19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Abdülhamîd’i anlamak, her şeyi anlamak olacaktır

Döneminin Şâirlerinin Kaleminden Sultan İkinci Abdülhamîd’e Medhiyeler kitabında 64 şâir, Sultan’ı anlama denemesi yapıyor.

Abdurrahman Melek10 Mayıs 2018 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Abdülhamîd’i anlamak, her şeyi anlamak olacaktır

Sultan İkinci Abdülhamîd Han Hazretleri ile ilgili eserlerin sayısı ve kaliteleri her geçen gün hızla artmakta. Buna rağmen düşünüyorum: Bu eserler Büyük Doğu Mîmârı Necip Fazıl’ın şu ifâdesindeki yerini buluyor mu? “Abdülhamîd’i anlamak, her şeyi anlamak olacaktır.” Cevâbım hayır. Yaşasaydı Üstâd’ın da böyle diyeceğine emînim.

Birbirini kovalayıcı sorulardan bir seçme: “Her şeyi anlamak” ne demektir? Ulu Hakan’ın mânâsı kimlerin anlama gücünün kaldırabileceği sıklettedir? Bu mânâ yükünü kimler kaldırıp taşıyabilir? Siyâsetçiler mi? Akademya mı? Topyekûn ümmet mi? Herkes için şart mı? Şüphesiz her ferdin tarihi bilme zorunluluğu derece derecedir ve bu dereceler içinde herkesin bir Sultan İkinci Abdülhamîd fikri vardır. O, herkesi illâ ki bir ideolojik mevzîlenmeye sevk eden büyük bir şahsiyettir.

Tarih boyunca büyük ve ağır mânâları, ehli olmayanlar altına girmeye kalkışmasın diye hep şâirler, şiirin kapalı dili ile ifâde etmişlerdir. Kahramanların şahsiyetini ve fiillerini çerçeveleyip insanların gönül duvarlarına asmalarına vesîle olanlar şâirlerdir. Ulu Hakan’a şâirlerin gözünden bakmak şimdiye kadar gerçekleştirilmemişti.  Şamil Yayınları’nından Hasan Doğan’ın imzâsıyla yeni çıkan Döneminin Şâirlerinin Kaleminden Sultan İkinci Abdülhamîd’e Medhiyeler, bu ihtiyâcı 64 şâir ile 475 sayfada gideriyor. Üstelik şâirlerin bizzat o devrin içinden ve Osmanlı sınırlarının farklı noktalarından olmaları da ayrıca bir  zenginlik… Her bir şair bulunduğu yerden Sultan’ı anlama denemesi yapıyor. Bu şâirlerden kimisi Sultan’ın nazırlığını yapmış, kimisi de düşmanlığını... Emin Maluf’un babası Butrus Maluf da var aralarında Şiî Mirza Ağahan-ı Kirmânî de…

EN MÜHİMİ ALİ EMİRİ ŞİİRLERİ

Bilhassa irfânımızın mümtaz hizmetkârlarından Diyarbekirli Ali Emirî’nin şiirileri, Sultan İkinci Abdülhamîd Han’ı anlamak için en mühim şiirlerdir. Ali Emirî Hazretleri Ulu Hakan için dîvânında yazdıklarından başka bir de Levâmiü’l Hamîdiyye isimli bir şiir kitabı kaleme almıştır. Mezkûr eseri yine Hasan Doğan bir başka yayınevinden neşretti.

Kitabın takdiminde 64 şâire dâir bir istatistik ve Ulu Hakan’ın el yazısı ile yazdığı bir Farsça dörtlükten bahsediliyor. Buna göre bu şâirlerin çoğu Nakşibendî tarikatının şeyhi yâhud mürîdi. Ve Sultan İkinci Abdülhamîd Han’ın kaleme aldığı dörtlük de Beylerbeyi Sarayı’nda mahpus iken yazdığı Nakşibendî tarikatının kurucusu Şah-ı Nakşibend Hazretleri’ne âit. Necip Fazıl’ın Büyük Doğu Dergisi’nde yayınladığı bu şiire bir de şu notu eklediği görülüyor: “Bu fevkalade kıymetli tarihi vesikadan alınacak ders, II. Abdülhamid’in namütenahi mikyasta Allah’a bağlı şahsiyeti ile bu bağlılıkta takip ettiği yoldur.” Yani Necip Fazıl Sultan İkinci Abdülhamîd Han Hazretleri’nin Nakşibendî olduğunu belirtiyor. Necip Fazıl’a göre Ulu Hakan’ın “takip ettiği yol” anlaşılmadan bu yolda yaptıkları ve yolun vardığı (varacağı) yer de bilinemez.