Bahtiyar Aslan, Kar ve Düğüm’le geldi

Bahtiyar Aslan’ın yeni hikâye kitabı Kar ve Düğüm Ötüken Yayınları’ndan çıktı. Kar ve Düğüm, Aslan’ın daha önceki iki hikâye kitabı gibi “sessiz hikâyeler” alt başlığını taşıyor. 

İçinde on dört hikâye bulunan eser, şairane bir üslupla kaleme alınmış monologlardan oluşuyor. Yazar kitabın her satırında kendisiyle konuşur gibi. Belki de bu yüzden hepsi “sessiz hikâyeler” alt başlığını taşıyor. 

ŞAİR VE AKADEMİSYEN

Bahtiyar Aslan, dili oldukça iyi kullanıyor. Bunda yazarın şair ve akademisyen olmasının da etkisi var. Türkçenin bütün ayrıntılarına hâkim bir eda ile imgenin ve şiirin bütün imkanlarından faydalanıyor. Şiirsel anlatımın en büyük tehlikesi “şiire batmak ve şiire bulanmak”tır. Bahtiyar Aslan üslubunu bu tehlikenin çok uzağında tutmayı başarıyor. 

Aslan’ın sırtını, kadim anlatılara dayadığı söylenebilir. Onlardan güç aldığını ve onları özümsemiş bir zihin olarak yeniden kullanıma sürdüğünü söylemek yanlış olmaz. 

YAZININ GÖLGESİNDE 

Aslan, şair, hikayeci ve akademisyen kimliklerinin çeşitliliğini eserlerine yansıtabilen bir yazar. Kendi bünyesindeki çeşitliliğin, yayınladığı kitapların türlerini de etkilediği söylenebilir. Şiir, hikaye ve röportajdan sonra şimdi de çoğu Türk Edebiyatı Dergisi’nde yayımlanan yazı üzerine yazılmış yazılarını kitaplaştırdı. Yazının Gölgesinde adlı kitap Türk Edebiyatı Vakfı Yayınlarından okurla buluştu. Kitapta 23 yazı yer alıyor. Bu yazılardan öne çıkanların başlıkları ise şöyle: Ateş Denizi, Haldun Taner ve Necip Fazıl’ın El/ler’i, Sezai Karakoç Şiirinde Telmih, Mankurtlar ve 15 Temmuz, Türkiye’de Yazar Olmak, Cahit Zarifoğlu’nun Şiirlerinde “Biz” Kavramı.