24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Aşk ve ego arasında

Nevşah Fidan Karamehmet, güncel gelişmelerle harmanlanmış Tin adlı fantastik romanında, felsefe ve inanç sistemleri üzerinden, insan ruhunun dönüşümü ve daha iyi bir insan olabilme meselesine odaklanıyor.

Mustafa Aslan24 Şubat 2017 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Aşk ve ego arasında
Ünlü nefes ve ilişkiler koçu Nevşah Fidan Karamehmet’in günümüz sorunlarını irdelediği Tin adlı romanında yakın zamanda başarısız bir darbe girişiminde bulunan FETÖ (Fetullah Terör Örgütü) ve canlı bomba ihbarlarıyla karşılaşıyoruz. Faaliyetlerinden kahramanı aracılığıyla söz edilen terör örgütü başı Fetullah Gülen’in adı Feyzullah Hoca olarak veriliyor Tin’de. Romanda beyin simülasyonu deneyinde kullanılmak üzere Gülşah’ı John Hopkins Hastanesi’ne getiren Işık Evleri’nde yetişmiş Ahmet, NASA’da çalışan bir örgüt mensubu… İnsanların beyinlerini kontrol etmeye yönelik çalışmalarından söz ediyor… Feyzullah Efendi’nin bu evlerde kalanların beyinlerinin kontrol altında tutmadaki amaçları enteresan bir fantastik kurguya bürünüyor: “Yüksek titreşimli bir akım yolluyoruz. Böylece dinledikleri ve öğrendikleri her şey beyinlerinin alt katmanlarına geçiyor. Bu insanlar, Feyzullah Efendi’nin peygamberlerin üstünde, Allah’a yakın bir insan olduğuna inanıyor.” (s.265) Tin’in belirgin izlekleri arasında aşk ve ego var. Birlikteliklerin neden çıkmaza girdiği konularına değinen kitapta aşk ve evlilik konularına ego açısından da bakıyor. Egoya önem vermek gerektiği, ondan ayrı var olunamayacağı vurgulanırken egoyu hor görenlerin düştüğü çıkmaz açıklanıyor.

Aşk DA SEN, HASRET DE...

Egosunu küçük gören kişilerin evlilik yapamayacağı ve aile kuramayacağının altı çiziliyor. Hatta sağlıkla ego bağlantısına dikkat çekerek “Egonun kötü bir şey olduğunu söyleyenler onun ilerlemesini, büyümesini ve yaşamı tam kapasiteyle deneyimlemesini istemeyenlermiş meğer. Egosuyla barışanlar ilerlerken onunla savaşanlar kaybediyor, hastalanıyorlarmış aslında” (s.70) diyor yazar. Ego konusundaki karşıt görüşlerin de kitabın sayfaları arasında yer aldığını belirtmek gerekiyor.

Karaahmet, başta semavi dinler olmak üzere inanç sistemleri ve felsefe ile ilgili konulara da “İyi bir insan olma ve mutluluk” açısından yaklaşıyor. Din ve felsefe alandaki gelişmeler, yer yer kronolojik sisteme uyularak veriliyor. Felsefe ve sanat alanında önemli yapıtlar vermiş ve dünyayı etkilemiş kişiliklerden söz ediliyor: Sokrates, Leibniz, Aristotales, Mevlana, Pascal, Einstein, Leonardo da Vinci, Mevlana, Hallac-ı Mansur, Michelangelo, Rembrant, Goya… hepsi romanın değerli birer parçası.

“Michelangelo’nun kulağına Âdem’in yaratılışını anlatan da oydu, Sokrates’e beş elementi işaret eden de. Mevlana’nın kulağına da “Aşk da sen, hasret de sen, ben de sen” diye fısıldamıştı.”(s.33) Romanın bitiş tümcesinde daha önce yazarın sözünü ettiği tin ve töz konusu dikkat çekiliyor. Yapıta adını veren Tin’in töze dönüşmesi konusu üzerinde duruluyor. Tözden önce tinin olması gerektiği belirtiliyor. Töze gidememenin bedeli ise yenilgi olarak belirtiliyor. Kısacası,”Töz, karanlığın ışığa terk edildiği yeni bir serüven olacak...” (s.279) diyor.

Nevşah Fidan Karamehmet, güncel gelişmelerle harmanlanmış Tin adlı fantastik romanında, felsefe ve inanç sistemleri üzerinden, insan ruhunun dönüşümü ve daha iyi bir insan olabilme meselesine odaklanıyor.