20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Boşa çiğnemedi yalan dünyayı

Bir dizesinde ‘Türkülerle gömün beni’ diyen şair Mehmet Zeki Akdağ vefat etti. Yarım asırdır şiire gönül veren usta kalem, edebiyat çevreleri tarafından günümüzün ‘Karacaoğlan’ı olarak tanımlanıyordu. 

BEDİR ACAR31 Ağustos 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Boşa çiğnemedi yalan dünyayı

Ömrünü şiirin güzellikleriyle donatmış bir kültür sanat adamı olan Mehmet Zeki Akdağ, geçen Çarşamba akşam saatlerinde vefat etti. 50 seneyi aşkın süredir şiirleri edebiyat dergilerinde yayınlanan Akdağ, eski ve yeni şiirin özünü kavramış ender insanlardan biriydi. Şiirlerindeki söyleyiş ve ahenk bakımında edebiyat çevrelerince günümüzün ‘Karacaoğlan’ı olarak nitelenen Akdağ’ın cenazesi, dün Karaman’ın Sarıveliler İlçesi, Göktepe Köyü’nde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. 

Kırkikindi, Dar Saat, Uzun Hava, Önce Şiir Vardı ve Yağmura Duran Bulut ve Boşa Çiğnemedim Dünyayı adlı eserlere imza atan şairin yakın dostlarından Ahmet Özdemir bir yazısında onu şöyle tanımlıyordu: “Mehmet Zeki Akdağ, milli şiirimizin günümüzde ender temsilcilerinden biri. Karacaoğlan’ın, sevda çiçeklerinin büyüdüğü topraklarda doğan ve sağlam bir Türk halk kültürü ile yetişen şair, halk şiirimizden, halk türkülerimizden etkilenmiş, kimilerine göre belki hiçbir anlam ifade etmeyen bir mısra, bir kıta, onu anlatılmaz duyguların ortasına götürmüştür.” 

Mehmet Zeki Akdağ ve eserleri üzerine yazılmış bir de kitap var. Mehmet Nuri Yardım’ın kaleme aldığı ‘Günümüzün Karacaoğlan’ı Mehmet Zeki Akdağ’ adlı kitap, Akıl Fikir Yayınları tarafından neşredilmişti. Kitapta şairin hayatı, sanat anlayışı ve eserleriyle ilgili değerlendirmeler var. 

Uzun yıllar muhabir, haber müdürü, yazı işleri müdürü ve genel yayın müdürü olarak çeşitli gazetelerde görev yapan gazeteci, yazar ve şair Akdağ’ın vefatı üzerine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ndan yapılan açıklamada “Değerli üyemiz şair Mehmet Zeki Akdağ’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Meslektaşımızın ailesine ve basın topluluğumuza baş sağlığı diliyoruz” denildi. 

İLK ŞİİR 1947’DE

1929’da Karaman ili Sarıveliler ilçesi, Göktepe Köyü’nde doğdu. Veteriner Sağlık Teknisyeni Okulu’ndan mezun oldu. Ordu Dil Okulu’nu 1960’da tamamladı. 1968’de astsubaylıktan emekli olduktan sonra gazeteciliğe başladı. 1968 senesinde Milliyet gazetesinde çalışmaya başladı. Akşam, Bayrak, Güneş, Yeni İstanbul, Son Posta, Hergün ve Ortadoğu, Ayyıldız gazetelerinde, muhabir, haber müdürü, yazı işleri müdürü ve genel yayın müdürü oldu. Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatkârlar Vakfı kurucu üyesiydi. Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin İstanbul Şubesi’nin 10 yıl Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı.1945 yılından beri şiirle uğraşan Akdağ’ın şiirleri, ilk olarak 1947’de yayımlanmaya başladı. Altı yıl arkadaşları ile Mızrap adlı bir musiki dergisi çıkardı. Birçok sözlük, ansiklopedi ve yıllıkta yer alan şiirleri bestelenip TRT repertuvarına girdi. Yayınlanmış çok sayıda kitabı bulunuyor. Bir kızı ve oğlu var. 

“Boşa Çiğnemedim Yayan Dünyayı” kitabından… 

Öz suyumdan deniz oldu 

Denizimi emdi kıyı, 

Ağır ağır erittiler 

Selçukluyu, Osmanlıyı. 

Büyük büyük tutanlarda 

Yitirdik birbirimizi 

Kuşkusuz vuslat gününe 

Türküler getirdi bizi… 

Anacığım çağırıyor 

Bir türküde demin beni 

Türkülerle doğmuşum ben, 

Türkülerle gömün beni. 

Mehmet Zeki Akdağ