Bunu ancak bir düşman yapabilir

Gazeteci Ersoy Dede’nin MİT Tırları İhaneti isimli kitabı, 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve arkadaşlarının tutuklamaya çalışmasıyla başlayan, 2013’te Gezi kalkışmasıyla tırmandırılan olayların gelip dayandığı en önemli duraklardan birini konu alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kamuoyu önünde zor duruma düşürme ve nihayetinde yönetimi değiştirme hevesiyle hareket eden paralel çete FETÖ’nün en büyük kumpaslarından biri MİT tırları ihaneti. Yazar, meşum hadiseye dair görüntüleri izlediğinde devlet içinde çöreklenmiş olan malum yapının yaşattığı tahribatın ne denli büyük olduğunun gözünde canlandığını söylüyor: “Askerler bir tırı durduruyor, içinden devletin bir başka biriminde görevli MİT personeli iniyor. Her ikisi de karşısındakinin kim olduğunu biliyor. Ama bir şekilde karşı karşıya geliyorlar. Rütbece daha aşağıda olmasına rağmen jandarma, Mit subayına diz çöktürüp nişan alıyor… Benim devletimin iki önemli adamı, birbirine silah doğrultuyor... Korkunç...”  İşte tam da bu nedenle Mit tırları hadisesini bir kırılma noktası olarak tanımlıyor Dede.  Ve tabii tüm bunların 15 Temmuz’a doğru giden yolu döşeyen taşlar olduğunun da altı çiziliyor. MİT Tırları İhaneti isimli kitap, konuyu müstakil olarak ele alıp irdeleyen en etraflı çalışma olma özelliği taşıyor. 

 

O GÜNÜ ANLATTILAR

 

‘Reyhanlı CHP Bağlantısı’, ‘ABD’nin Suriye Politikası ve MİT’, ‘Operasyon Talimatı Pensilvanya’dan verildi’, ‘Kilit Adam Erdal Turna’, ‘Mit Tırları HDP Bağlantısı’ kitabın dikkat çeken başlıkları arasında.  Ersoy Dede,  MİT’çi binbaşının ve tır şoförünün o güne dair ifadelerine de yer vermiş, olayın medya propaganda ayağını da ihmal etmemiş. Bu minvalde Can Dündar’ın söyledikleri ve olayın Enis Berberoğlu ile nasıl irtibatlandığı meselesi mutlaka okunmalı.   

 

“Peki ama neden?

 

FETÖ, MİT’e ait devlet sırrı kapsamında yardım faaliyeti yürüten tırları bu şekilde durdurmak ve dünya kamuoyuna deşifre etmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletini uluslararası kamuoyunda zor duruma düşürmeyi amaçlıyordu. Türkiye’nin Suriye’deki El-Kaide Terör Örgütü’ne yardım ettiği görüntüsünü verecekti. Sahte ihbar ve sonrasındaki tüm gelişmelerden, sahte ihbarın yanlış yapılış şeklinden, sahte ihbara aşama aşama El-Kaide ile ilgili ibareler eklenmesinden ve sonrasında iç ve dış dünya kamuoyunda bu tür haberlerin sıklıkla yer almasından; söz konusu mizansen ve operasyonun amacının Türkiye Cumhuriyeti Devletini köşeye sıkıştırmak olduğu açıktı.”