25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

‘Yeni’ yalnız ve endişeli

12 Kasım 2018 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
‘Yeni’ yalnız ve endişeli

Yazar Yeşim Çağla Ural, Esir Şehirde Bir Kadın ile tarihimizin bir dönemini mercek altına alıyor. İkili ilişkilerin, savaşın insan hayatını nasıl şekillendirdiğinin ve etnik kökenin belirli durumlarda insan üzerinde ne şekilde rol oynadığının cevabını arayan Ural, bütünlüklü olay örgüsüyle okuru, sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, tarihsel donanımıyla zihnimizi netleştirirken edebi ağırlığıyla da okuru kendine çekmeyi başarıyor. Eskinin saflığını günümüzle kıyaslayacak olursak eski hala eski ve gerçek, yeni hala yalnız ve endişeli.

KURTULUŞ MÜCADELESİ

İşgalin her aşamasını büyük bir üzüntüyle anlamaya çalışan baba Ali Kemal, onun elinde büyüyen ve zamanla ailenin bir parçası haline gelen Rum Hristo, Ali Kemal ve Mehpare’nin güzel kızları Keriman ve Hristo ile Keriman’ın İstanbul’un ve koca bir toplumun kurtuluş mücadelesi verdiği sırada yaşadığı sancılı bir aşkın hikâyesi Esir Şehirde Bir Kadın. Romanda karakterlerin dışında yan karakterlerin de ayrı bir hikâyesi var. Olaylar ilerledikçe birbirinden farklı birçok tarihi karakterin romana dahil olmasıyla sürükleyicilik daha da hız kazanıyor. Bir yanda Keriman ve Hristo’nun gelecekleriyle ilgili sürekli yeni bir değişimle karşı karşıya kalınırken bir yanda savaşın gidişatının insanlar üzerindeki etkisi an be an hissediliyor.

“Keriman’cığım...” diye söze girdi Cemile, “sana bunu daima söylüyorum, biliyorsun. Âşık olman fevkalade, sen onu seviyorsun, o da seni seviyor, biliyorum. Ama yaşadığımız bu günlerde, sizin bir istikbaliniz olamaz, biliyorsun değil mi? Ailen vaziyeti kabullense bile işgal altındayız, Rumlar her yerde ayaklanıyorlar. İşgalcilerin İstanbul’a girdikleri bu günlerde Rumların onları ellerinde çiçeklerle, saadet gözyaşları içinde karşıladıklarını unuttun mu? Bu şartlarda sizin bir istikbaliniz olabilir mi?” (S.17)