bu ümmete geri kazandırırsa, o İslam ümmetinin doğal önderidir. “