26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Darbe karargahından notlar

Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesini belgeler ve tanık ifadeleri ile kronolojik olarak okura aktaran Aslan Değirmenci, görevlendirme, strateji belirleme ve dini telkinin yapıldığı ve 1 dolar gibi anlamı hala netleşemeyen sembollerin kullanıldığı darbe toplantılarının şifrelerini açığa çıkarıyor.

HALE KAPLAN ÖZ13 Temmuz 2017 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Darbe karargahından notlar

15 Temmuz’un yıldönümünde apoletli terör örgütü mensuplarının eylem planlarını deşifre eden çok önemli bir kitap yayınlandı. Kopernik Kitap tarafından yayınlanan çalışma Akıncı Üssü’nün Şifreleri- Darbenin Perde Arkası ismini taşıyor. Kitabın yazarı Uluslararası Medya Enformasyon (UMED) Derneği Başkanı Aslan Değirmenci, özellikle darbe toplantıları üzerinde duruyor. 1 Kasım seçimlerinin kilit öneme sahip olduğunu vurgulayan Değirmenci, koalisyon beklentisi boşa çıkınca kirli arayışlara başlayan FETÖ’nün Adil Öksüz başkanlığında yürütülen darbe toplantılarını anlattı.

- Kitabınızda darbe toplantılarının nasıl başladığına dair önemli ifadeler var. Adil Öksüz’e Pensilvanya’dan kriptolu bir mesaj geliyor ve sonrasında toplantılar başlıyor… Fitili ateşleyen neydi peki? Darbe yapmaya nasıl karar verdiler?

Biliyorsunuz, kayıt dışı siyaset arayışları 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından suya düşmüştü. TSK içerisindeki FETÖ hücrelerine Pensilvanya’dan kriptolu mesaj iletilmişti. Akıncı Hava Üssü’nde darbeyi, işgal girişimini ve katliamları Pensilvanya’dan aldığı emirlerle uygulatan suç makinesi Adil Öksüz, FETÖ/PDY terör örgütünün üst yöneticisiydi. FETÖ/PDY terör örgütünün Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı olduğu ortaya çıkan Öksüz’e de kriptolu mesaj eş zamanlı ulaştırılmış; Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurretin Oruç ve Harun Biniş’e darbe mesajı teslim edildiğindeyse hazırlıklar başlamıştı.

- Yani mesaj 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarıyla yakından ilgili.  O tarihe dair besledikleri umut neydi? Gerçekleşmeyince ilk toplantıyı ne zaman yaptılar?

1 Kasım ile direkt bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Şöyle anlatayım. 1 Kasım seçimlerinden terör koalisyonu umutluydu. Ancak millet sandıkta koalisyonun beklentisini boşa çıkartı. Hayaller yıkılınca kirli arayışlar başladı. Bakın; Adil Öksüz başkanlığında gerçekleştirilen ilk toplantı tarihi 27 Aralık 2015’ti. İlginç bir tarihti. HDP gerilimi yükseltmiş, Kandil’den gelen talimatlarla terör olayları tırmandırılmıştı. HDP/PKK “Özerklik” açıklamalarını bu aya sığdırmış, FETÖ’nün trolleri sosyal ağlar üzerinden algı operasyonlarını hızlandırmıştı. Kandil terör eylemleri gerçekleştiriyor, Pensilvanya PR çalışmalarını yürütüyordu. Böyle bir tarihte Adil Öksüz, Ankara’ya geliyor, TSK içerisindeki asker elbiseli teröristlerle toplantı gerçekleştiriyordu. Küresel emperyalizm tarafından kurulan oyunu anlatıyor, tırmandırılan terörün ve darbeye zemin hazırlamak için kurulan haçlı koalisyonunun emir erlerinin kendilerinin yanında olduğunu açıklıyordu. 1 dolarlar çıkartılıyor, masalara konuluyor, istihbarat zafiyeti dâhil her türlü ihaneti yapmaya birlikte ant içiyorlardı.

- Peki yurtdışı ayağı? Orada kimlerle görüşülüyor?

Deliller incelendiğinde, tanık ifadeleri dinlendiğinde Öksüz’ün ilk toplantının ardından 31 Aralık 2015 tarihinde İngiltere’ye gittiğini, burada Kemal Batmaz ile birlikte Neoconlarla bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptığını anlıyoruz.  Siyasi ve iktisadi hedeflere ulaşmak amacıyla araç olarak insanların can ve mal güvenliklerini hiçe sayan örgüt mensupları alınan ihanet kararını 9 Ocak 2016 günü yine Ankara’da masaya yatırıyor.

- Darbe tarihi ne zaman belirleniyor?

9 Ocak tarihi oldukça önemli. Çünkü 6 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kritik açıklamaları var. Erdoğan, hem FETÖ, hem PKK hem de HDP için “Bıçak kemiğe dayandı” açıklaması yapıyordu. Bu açıklamadan sadece üç gün sonra Adil Öksüz başkanlığında bir araya gelen FETÖ’cü generaller; masada “yıldırma”, “cana kıyma”, “malı yakıp yıkma” ve “korkutma” dâhil, katliama varan öneriler konuşuyor. Vesayetin bir başka aracı PKK’nın hendek siyasetinin işlerini kolaylaştırdığını, gerilimin ve şiddetin tırmandırılması için sorumluluk aldıklarını ifade ediyor, Temmuz 2017 olarak darbe tarihinin belirlendiğini Öksüz, toplantıya katılanlara aktarıyor. Yani 9 Ocak’ta alınan karar önce işgal sonra darbe…

- Gündemini ne oluşturuyor bu toplantıların? Dini içerik ihtiva ediyor mu yoksa sadece strateji mi belirliyorlar?

Üçüncü toplantının ana gündemlerinden birisi görevlendirme. Söz konusu toplantı 16 Ocak 2016 günü gerçekleşiyor. Apoletli teröristler son durum hakkında Öksüz’ü bilgilendiriyor, Öksüz ise aldığı notları Pensilvanya’ya iletmek üzere kayıt altına alıyor, darbe hazırlığı için ilk görevlendirmeleri yapıyor. Toplantıda baskı, korkutma, yıldırma, sindirme, tehdit yöntemlerini bir kenara bırakıp, cebir ve şiddete geçişin stratejileri de belirleniyor. Devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak, ele geçirmek önerilerinden ilk benimsenen “ele geçirmek” oluyor. Anlaşılan Pensilvanya’da onay veriyor. Ancak aşama aşama devreye sokulacak olan hain planda çok sayıda apoletli terörist tarafından dillendirilen “direk yıkalım” teklifi de değerlendiriliyor.30 Ocak 2016 gününde yine Öksüz başkanlığında toplanıyorlar. Öksüz her toplantı sonrası ABD’ye gidiyor, Pensilvanya’dan aldığı yeni talimatları apoletli teröristlere iletiyor. Bu da deliller arasında yerini alıyor. Apoletli teröristlerden aldığı önemli bilgiler varsa anında yan odaya geçiyor Pensilvanya’ya bildiriyor. Apoletli teröristlerin yaptığı keşiflerin değerlendirildiği toplantı tarihi ise 20 Şubat 2016. Bu toplantıda Öksüz’ün Pensilvanya’da hazırlanan analiz raporlarını apoletli teröristlere verdiği, analizlere göre almaları gereken tedbirleri sıraladığı düşünülüyor. 29 Şubat’ta ise risk analizleri yapılıyor, hangi konulara dikkat etmeleri gerektiği Öksüz tarafından, FETÖ’cü askerlere iletiliyor, darbe şeması oluşturuluyor. Basına da yansımıştı. Terörist başı Fethullah Gülen’in Akıncılar Üssü’nde kalması için bir yer hazırlanması talimatını Öksüz, bu toplantı da veriyor. Darbeye ve işgale bu kadar inanıyorlar. Öksüz olayı o kadar ileri götürmüştü ki terapi seanslarında apoletli teröristlere, “Geri adım atmak yok.  Geri adım atanlar Allah tarafından cezalandırılır. Yakınlarının başlarına bir musibet gelir” diyor. Tanık ifadelerinde de var sanırım.  Özünde din ve iman muhalifi olan FETÖ’nün imamı Öksüz, telkin ve tehditte sınır tanımıyor. Dinî inanç ve duyguları suiistimal etmekle yetinmiyor, darbe toplantılarında terörist başı Gülen’i keramet sahibi bir karakter olarak sunuyor. Araştırılması gereken şu; generaller buna nasıl inanıyor? Nasıl bir tapınma (!) bu? Bu konuda sosyologlarımız, psikologlarımız ve alimlerimizden bir heyet oluşturulup ruh halleri masaya yatırılmalı diye düşünüyorum. Toplantılar resmen terapi seanslarına dönüşmüş. Öksüz,  “O olağanüstü bir şahsiyettir. Hocaefendi hepiniz için ayrı ayrı dua ediyor. Ne mutlu sizlere...” diyor, generaller de dinliyor. Akıl tutulması.

- Eylem planları arasında FETÖ’cü mahkumların salıverilmesi de var…

Yine kritik bir tarih var. Oldukça da ilginç. 14 ve 30 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen kritik toplantılarda darbe faaliyetinin tüm ayaklarının konuşulduğu belirtiliyor. 5 Mayıs’ta da benzer bir toplantı gerçekleştiriliyor. Evet kritik dediğim tarih. 27 Mayıs. Bu darbe heyeti 27 Mayıs’ta bir araya geliyor. Cumhuriyet tarihinin ilk darbesinin yıl dönümünde toplanıyorlar. İşgal edilecek, gerektiği takdirde vurulacak yerler ve Cumhurbaşkanımıza gerçekleştirilecek hain suikast planı üzerine 27 Mayıs’ta görüşme gerçekleştiriyorlar. 15 Haziran’dan sonra Öksüz bir müddet sır oluyor. Gizli tanıklar da, o toplantıları Adil Öksüz’ün yönettiğini anlatıyor; bir toplantıda, “Arkadaşlar, 15 Temmuz akşamında yapılacak ilk işlerden biri, görevlendirme verilecek kuvvetlerle cezaevlerinde tutuklu bulunan cemaat mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin cezaevlerinden çıkarmak olacaktır” şeklinde konuştuğu deşifre ediliyor. Detaylarına kitabımda da yer veriyorum. Sonrası malum, emre amade robotlar şebekesi milleti hedef alıyor. Değerleriyle birlikte tek millet olan Türkiye ise, FETÖ’cülerin kirli ve kanlı planını bozuyor.