25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Ecebalın: Oğlum şehit oldu ben gazi kaldım

15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olan Tolga Ecebalın’ın babası Tarkan Ecebalın duygularını dile getirdi: Tolgasız bir günüm geçmedi ki bir yılım da geçsin. Her dakikamızda Tolgamızlayız. Oğlum bu yıl da bize parayla satın alınamayacak bir şey verdi.

SELİM EFE ERDEM 16 Temmuz 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Ecebalın: Oğlum şehit oldu ben gazi kaldım

15 Temmuz gecesi darbecileri teslim olmaya ikna etmeye çalışırken 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip’le birlikte hayatını kaybeden Erol Olçok, şehit baba oğul olarak kaderleri de ayrılmadı. İstanbul’da, darbecilere direnen bir baba oğul daha vardı ama kader onlardan birini şehit diğeri gazi olarak birbirinden ayırdı...

BU İŞ BAŞKA BİR İŞ

Fatih’te oturan Ecebalın ailesi, 15 Temmuz gecesi televizyondan darbe haberlerini izlerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine kendini hemen sokağa atan milyonlarca Türk ailesinden sadece biriydi. Darbecilerin işgal ettiği en yakınlarındaki nokta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’deki başkanlık binasıydı ve baba oğul Tarkan ve Tolga Ecebalın’ın da ilk hedefi orası oldu. Babası onu engellemek istedi, “Sen gelme” dedi ama babasının arkasından o da aynı noktaya gitti. “Neden geldin” diyen babasına, “Bu iş başka bir iş. Eğer büyükler bize çıkın dediyse, Allah bize şehitliği bile nasip eder baba” dedi. O andan itibaren baba Ecebalın’ın söyleyecek bir şeyi kalmamıştı. 

OĞLUMU YERDE YARALI BULDUM

Baba oğul, diğer vatandaşlarla birlikte ellerinde Türk bayraklarıyla sadece vücutlarıyla set çekerek darbecilerin etrafını çevirmeye, onları teslim olmaya ikna etmeye çalışıyordu. O sırada bir sivil vuruldu. Baba Tarkan Ecebalın “Sen burada bekle” diyerek o sivile yardım etmeye gitti ama döndüğünde bu defa yerde yatarken kurtarmak istediği yaralının oğlu Tolga olacağını bilemezdi... “Tolga’yı orada durdurup, yaralı arkadaşımın yanına gittim. Onu hastaneye gönderdik. Geri döndüğümde oğlum yerdeydi. Hastaneye götürdük ama şehit oldu. Feda olsun bayrağa, vatana.”      

BİR GÜNÜM GEÇMEDİ Kİ BİR YIL GEÇSİN

Bir yıl sonra, yaşadıkları o geceyi hiç unutamadığını anlatan baba Tarkan Ecebalın, “Tolgasız bir günüm geçmedi ki bir yılımda geçsin. Her dakikamızda Tolgamızlayız. Oğlum bu yıl da bize parayla satın alınamayacak bir şey verdi. Şerefi, onuru, gururu hediye etti bize. Önceki evliliğinden iki çocuğu olan 27 yaşındaki Tolga Ecebalın, eğer 15 Temmuz’da şehit olmasaydı 29 Eylül’de ikinci kez dünya evine girecekti. Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verilen Tarkan Ecebalın’ın damatlık kıyafeti ve eşyaları, bugün bir demokrasi müzesi gibi babası tarafından oluşturulan müzede sergileniyor. 

ZIRH DELiCiYLE ÖLDÜRÜLDÜ

Reklamcı Erol Olçok ve 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip, darbecilere karşı İstanbul Boğaz köprüsündeki direniş sırasında hayatını kaybeden şehitlerdendi. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren reklamcılığını üstlenen Olçok, Boğaz köprüsünü tanklarla kapatan darbecilere karşı, omuzunda Türk bayrağı ile köprüye çıktı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, darbecilerle konuşup “Yaptığınız doğru değil. Türk askeriyle vatandaşı karşı karşıya getirmeyin” diyerek, yolu açmalarını istedi. Ama zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu, ağır yaralanarak yere düştü. Hemen gerisinde bulunan oğlu Abdullah Tayyip ise, babasının vurulduğunu görüp ona yardım etmek için koştuğu sırada kolundan geçip kalbine gelen mermiyle orada şehit oldu.