20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Kudüs’ün karakterini İsrail tahrip ediyor

“Barışın sembolü Kudüs Müslüman karakterine, tarihi dokusuna yönelik saldırılar karşısında direniyor. İsrail barış içinde yaşamak istiyorsa bölgeyi ateş çemberine sokabilecek politikalardan kaçınmalıdır.”

27 Temmuz 2017 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Kudüs’ün karakterini İsrail tahrip ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye’de düzenlenen İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Kudüs’te zulüm yapan İsrail’e yüklendi. İşte Cumhurbaşkanı’nın çok önemli açıklamaları…

EN BÜYÜK ZENGİNLİK: İslam medeniyetinin özü kardeşlik, dayanışma, bir duvarı oluşturan tuğlalar gibi kenetlenmedir. Bu açıdan yaklaştığımızda kültürel, siyasi, mezhebi veya etnik farklılıklarımız bizim handikabımız değil en büyük zenginliğimizdir. Müslümanlar ancak kardeştir. Sınırların aramıza girmesine, mesafelerin bizi birbirimizden koparmasına asla izin veremeyiz. Buna karşılık son zamanlarda yaşadığımız hadiselerin ortak kimliğimizi aşındırdığı, aramızda yeni duvarlar, bariyerler ördüğü de bir gerçektir.

KATAR KRİZİ:  Üç kardeş ülkenin düştüğü hal üzüntü yaratıyor. Bir sıkıntı olduğunda bu diyalog ve istişareyle çözülebilir. Ama yok çözüm yollarına gitmeyip etrafımıza birilerini de almak suretiyle eğer herhangi bir kardeşimizi köşeye sıkıştırırsak bu kabul edilebilir bir şey değildir.  

MÜSVEDDELER: İslam dünyasının bugün birlikten ziyade ayrışmalarla, barıştan ziyade çatışmalarla gündemde olması acıdır. Kriz, iç savaş kardeş kavgası, teslimiyet politikaları bizi birbirimizden uzaklaştırıyor. İşte Suriye, Irak. Ölen kim? Müslüman. Öldüren? İslam kisvesi altındaki müsveddeler. Üstelik ‘La İlahe İllallah’ diyor yine öldürüyor. Böyle bir mantıksızlık, böyle bir akli noktada zayiat olabilir mi?

KUDÜS DİRENİYOR: Barışın sembolü Kudüs Müslüman karakterine, tarihi dokusuna yönelik saldırılar karşısında direnmeye, ayakta kalmaya çalışıyor. Müslümanların güçsüzlüğünden, parçalanmışlığından cesaret alan İsrail yönetimi her gün yeni bir uygulamayla Kudüs’ün İslami karakterini tahribe yelteniyor.

İKİYÜZLÜLÜK: Türkiye’yi eleştiri yağmuruna tutanlar mesele Filistin, Kudüs olunca birden susuyorlar. Hiç kimse artık bizden bıkkınlık derecesinde bu ikiyüzlülüklere daha fazla sessiz kalmamızı bekleyemez. İlk kıble olan Mescid-i Aksa’nın izzetinin ve onurunun korunmasının sadece Filistinlilerin değil tüm İslam aleminin görevidir.

VALİYE TALİMAT VERDİM: Bölgedeki tüm inanç mensuplarının güvenliğini ve huzurunu arzu ediyoruz. İstanbul’umuzda sinagoglar, havralar var. Bu olaylar olurken bazı gruplar, sinagoglara saldırma yoluna gittiler. İlk işim, İstanbul Valisi’ne, Emniyet Müdürü’ne ‘Bunlara müsaade etmeyin’... Bizim dinimiz, bunlara müsaade etmez. İsrail böyle yapıyorsa, biz böyle yapamayız. Tam aksine Musevileri, Yahudileri güvence altına almamız lazım. Bazı ufak tefek hadiselerin dışında, bu korumayı sağladılar.   

GERİ ADIM YETERLİ DEĞİL: İsrail’in Müslümanları rencide eden metal dedektör uygulamasından geri adım atması gerilimin azaltılması noktasında doğru bir adım olmuştur. Tabii ki bundan memnuniyetimiz söz konusudur ama arzumuz, yeterli midir, değildir. Cuma namazlarına gelen Müslümanlara o kapıların kapanmasına tahammül etmemiz mümkün değildir. İsrail Kudüs’le ilgili yerleşik teamüllere, hukuka ve insan haklarına saygılı davranmalıdır.

RİVLİN’LE GÖRÜŞTÜM: Mescid-i Aksa’da yaşananlarla ilgili İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin ile görüştüm ve düşüncelerimi kendisiyle paylaştım. ‘Sizler de bir Cumhurbaşkanı olarak bu konudaki ağırlığınızı koymalısınız’ dedim. Tabii birileri işte orada başbakanın sorumluluk alanı ile cumhurbaşkanının sorumluluk alanı öyledir, böyledir diyorlar ama ben Cumhurbaşkanı olarak cumhurbaşkanı ile görüşebilirim. Başbakanım başkanla görüşür. Son olarak Ürdün Kralı ile yaptığım görüşmeden sonra onların da o akşam yaptıkları görüşme, olumlu neticeler vermiş olacak ki en azından bu metal dedektörlerin kaldırılması kararını meclislerinden ittifakla aldılar.

İSRAİL’E UYARI: Barış içinde yaşamak istiyorsanız, başkalarını tehdit etmek yerine kendisini ve bölgeyi ateş çemberine sokabilecek politikalardan kaçınmak gerekiyor.

Hoca kılıklı şarlatan

MANKURT:
Gençleri birer robota, mankurta dönüştüren yapılara karşı dikkatli olunmalıdır. 15 Temmuz gecesi hoca kılıklı bir şarlatanın peşine takılan insan müsveddelerinin neler yapabileceğine, kendi ülkesine nasıl ihanet edebileceğine çok yakından şahit olduk. Onun peşinde de profesörler, doçentler, kariyer sahipleri var.

FIRSAT VERMEYİN: Dünyanın 170 ülkesini zehirli bir sarmaşık gibi saran FETÖ ile yurt içinde ve yurt dışında yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Takiye ve yalanı ibadet sayan, emelleri için masum kanı dökmekten çekinmeyen bu örgüte karşı dikkatli olunmalıdır. Bizim başımıza gelen bela o ülkelerin de başına gelebilir. Bu teröristlerin, özellikle diyalog, hizmet, eğitim kisvesi altında başında bulunduğunuz kurumlara sızmasına asla fırsat vermeyiniz.

Yardımcı doçentlik kaldırılmalı

MEVLANA PROGRAMINA AYAR:  YÖK Başkanı Yekta Saraç’tan, Mevlana Değişim Programı’nı, İslam dünyasındaki yükseköğretim sistemleri için ERASMUS benzeri hatta ondan daha ileri düzeyde bir değişim programı haline dönüştürmesini rica ediyorum. Akademisyenler ve öğrenciler düzeyindeki değişim programı sadece bununla sınırla kalmamalı, bir üst aşama olan ortak diploma programlarının devreye alınması da şarttır.

ÖN KESİLİYOR: Yardımcı doçentliğin kaldırılmasını YÖK Başkanı Saraç’tan rica ettim. Ülkemdeki rektörlerimizden de ricam var. YÖK Başkan’ımız ile de bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım.

Sürpriz toplantı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün saat 11.00’de AK Parti Genel Merkezi’nde tüm bakan ve milletvekilleriyle bir araya gelecek.