Yiğit Bulut: Bu ülkede dolar yükseldi diye teslim mi olalım?

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında dolardaki hareketlenmeyi değerlendirerek ve piyasalarda oluşturululmak istenen "kriz var" havasına tepki gösterdi. 

Yiğit Bulut doların TL karşısında değer kazanması üzerinden Türkiye'den teslimiyetçi bir politika izlemesi beklendiğini belirterek; " Hiç kimse kendini kandırmasın. Batı özentisi bir zihniyetle Cumhuriyet'in kurumları kendini bitirdi. Bugün herkes şunu bilsin şu tip söylemler çıkıyor. Kur şöyle oldu kur böyle oldu. Bu tip hareketlere ne gerek var? Bu ülkede dolar yükseldi diye ne yapalım teslim mi olalım? Dolar Euro arasındaki devalüasyona baktığınız zaman Dolar Euro'ya karşı yüzde 16 değer kazanmış. 2016'da en düşük seviyeden en yüksek seviyeye göre. TL Dolar arasındaki ilişkiye baktığınız zaman yüzde 20'lik bir değer kazancı var." dedi 

İçeriden belli çevrelerce bir söylem yayılmaya çalışıldığını, izlenen politikların 'yanlış' olduğu izlenimi verilmek istendiğini vurgulayan Bulut,  "Kurtuluş Savaşı'nı verenler kur şöyle oldu kur böyle oldu aman Amerika'ya teslim olalım, İngiltere'ye , Almanya'ya teslim olalım mı dediler? Gittiler şehit oldular. Çanakkale'ye gidenler neden acaba böyle oldu. Keşke İngilizlere iyi davransaydık da Çanakkale'ye gelmeseler mi dediler? Bu içerdeki söylem mandacı söylemdir." şeklinde konuştu

Yiğit Bulut'un konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeler şöyle...

BU TİP BİR AVRUPA BU COĞRAFYAYA HİÇ BİR ZAMAN HAYIRLI OLMADI

Bir insanın kendi dilinden kendi dininden ve kendi soydaşlarından bir birlik kurma hayali hiç kimse tarafından aşağılanamaz. Bu ülkede basının bir kısmı sürekli Doğu’ya mı gitmek istiyorsun Batı’ya mı bakmak istiyorsun? Avrupa’dan kopmak mı istiyorsun bu tip şeylerle sürekli insanları aşağılamaya çalıştılar. Evet kardeşim ben Avrupa'nın kapısında bize kazık atılan binlerce yıldır bizi aşağılayan 1699'dan beri bu coğrafyanın tabiri caizse emeğini çalan bu coğrafyanın her türlü felaketine sebep olan kan ve gözyaşının sebebi olan Avrupa ile iş tutmak istemiyorum. Açık seçik söylüyorum bak. Yarın benim için yazın. Ne istiyorsanız yazın. Bu tip bir Avrupa bu coğrafyaya hiç bir zaman hayırlı olmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız günler önce ifade etti 'Batı hiç bir zaman Batı bizim için güzel bir rüya görmedi' diye. Gerçekten de bakıyorsunuz bir kere şunu hiç kimse unutmasın. 1900'lü yılların başı 100 yıl önce bu coğrafya Avrupa Birliği'ni oluşturan ülkeler tarafından işgal edildi bu ülkede camiler yakıldı insanlar katledildi katliam yaptı bu ülkeyi işgal eden ordular. Fransızlar gidip Güneydoğu'da mantar mı yetiştirdi veya İtalyanlar işgal ettikleri yerlerde halka çok mu iyi davrandı? Yunan ordusunun yaptıklarını unutmayın. Trakya'da Ege'de veya başka bölgelerde. Dolayısıyla bütün bunları yan yana koyduğunuz zaman kin ve nefret sahibi olmamız gerekmiyor ama gerçekçi olmamız gerekiyor. Artık Batı’nın sömürdüğü kandırdığı Osmanlı'ya yutturduğu her türlü oyunun bittiği bir Türkiye Cumhuriyeti devleti var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne de yıllarca aynı oyunları oynadılar.

BU ÜLKEDE DOLAR YÜKSELDİ DİYE TESLİM Mİ OLALIM?

Yani Osmanlı 1800-1900 arası çökme döneminde İngiliz ve Almanlar tarafından paylaşılırken aynı paylaşım cumhuriyetin kurumlarına da sıçradı. Hiç kimse kendini kandırmasın. Batı özentisi bir zihniyetle Cumhuriyet'in kurumları kendini bitirdi. Bugün herkes şunu bilsin şu tip söylemler çıkıyor. Kur şöyle oldu kur böyle oldu bu tip hareketlere ne gerek var? Bu ülkede dolar yükseldi diye e yapalım teslim mi olalım? Dolar Euro arasındaki devalüasyona baktığınız zaman Dolar Euro'ya karşı yüzde 16 değer kazanmış. 2016'da en düşük seviyeden en yüksek seviyeye göre. TL Dolar arasındaki ilişkiye baktığınız zaman yüzde 20'lik bir değer kazancı var. Yani Dolar  TL karşısında yüzde 20 değer kazanmış. Arada yüzde 4-5 gibi bir fark var. Bu fark 15 Temmuz'u yaşamış bir Türkiye'den bahsediyorum yani darbe ve işgal girişimi Musul'da Suriye'de ve çevresindeki bütün coğrafyalarda baskı altında bırakılmaya çalışılmış, tuzağa düşürülmeye çalışılmış, askeri, polisi içerde ve dışarıda şehit edilmiş vatandaşlarına saldırılmış, fiziki olarak 15 Temmuz akşamı da el konulmak istenen bir Türkiye'den bahsediyoruz ve yüzde 4-5'lik Euro'ya göre doların daha fazla değer kazandığı bir TL'den bahsediyoruz.

Şimdi böyle bir yapı içinde içerde şöyle bir söylem yayılmaya çalışılıyor medyanın bir kısmı tarafından 'Bu uygulanan politikalar sonucu şöyle oldu böyle oldu ne yapalım? Teslim mi olalım? Kurtuluş Savaşı'nı verenler kur şöyle oldu kur böyle oldu aman Amerika'ya teslim olalım manda olalım İngilizlere teslim olalım, Almanya'ya teslim olalım mı dediler? Gittiler şehit oldular. Çanakkale'ye gidenler neden acaba böyle oldu keşke İngilizlere iyi davransaydık da Çanakkale'ye gelmeseler mi dediler? Bu içerdeki söylem mandacı söylemdir. Ve bu mandacı zihin kodu maalesef Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet kurumlarına sıçrayarak bugün de medyanın bir kısmı tarafından temsil edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir yön çiziyor ve 200 yıllık bir ilişki batıyla hastalıklı organik ilişki normale getirilmeye çalışılıyor. Ve Türkiye bütün coğrafyasında bir bağımsızlık savaşı veriyor. Ekonomide siyasette politikada milli eğitimde bağımsızlık paradigması tanımlıyor. Bu paradigma tanımlanırken kurda acaba şöyle bir hareket var mı bunun mutlaka sebep sonuç ilişkileri mutlaka canımızı yakıyor ama baktığınız zaman 100 yıllarda bir kez ortaya çıkan bir bağımsızlık savaşının şahidi ve neferisiniz bunu unutmayın. Her vatandaş bunun bilincinde olmalı. 116 yıl önce yine bir bağımsızlık savaşı veriliyordu ardından emperyalizme ve emperyalistlere karşı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti yine bir bağımsızlık savaşı veriyor.

GİDİP ÖZÜR MÜ DİLEYELİM?

15 Temmuz'un ne olduğunu bazılarının idrak edemediğini düşünüyorum. 15 Temmuz'un ne olduğunu, 15 Temmuz bir darbe ve işgal denemesidir. Sadece FETÖ terör örgütü tarafından değil onların dışarıdaki sahipleri ve organik bağlantıları tarafından bu coğrafyanın bir bütün olarak işgal edilme denemesidir. 15 Temmuz akşamı Türkiye'yi işgal etmeye çalışanlar yabancı bir işgalin önünü açacak şekilde bir iç kargaşa çıkarmak için o gece sokağa çıktılar işgalciler. Dolayısıyla nasıl bir işgal darbe denemesinden kurtulduğumuzu neleri atlatarak özelilikle bazı basın yayın organlarının bu mandacı zihniyetle 'Türkiye şöyle yaptı keşke yapmasaydı. Aman ağabey biz ettik sen etme. Gidip özür mü dileyelim. Lüksemburg'a gidip özür mü dileyelim? Norveç Türkiye'ye posta koyuyor tam tabiri caizse sokak ağzıyla söyleyeyim ne yapacak Norveç Türkiye'ye Somon mu satmayacak? Veya Norveçli balıkçıların el kremini mi satmayacak? El kremi sürmeyiz o kadar soğuk değil zaten ama Lüksemburg'a bakıyorsun tam bir kara para aklama yıkama makinesi. Bir boyundan bir boyuna 50 kilometre, sürekli Türkiye'ye atıp tutuyor. Ne yapacaksın arkadaş? Sayın Cumhurbaşkanı geçen gün de söyledi 'Topunuz birlikte gelin' dedi. Baktığınız zaman bakın sağlıklı bir ilişki kurulacaksa bu ilişki devam eder. Ama sağlıksız Türkiye'nin tehdit edildiği PKK'nın ve FETÖ'nün desteklendiği bu şekilde bir ilişkinin devam etmesi söz konusu olamaz.