23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Genç şehzadenin ruh portresi

“BU KİTAP,” DİYOR MURAT GÜLERYÜZ “ABDÜLHAMİD’İ ANLAMAMIZA AZ DA OLSA BİR DESTEK SAĞLAR VE ONUN ŞAHSI EKSENİNDEKİ BÖLÜNMEMİZE BİR ÇÖZÜM OLUP BİRBİRİMİZİ ANLAMAMIZA BİR NEBZE OLSUN KATKI SUNARSA BİZ DE AMACIMIZA ERİŞMİŞ OLURUZ.”

ÇETİN ŞAN8 Eylül 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Genç şehzadenin ruh portresi

Akademik uzmanlıklarını psikiyatri alanında gerçekleştiren Murat Beyazyüz ve Yakup Albayrak adlı iki arkadaşın ortak çalışması: II.Abdülhamid’in Psikobiyografisi’ne. Murat Beyazyüz kitaba koydukları önsözünün daha ilk satırlarında şöyle söylüyor: “Biz tarihçi değiliz ve bu da bir tarih kitabı değil... Kategorik düşünmeye eğilimli olan zihinlerimiz bize bu kitabı ille de bir kategoriye sokmayı dayatıyorsa, bu kitabın psiko-tarih üst başlığı altında ve psiko-biyografi kategorisinde değerlendirilmesinin uygun olduğunu söyleyebiliriz.”

Kitabın yazarlarına göre “Abdülhamid’i bir insan olarak tanımaya çalışmak, onun kişiliğini meydana getiren altyapıyı anlamak, onun kişiliğini etkilemiş olayları öğrenmek ve onun fiillerini buna göre değerlendirmek “Bunca yıldır halkımızın zihninde ve ruhunda varlığını sürdüren bölünmelerden birini ortadan kaldırabilirdi. “Bu kitap,” diyor Murat Güleryüz, “Abdülhamid’i anlamamıza az da olsa bir destek sağlar ve onun şahsı eksenindeki bölünmemize bir çözüm olup birbirimizi anlamamıza ve anlaşmamıza, yani birlikte hareket edebilmemize bir nebze olsun katkı sunarsa biz de amacımıza erişmiş oluruz.”

 Kitapta, veliaht konumundan uzak bir halde büyüyen bir şehzadenin yaşadıkları çıkıyor karşımıza. Onun bir şehzade olarak değil, etrafında yaşananları izleyip büyüyen bir çocuk olarak görüyoruz önce: Annesi ve babasıyla olan ilişkilerini, etrafında dönüp duran hayatın bu çocuğun ruhuna geçen yansımalarını olabildiğince tarafsız ve gerçek kaynaklardan öğreniyoruz. Böyle bir mercekten baktığımızdaysa karşımızda genelgeçer ve fazlasıyla sığ haldeki bilinenlerden çok daha farklı bir Abdülhamid çıkıyor. Üstüne yüklenen sorumlulukların altından kalkmaya çalışan,  çok daha insani bir figür. Genç yaşta kaybedilmiş bir anne, bambaşka bir dünyada yaşayan bir baba, ulaşabileceği bir tahtın onu her an öldürebileceği gerçeğiyle iç içe yaşayıp da yapabileceği kadar “normal” bir hayat sürmeye çalışan, meraklı bir delikanlı... Hem modernleşmenin önemini bilen hem de saray entrikalarının ortasında yaşayıp halkını anlamaya çalışan, düşünen bir sultan... Aslında kitapta karşımıza çıkan genç şehzade Abdülhamid hakkında pek fazla bilgi vermek istemiyorum. Asıl istediğim şey, sizleri bu güzel ve keyifli kitabı okumaya yöneltmek, kışkırtmak veya yüreklendirmek.