20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

''Dilsiz’in bir gönül dili vardır''

İnzivaya çekilmiş usta bir hattat ile genç ressamın yollarının kesişmesini konu alan ‘Dilsiz’ adlı Türk filminin dünya prömiyeri, Saraybosna Film Festivali’nde yapıldı.

19 Ağustos 2019 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
''Dilsiz’in bir gönül dili vardır''

Yönetmenliğini Murat Pay’ın üstlendiği “Dilsiz” isimli Türk filminin dünya prömiyeri, 25. Saraybosna Film Festivali’nde yapıldı. Ozan Çelik, Mim Kemal Öke, Vildan Atasever ile Emin Gürsoy’un rol aldığı Dilsiz’in Ulusal Tiyatro’daki galası büyük ilgi gördü.      

BELGESELDEN DRAMA

Yönetmen Murat Pay, filmin belgesel olarak planlandığını ancak kurmaca filme dönüştüğünü belirterek, hat sanatının imkanlarının hikayeyi biraz daha kurmaca hale götürdüğünü söyledi.      

Pay, hikayeye daha iyi nüfuz edebilmek amacıyla hat sanatını “meşk ettiğini” belirterek, “Dilsiz” filminde alışılmış usta-çırak ilişkisinin dışına çıktıklarını anlattı. Bugünü de dikkate alarak farklılık ortaya koymak istediklerine dikkati çeken Pay, “Usta da belli bir değişime talip olabilir mi acaba? Her şeyiyle kamil bir usta profili değil de bu kemalatın da değişimin de devam ettiği, ustanın ustalığının yükseldiği bir usta-çırak hikayesi kurmaya çalıştık” diye konuştu.    

Rasathane Film’in yapımını üstlendiği, Kültür ve Turizm Bakanlığının yanı sıra Albaraka Türk’ün desteğiyle hazırlanan ve TRT Ortak Yapım Ödülü alan eserde, izleyicileri düşünmeye sevk eden derin ve anlamlı cümleler dikkati çekiyor. 

Yönetmen Murat Pay (alttaki fotoğrafta sol başta), Dilsiz filminin oyuncularıyla birlikte soruları yanıtladı.

Vildan Atasever Hüsn-i Hat dersi aldı

Dilsiz filminin oyuncularından Vildan Atasever hat sanatının kıymetinin çok anlaşılmadığını ifade ederek, filmde tasavvufla hat sanatının derinliklerini ve ne kadar önemli bir sanat olduğunu anlatmaya çalıştıklarını dile getirdi.     

Filmdeki rolü için üç ay hat dersi aldığını belirten Atasever, “Sadece yazmanın değil, onun derinliklerindeki anlamın da insana mükemmel bir hayat görüşü, bir tavır kazandırdığını gördüm. İnanınıyorum ki artık gençler de hat sanatına ilgi duyacak ve kendi sanatımıza sahip çıkabileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.