18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Murat Sancak: Bu işin arkasında FETÖ var

Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak'a düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili 1'i tutuklu 6 kişinin yargılanmasına devam edildi. Müşteki Sancak, 'Bu işin arkasında FETÖ var. Durup dururken hiç yapılmayacak bir yerde bu olay oldu. Mesaj var, Fatih Üniversitesi'nin önünde yapıldı bu olay. Benim evimden oraya kadar, bu işin yapılacağı çok yer var.' dedi.

İSTANBUL (AA) 26 Eylül 2016 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:

Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Turgut Üney, başka suçtan tutuklu sanıklar Okan Karakuş, Hüseyin Çaydavul, tutuksuz sanık Zeki Yılmaz ve müştekiler Murat Sancak, İsmail Özay ve Mehmet Karar katıldı.

Savunma yapan sanık Hüseyin Çaydavul, olayı Okan Karakuş ile gerçekleştirdiğini, ayrıca Mevlüt Çalışkan'ın da eylemde olduğunu, sanık Zeki Yılmaz'ı tanımadığını, onun bu suçlarla alakasının olmadığını belirterek, arkadaşlarıyla Barış Kaya'yı alıkoymak adına olay yerine gittiklerini, Murat Sancak ile bir alakalarının olmadığını, tamamıyla yanlış anlaşılmaktan, karışıklıktan kaynaklanan bir olay yaşandığını söyledi.

Sanık Okan Karakuş da eylemi Hüseyin Çaydaul ve Mevlüt Çalışkan ile gerçekleştirdiklerini, Zeki Yılmaz'ı tanımadığını, diğer sanıkları mahalleden tanıdığını, bu olayın Murat Sancak ile bir alakasının olmadığını anlatarak, Barış Kaya'ya yönelik bir eylem gerçekleştirmeyi düşündüklerini ve bu olayın gerçek faillerinin kendileri olduğunu bildirdi.

- "Bu eylem, tasarlayarak adam öldürmeye yönelikti"

Duruşmada ifade veren müşteki Murat Sancak, Ethem Sancak ile kuzen olduklarını, fakat piyasada herkes tarafından Ethem Sancak'ın oğlu olarak bilindiğini, hatta bu olaylar olmadan önce Ethem Sancak'a 'sana evlat acısı yaşatacağız' diye tehdit mektubu geldiğini ve bu hususta savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi.

Sancak, huzurda bulunan sanıklar Hüseyin Çaydavul ile Okan Karakuş'un, "Barış Kaya'ya yönelik adam kaldırma eylemini gerçekleştirdik" şeklindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bu eylem, tasarlayarak adam öldürmeye yönelikti. Fidye için adam kaldırmaya yönelik bir eylemde 14 cama isabet eden kurşunun varlığı düşünülemez. Kaldı ki biri şoför, bir diğeri şoförün yanında, bir başkası ise sol arka kapıda olmak üzere 3 kısa kollu siyah tişört giyip maskeli olan insanları gayette kol yapıları kaslı ve iri yapılı bir şekilde gözlerinden net olarak anlayacağım şekilde tespit ettim. Bu nedenle huzurda bulunan Hüseyin ve Okan fiziksel özellikleri itibarıyla benim anlattığım bu yapıya uymamışlardır. Bunların tereddütsüz olarak bize yönelik eylemi gerçekleştiren şahıslar olmadığından eminim. Kaldı ki bu şahıslar emniyette gelen bir ihbar üzerine oto hırsızlık çetesi olarak alındıklarında Turgut ile beraberinde alınan şahıslar olarak tespit edilmiş, orada da ifadeleri geçerken durup dururken hiçbir sebep yokken 'Murat Sancak'ın eylemini bizler gerçekleştirdik' diye beyanda bulunarak ifadelerini veriyorlar ve 'bize işe getiren Mevlüt' diye beyanda bulunuyorlar.''

 

 

 

Olaydan sonra çıkan haberlerde "kendisine sıktı, kumar borcu'' denildiğine işaret eden Sancak, ''O günü unutmam mümkün değil. Organize olarak olaylar buraya geldi. Araç zırhlı değildi. Bu işin arkasında FETÖ var. Durup dururken hiç yapılmayacak bir yerde bu olay oldu. Mesaj var, Fatih Üniversitesi'nin önünde yapıldı bu olay. Benim evimden oraya kadar, bu işin yapılacağı çok yer var. Biz medya kuruluşu olarak FETÖ ilgili en çok uğraşan insanlarız. Star Gazetesi'ne bomba konulması da bu işin işareti. Benim silahıma önceden müdahale edilmiş, bozulmuş. Kaliteli bir silah, tutukluk yapması imkansız. 'Himmet paralarıyla kumar oynanıyor' diye haber yapıldıktan 1 ay sonra bu olay gerçekleşti.'' diye konuştu.

Sanık Turgut Üney'i gözlerinden teşhis ettiğini, kendisinin ne Turgut Üney'i ne de Zeki Yılmaz'ı tanımadığını, bu eylemi gerçekleştirmeleri için bir sebep bulamadığını dile getiren Sancak, ''Bunun mahkemenizce araştırılması icap eden ta kökü paralel yapıya kadar uzanan günümüzdeki FETÖ terör örgütü ile bağlantısı olduğunu düşündüğüm, başkaları tarafından azmettirme ile daha doğrusu huzurda bulunan sanıklar yönlendirilerek ihale edilerek eylemin tarafıma gerçekleştirildiği düşüncesindeyim. Bu nedenle sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum.'' dedi.

Sancak, kimseye haksızlık yapılması taraftarı olmadığını, emniyette kendisine teşhis yaptırıldığında gözlüklü kişiyle ilgili biriyle tereddüt yaşadığını, diğer kişiyi teşhis ettiğini, Barış Kaya'nın alt sitesinde oturduğunu, arabalarının aynı olduğunu, plakalarının 97 ve 68 ile bittiğini, karıştırılmasının zor olduğunu söyledi.

Mahkeme Başkanı Mithat Çelikel, gizli tanık "Deniz Arı"nın tanıklıktan çekildiğini söyledi.

Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Parlakkılıç, olayla ilgili tahkikat yürüten polis memurlarının 15 Temmuz 2016'dan sonra durumlarında değişiklik olup olmadığının, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne sorulmasını ve tutuklu sanık Hüseyin Çaydavul'un tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mahkeme heyeti, gizli tanık "Jale Ata"nın dinlenilmesinden vazgeçilmesine, tahkikata katılan memurların durumlarında değişilik olup olmadığının sorulmasına ilişkin talebin yargılamaya katkı sağlamayacağından reddine, tutuklu sanığın bu halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Star Medya Grup Başkanı müşteki Murat Sancak'ın 20 Ağustos 2015'te saat 10.00 sıralarında ön koltuğunda koruması Mehmet Karar ve şoförü İsmail Özay ile aracıyla evinden işine gitmek üzere hareket ettiği, Büyükçekmece Çamlıca Caddesi TEM otoyoluna katılım noktasında, gri renkli sahte plakalı bir aracın müştekilerin bulunduğu araca arkadan çarptığı ve aracın durduğu anlatıldı.

İddianamede, arkadan gelen aracın müştekilerin bulunduğu otomobilin önüne geçerek durması üzerine durumdan şüphelenen koruma Mehmet Karar'ın silahını çekerek araçtan indiği, diğer araçtan inen şüpheliler Turgut Üney ve Serdar Bekir Orhan'ın yüzleri maskeli şekilde müştekilerin bulunduğu aracın ön camına doğru ellerindeki silahlarla hedef gözeterek, çapraz şekilde ateş ettikleri, koruma Karar'ın karşılık verdiği, bir süre çatıştıktan sonra şüphelilerin olay yerinden kaçtıkları belirtildi.

İddianamede, şüpheliler Turgut Üney'in 3 kez "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç üstlendirmeye azmettirme" ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından 40 yıldan 65 yıla, şüpheli Serdar Bekir Orhan'ın 3 kez "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından 40 yıldan 63 yıla, şüpheli Fatih Sekman'ın 3 kez "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan 39 yıldan 60 yıla, şüpheli Zeki Yılmaz'ın "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan 13 yıldan 20 yıla, şüpheliler Hüseyin Çaydavul ve Okan Karakuş'un "suçu üstlenme" suçundan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.