24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Cengiz, savaşta aç kalınca kendi askerini yedi

Vatikan seyyahlarının notlarını İslam arşiviyle birleştiren Prof. Dr. Ergin Ayan, Moğolistan Seyahatnamesi ile hem Moğol hem de Türk tarihine ışık tutuyor.

SELİM EFE ERDEM 11 Ekim 2018 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Cengiz, savaşta aç kalınca kendi askerini yedi
Dünyanın gördüğü en cani ve büyük imparatorluklardan biri bilinir Cengiz Han’ın Moğol İmparatorluğu. İstila ettiği şehirlerde taş üstünde taş bırakmaması hatta diri diri yüz binlerce kişiyi toprağa gömerek yaşayan insan bırakmamasıyla da ünlü. Doğuda Japon Denizi’ne batıda Karadeniz’e ve güneyde Suriye’ye uzanan topraklarda Pekin, Kiev, Tebriz, Ankara, Viyana’yı ele geçirip köklü Çin, Rus, Hint, Macar, Selçuklu ve İslam devletlerini yıktı. Katolik Kilise’sinin kalbi Vatikan’ı da haritadan silmek ve yer yüzündeki en büyük güç olmak isteyen Moğol İmparatoru Adriyatik önlerine kadar da geldi.  Peki ama neden Vatikan’ı almadan geri döndü? Yeryüzün en büyük imparatorluğu kuran Moğollar bugün nasıl sadece 3 milyon nüfuslu küçük bir ülkeye dönüşerek tarih sahnesinden silindi? Peki neden İstanbul’u hiç almak istemediler? Aslında Cengiz Han ve Moğollar pek çok tarihi kaynakta iddia edildiği gibi Türk müydü? Ya da Türkler Moğol? 
 
Tüm bu ilgi çekici soruların yanıtı, Kronik Kitap tarafından Prof. Dr. Ergin Ayan’ın çevirisi ile yayınlanan Moğolistan Seyahatnamesi/ 13. Yüzyılda Avrupa’dan Orta Asya’ya Yolculuk’ isimli kitapta saklı. Plano Carpini, Papa’nın emriyle Moğolistan’a gitmiş ve onun mektuplarını Moğol imparatorlarına taşımış, Moğol orduların amaçları, saldırı taktikleri ve zayıf yönlerine kadar ayrıntılı rapor hazırlamış bir seyyah. Ama Prof. Ergin Ayan’ın derin İslam ve Türk tarihi bilgisiyle eklediği dipnotlarla, kitap orijinalinden çok daha kapsamlı olmuş, Moğollar hakkında bir kaynak esere dönüşmüş. Aslında kitabın çevirmeni değil de bir anlamda  ikinci yazarı olan Prof. Ayan’a Moğollarla birlikte Türk tarihini sorduk.
 
l Vatikan kaynaklarına göre Moğol Seyahatnameleri’ni Türkçeye çevirme projesi nasıl ortaya çıktı?​
 
Yaklaşık 20 yıl önce, duayen tarihçimiz Togan’ın Tarihte Usul kitabından Moğol dönemine çalışırken ortaya çıktı bu kitap fikri. Carpini’den bahsediyordu ve ‘Kimdir’ diye baktığımda Türkçe’ye çevrilmiş eseri de yoktu. Hamburg Üniversitesi’deyken Friedrich Fick isimli bir Alman’ın Carpini üzerine tezini gördüm. Carpini’nin kitabında olmayan noktaları İslam kaynaklarına dayanarak kendi dip notlarım şeklinde koydum. Daha önce 2001 ve 2013’te iki amatör baskısı yapıldı ama Adem Koçal Bey arayınca Kronik Yayınları’nın Seyahatnameler Serisi kapsamında yayınlandı. Yani 20 yılı aşkın bir çalışmanın ürünü bu kitap. Biraz zor oldu ama benim için keyifli oldu.​
 
TÜRK BEYAZ, MOĞOL SARI
 
l Ural-Altay grubundan olan Türkler ve Moğollar, aynı etnik kökenden mi?
 
Moğollar kimdir, ırk kökenleri nedir? Türklerin Moğolluğu, Moğolların Türklüğü üzerinden kafa yorulmuştur. Avrupalılar, Türk-Moğol imparatorluğu, Tatar diyor. Şu da tartışılmış: Moğollar beyaz mı sarı ırk mı? Türklerin beyaz ırk olduğu biyolojik olarak kanıtlanmış ama Moğolların ise sarı ırktan yani aslı Çin. Moğollar ırk olarak Çin ama kültür olarak Türk. Çünkü Moğol dediğimiz kabileler, Çin’den kopup kuzeye Türklerin yaşam sahasına gelen, aynı bölgeyi paylaşan kabileler. 
 
ŞİFRE CENGİZ’İN DEHASI
 
l Moğollar, Asya’nın steplerinden çıkıp nasıl dünyayı titreten bir imparatorluğa dönüştü ve bugün neden sadece 3 milyon nüfuslu küçük bir ülkeye dönüşerek tarih sahnesinden silindi?
 
Cengiz Han’ın doğuştan gelen dehasını göz ardı etmemek lazım. Dünyanın en büyük hükümdarıdır. Babasının Tatarlarca öldürülmesi üzerine yokluğa düşen, kendi kabilesinden sürgüne gönderilip dağda yaşayıp annesi ve üç kardeşiyle hayata tutunmaya çalışan bir Timuçin var. Hatta yemek kavgasında üvey kardeşini öldürüyor. Bütün Moğol kabilelerini bir araya topluyor ve dünyanın en zalim hükümdarı şekline dönüşüyor. Aslında Moğol ordusu çok kalabalık değil ama zafer kazandıkça esir alıyor, esir aldıkça o esirleri orduda kullanıyor. Savaşta öndeki esir askerinin arkasına bir Moğol askeri koyuyor, geri döndüğünde de şişleniyor. Moğol ordusunda Ermenisi, Gürcüsü de çoktur. Komutanlık aşamalarında da Türkler var. Sonra nasıl az kaldılar? Çünkü asimile oldular. Köklü bir yazılı kültürleri yok. Bilhassa, Müslüman olduktan sonra Türklerin arasında eridiler. 
 
l Moğol ordusu Adriyatik önlerine kadar geliyor ama neden Vatikan’ı almadan dönüyor? 
 
Papa, Moğol ordusu Adriyatik önlerine gelince bir elçi gönderiyor ve onları Hıristiyanlığa davet ediyor. Moğollar “Siz bizi kendi dininize davet ediyorsunuz ama aynı zamanda bizden merhamet dileniyorsunuz. Sizin Tanrınız ve inancınız güçlüyse niye bizden barış istiyorsunuz? Demek ki bizim inancımız sizden daha güçlü” yanıtını veriyor. O sırada Cengiz›in torunu Batu, Cengiz’in oğlu Ögeday Han ölünce başkente dönmek ve yeni han seçimine katılmak zorunda kalıyor. Yoksa oradan Vatikan’a yürüyüp, papalığı kaldıracaktı. 
 
l Papa ile Moğol Hanı arasında elçiler üzerinden yapılan yazışmalarda, bize tarih kitaplarında anlatılanların aksine Moğolların önce kentin savaşılmadan teslim edilmesini istediği görülüyor. Sandığımız kadar barbar değiller miydi?
 
Usulen elçiyi gönderse de sonuç değişmiyor. Örneğin Cengiz Han önce Semerkant’a elçi gönderiyor. Halk da ‘Kan akıtmazsanız, teslim oluruz’. Sözünü tuttuğunu söyleyerek kimseyi kılıçtan geçirmiyor ama şehirdeki herkesi diri diri gömüyor kan akıtmadan. 200 bin kişiyi diri diri gömdürdüğü doğrudur. Çin’de bir kalenin kuşatması altı ayı aşıyor. Askerler aç kalıyor. Cengiz Han, her on askerden birini kesip diğer askerlere yediriyor, kendi de yiyor.