Engeller sanatla kalkıyor

Mersin Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Mersin Kalkındırma ve Dayanışma Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen festival dünyaya ‘sevgi sınır tanımaz’ mesajı veriyor. 9 ülkeden misafir sanatçının ağırlanacağı festival kapsamında gitarist Mark Goffeney, Türk müzisyen Muammer Ketencoğlu ve Düğün gösterisiyle Deaf Dance Academy ile gösterileri öncesi bir araya geldik.

- Zeybek Topluluğu, Balkan Yolculuğu Topluluğu ve Kadın Sesleri Topluluğu gibi oluşumlar kurdunuz ve yönettiniz. Şimdi neler yapıyorsunuz?

Muammer Ketencoğlu: Bu topluluklardan Balkan Yolculuğu ve Zeybek Topluluğu çalışmalarına devam ediyor. Kadın Sesleri Topluluğunun yenini de kadın türkülerinin ağırlıkla söylendiği Folk Beşlisi gurubum aldı. Ege ve Balkan müziği gelenekleri sonu gelmez okyanuslar olduğu için bu alandaki albüm çalışmalarıma devam edeceğim. 

- Gösterilerinizde Anadolu kültüründen esinleniyorsunuz. ‘Düğün’ gösteriniz ne anlatıyor?

Deaf Dance Academy– Salim Sınar: Deaf, okunuşuyla geçmişi yüzyıllara dayanan ve Anadolu’da düğünlerin vazgeçilmez enstrümanı. Yazılışı ile de işitme engelli anlamını taşıyor. Türk mitolojisinden esinlenerek sahnelediğimiz proje,  Beyaz duvaklı Nif Dağı’nın eteklerinde yaşayan Serin kız ve Dağlar oğlanın aşkları için ölümü bile göze almalarını konu alıyor. Sessizliğin çığlığıyla bu aşkı yedi düvele anlatan sağır kahramanların eşliğinde dans, müzik ve vurmalı enstrümanlar ile görsel bir şölene dönüşüyor. 

- İşitme engelliler müzik topluluğu olarak nasıl bir çalışma metodunuz mu var?

Deaf Dance Academy – Salim Sınar: Yaptığımız çalışmaları bir uyuma dönüştürmek için hem ahşap zeminleri hem de bol tekrarı ihmal etmiyoruz. Her birimizin işitme kaybı farklı seviyelerde olmasına rağmen sağır sanatçıların özellikle ahşap zeminlerde yerden gelen bas frekansları hissedip ritmi ve ahengi yakalamaları mümkün. olabiliyor.

Bu evrende olmamızın bir anlamı var