18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Sosyopark 1. Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 'Artık hayır yaparken de vakıf, dernek hizmetinde bulunurken de ulema sizin yanınızda. Bunun bir kurumsal ismi ve duruşu olacak. Merkezi idare olarak devletimiz, hükümetimiz, valiliğimiz, kaymakamlığımız, yerel yönetimlerimiz. Bizler de sizin emrinde ve yanındayız.' dedi.

AA15 Şubat 2019 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Sosyopark 1. Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı
Yerlikaya, İstanbul Valiliği ile Üsküdar Belediyesinin desteği, İstanbul Medeniyet Üniversitesi öncülüğünde Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen, Sosyal İşbirlikleri Bölgesi (Sosyopark) 1. Sivil Toplum Örgütleri Toplantısında katılımcılara hitap etti.
 
Bireyin ve toplumun huzur ve mutluluğunu sağlamak amacıyla vakıf ve derneklerin önemli bir unsur olduğunu dile getiren Yerlikaya, çevre, kentsel dönüşüm, kentleşme, iç ve dış göç gibi pek çok konuda çeşitli sorunların bulunduğunu ve merkezi, yerel irade olarak görev alanlarına giren bu meselelerle ilgili çalıştıklarını aktardı.
 
Yerlikaya, vakfiye ve vakıf hizmetinin önemine değinerek, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinde yanlarında olduklarını dile getirdi.
 
Vali Yerlikaya, "Bizim ilmimizden, dünyanın bu konuyla ilgili ulaştığı ilimden nasıl istifade etmek istiyorsanız emrinizdeyiz' demek için Medeniyet Üniversitemiz öncülüğünde Sosyopark kuruldu. Artık hayır yaparken de vakıf, dernek hizmetinde bulunurken de ulema sizin yanınızda. Bunun bir kurumsal ismi ve duruşu olacak. Merkezi idare olarak devletimiz, hükümetimiz, valiliğimiz, kaymakamlığımız, yerel yönetimlerimiz. Bizler de sizin emrinde ve yanındayız. Bunu hamaset cümlesi olarak söylemiyorum. El birliği yapmak zorunda olduğumuz başka ne olsun ki?" şeklinde konuştu.
 
Ali Yerlikaya, toplantıda masaya yatırılması gereken konulara da değinerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
 
"8 yıldan beri ensar ve muhacir imtihanından geçiyoruz. Bir taraftan düzenli gelen ve kayıt altına alınan Suriyeliler, bir taraftan da küresel göçün sıkıntılı yanı, yani insan tacirlerinin ülkemize getirdiği yabancılar ve sosyal hayatta bundan kaynaklanan komplikasyonlar. Bundan hepimiz üzüntü ve sıkıntı duyuyoruz. Bunu çalışan dernek ve vakıflarımız var. Hedefimiz düzenli, kayıt altında, adresi olan bizimle beraber hayatı paylaşan insanlarla ilgili, bence sosyoparkta bu işin ilmi bir literatürünün, hafızasının da olduğu bir arayüzünün olması lazım. Buna çalışmamız lazım."
 
''ÜMİDİMİZ, SOSYOPARKIN DÜNYANIN YENİ İŞ BİRLİĞİ METODU OLMASI''
 
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik de 20. yüzyılın sonunda kentlerin artık modern hayatın vazgeçilmez yaşam alanları haline geldiğini, kentlerin bu yığılmışlığının da aynı zamanda daha önce ön görülebilen ancak düzeyi, boyutu tam ölçülemeyen, insan ve dış dünya ilişkilerini ortaya çıkardığını aktardı.
 
 
Prof. Dr. Çelik, küreselleşmenin de eklendiği bir dünyada var olan toplumsalı kuşatmanın çok da kolay olmadığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:
 
"Türkiye'deki toplumsal kurumsallaşma, sosyal ihtiyaçlara cevap verecek kuramsallaşma ağırlık olarak 1960-70'lerin ürünüdür. O dönemin şartlarına göre kurgulanmış bir toplumsal kurumsallaşmayla karşı karşıyayız. Var olan gelişmeler sonucunda, bu kurumsallaşmanın yetemediği ya da eksik kaldığı, var olan problemlere çözüm geliştiremediği birtakım alanlarla karşı karşıyayız. Küreselleşme yeni problem alanları da doğurdu. Sosyopark ana hattıyla, sosyal ortamda var olduğu kabul edilen kurumların ya da ilaveten geliştirilebilecek olan alanların iş birliğiyle, problemlere çözüm geliştirilmesinde yeni bir mantık üretilmesidir. Bir bakımdan teknoparkların gördüğü işlevi, sosyal alanda görmesi beklenen bir oluşumdur. Üniversiteler, belediyeler, merkezi idarenin taşra birimleri ve sivil toplum örgütleriyle, özel sektörden bu alanda yer almak isteyenlerin bir araya gelebileceği bir mekanizmadır."
 
 
Sosyopark'a ilişkin ilk toplantının bugün gerçekleştirildiğini ifade eden Çelik, "Öncelikli tercihimiz projeyi ilk olarak İstanbul'da adımlayıp, bunu modelleyerek Türkiye'ye önermek. Hatta ümidimiz bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da bu noktada yeni bir iş birliği, paylaşım metodu olmasıdır." ifadelerini kullandı.
 
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, çok önemli ve çok geç kalınmış bir toplantıyı gerçekleştirdiklerini belirterek, Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının diğer kamu kurumlarıyla, yerel yönetim birimleriyle ayağı yere basan, anlamlı, bilimsel bir iş birliğinin olmadığını söyledi.
 
 
Kamu ve sivil toplum arasındaki ilişkilerin el yordamıyla ilerlediğini aktaran Türkmen, "Muazzam bir potansiyel var. Bunu harekete geçirmek, bu zenginliklerden topyekun istifade etmek adına önemli bir toplantı gerçekleştiriliyor. Sivil toplum kuruluşlarının önemli bir güç olduğunu, hatta resmi kurumların yapamayacağı işlerin sivil toplum eliyle çok daha rahat yapılabileceğine inanıyorum. Bu projenin de buna hizmet edeceğine inanıyorum." dedi.