23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Yiğit Bulut: Atatürk’ü savunmak küresel efendilere biat edenlere kaldıysa yazık bu ülkeye

Derin Analiz programında konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Misak-ı Milli” çıkışıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

star.com.tr - Özel26 Ekim 2016 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küresel güçlere karşı hatırlatma yaptığı “Misak-ı Milli” sözlerinin kendilerini “Atatürkçü” diye tanımlayan belli kesimler tarafından desteklenmemesine tepki gösterdi.

Yiğit Bulut bugüne kadar Gazi Mustafa Kemal’in arkasına sığınıp bundan kendilerine makam, mevki edinenlerin ülke çıkarları söz konusu olduğunda suskunluğa büründüğü belirtti.

Bulut sözlerine şöyle devam etti, "Atatürk’ün arkasına sığınarak, siyasallaşan, makamlaşan isimler Sayın Cumhurbaşkanı ‘Misak-ı Milli’ dediği zaman neden tek kelime edemediniz? Küresel efendiler karşınızda olduğu zaman neden diliniz dolanıyor? Atatürk’ü savunmak küresel efendilere biat edenlere kaldıysa yazık bu ülkeye. Ben bir vatandaş olarak bunu soruyorum. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı’nın arkasında Misak-ı Milli için bile duramayacaksanız ne zaman duracaksınız? Misak-ı Milli dediği zaman arkasından duramayan bizden değildir.” dedi.

Yiğit Bulut'un konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeler şöyle...

ORTADA AMERİKA VE İNGİLTERE VARSA SİZİN AĞZINIZ KONUŞMAZ OLUYOR

Bugün birileri çıkıp başkanlık sistemiyle ilgili konuşup yorum yapıyorlar,  insanları suçluyorlar. Niye böyle dediniz, neden bunu yaptınız? 1980’den bugüne neler yaşandı biliyor musun? Türkiye hangi tuzaklara düştü, hangi tuzaklardan geçti biliyor musun? Gezi olaylarını unuttun mu? 17- 25 Aralık yargı darbesi denemesini unuttun mu? 15 Temmuz darbe girişimini, işgal denemesini unuttun mu? Türkiye’nin bir daha zaafa düşmemesi için binlerce yıllık siyasi tekamülünü en noktasına getirmesi lazım. Kimsenin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile derdi yok. Bu ülkede Gazi Mustafa Kemal’in arkasına sığınanlar Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan “Misak-ı Milli” dediği bununla ilgili tek kelime edemediler. Kimden kaldı Misak-ı Milli? Gazi Mustafa Kemal’in mirasına sahip çıkıyoruz diyenler, onun partisiyiz, sendikasıyız, bankasıyız, kongresiyiz, finans kuruluşuyuz diyenler Misak-ı Milli ile tek kelime edemediniz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediği yerden devam edemediniz. Niye? Çünkü ortada Amerika ve İngiltere varsa sizin ağzınız konuşmaz oluyor nedense. Ortada küresel emperyalizmin efendileri varsa sizin ağzınız hiçbir konuda konuşmaz oluyor.

KURTULUŞ SAVAŞI’NDAKİ DURUMUN AYNISI VAR

Küresel emperyalist sisteme karşı çıkan, kendi ülkesinin menfaatlerini korumaya çalışan kim varsa hepsini yok ediyorlar. 15 Temmuz bir darbe ve işgal denemesiydi. Bana göre bu coğrafyada 15 Temmuz’dan sonra siyasi partileri x-y-z diye sorgulamamız gerekmiyor. Bu coğrafyada bu milli ruhun, dinamiğin, mili ayağa kalkışın devamından yana mısın, yoksa bir mandadan yana mısın? Bugün iki tane siyasi görüş var. Kurtuluş Savaşı’ndaki durumun aynısı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne baktığınız zaman iki tane yön var. Ya bu milli ayağa kalkış, milli gidiştesin veya mandacısın. Bugün bu coğrafyada bir bağımsızlık savaşı var. Bu bağımsızlık savaşı 2003 yılında başladı. On yıldır da bunu anlatıyorum. Beni bu dünyada başka hiç bir şey ilgilendirmiyor. Finansal anlamda bir bağımsızlık savaşı var, üretimsel anlamda bir bağımsızlık savaşı var, zihin kodlarımızın temizlenmesi anlamında bir bağımsızlık savaşı var. Bugün dünyaya baktığınız zaman ‘Dünya beşten büyüktür’ mottosu buradaki bağımsızlık savaşını anlatan en önemli mottolardan biridir. Musul, Kerkük, Suriye, Kuzey Irak bugün herkes “burada ne oluyor” diye soruyor?

CUMHURBAŞKANI ‘MİSAK-I MİLLİ’ DEDİĞİ ZAMAN NEDEN TEK KELİME EDEMEDİNİZ

Sayın Cumhurbaşkanı “bu ülkedeki herkese, gençlere Misak-ı Milli’nin ne olduğunu anlatmalıyız” dedi. Bu çok önemli. Halkın seçtiği, devletin tepesindeki Cumhurbaşkanı küresel sisteme mesajı veriyor. “Eğer var olan devletlerin sınırlarıyla oynamaya kalkarsan, var olan devletleri yok edersen bizim için de Misak-ı Milli gündeme gelir. Artık coğrafya terziliğini bırak” diyor. Bu kadar açık ve seçik. Bugüne kadar Gazi Mustafa Kemal Atatürk adını ağızlarından düşürmeyenler, bir ‘tören Atatürkçülüğü’ ile bugüne kadar karşımıza dikilip bunu bize sonuna kadar kendi koltukları ve makamları uğruna pazarladıklarını bugün çok daha iyi anladığımız isimler Atatürk’ün arkasına sığınarak, üstüne çıkarak, belli bir noktaya yükselerek partileşen, siyasallaşan, makamlaşan isimler Sayın Cumhurbaşkanı Misak-ı Milli dediği zaman neden tek kelime edemediniz. Çok açık ve sert söylüyorum. Kimse kusura bakmasın. Küresel efendiler karşınızda olduğu zaman neden diliniz dolanıyor? Atatürk’ü savunmak küresel efendilere biat edenlere kaldıysa yazık bu ülkeye. Biz Atatürk’ün kuruluşuyuz, uzantısıyız diyenler neden Misak-ı Milli’yi destekler tek kelime edemediniz. Ben bir vatandaş olarak bunu soruyorum. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı’nın arkasında Misak-ı Milli için bile duramayacaksanız ne zaman duracaksınız? Misak-ı Milli dediği zaman arkasından duramayan bizden değildir. Son cümlem bile olsa bunu söylüyorum. Vatandaş olarak söylüyorum son cümlem bile olsa söylüyorum. Devlet başkanının arkasında Misak-ı Milli için duramayan bizden değildir. Bu siyasi bir söylem olsa ben bunu bu kadar açık söylemezdim.

NEYE MAL OLURSA OLSUN ZİHİN KODLARIMIZI YENİDEN YAZACAĞIZ

Bugüne kadar, Gazi Mustafa Kemal, Gazi Mustafa Kemal, Gazi Mustafa Kemal diye dolaşanlar,  Misak-ı Milli olunca, karşınızdaki söz konusu küresel devletler olunca, efendileriniz olunca tık yok. Bu ülkede öyle insanlar var ki Amerika’ya İngiltere’ye, Almanya’ya tek kelime edemiyor. Hangi makamda oturursa otursun. Bu ülkede öyle insanlar var ki Amerika’nın İngiltere’nin, Almanya’nın aleyhine tek kelime konuşamıyor. Özel sektörde de, kamuda da, partilerde de akademide de her yerde var bunlardan. Bunlar 1800’lü yıllardan kalma ekintiler. Bunlar 1800’lerden kalma zihin kodlarının son uzantıları. Biz zihin kodlarımızı yeniden yazacağız. Neye mal olursa olsun zihin kodlarımızı yeniden yazacağız. Kürsel efendilere selam vererek, biat ederek, küresel efendilere baş okşatarak bu coğrafyada bir yere gelemeyeceksiniz artık. Osmanlı’nın 1800’lerden sonrasıyla, cumhuriyetin 1930’lardan sonrasında küresel efendilere baş okşatanlar her köşeye oturdular.  Bu çok zaman devam etti. Ama o dönem kapandı. Milletin içinden çıkmayan, milletin bir parçası olmayan, milletin alıp da bir yere oturtmadığı hiç kimse bundan sonra bu ülkede hiçbir güce sahip olmayacak.

PROGRAMIN TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ...