Günün her saati açık Tespitçi Dükkanı

Akın bunu annelerin elbise dikerken kumaştan artan kısmı atmayıp ondan minder ve yastık yapmasına benzetir. Üzerine basa basa “atık” değil, artık malzeme der. Şiire gitmeyen, ama düzyazıdan da biraz fazla bir şey olan cümleler deneme tadına sahiptir. Yazan kişinin mizacına, kelime seçimine, üslup ve usturubuna göre kıvam kazanır. 

Benim şair Hüseyin Akın’ın denemelerinde gördüğüm en çarpıcı özellik, kelimelerin uzak anlamlarını daha cümlenin başında görev başına çağırmasıdır. Bunu bu denli ustalıkla nasıl başarıyor sorusunun cevabı deneme türünün karakterinde yatıyor. Zira yazana göre şekil alan yazılardır denemeler. Akın’ın denemedeki bu karakteristik özelliğini anlayabilmek için sadece bu türde yazdığı kitapların ismine bakmak bile yeterlidir. 

TEVATÜR VE TWİTTER

‘Deneme Yanılma’, ‘Kitabım Çıktı Alınmayın’, ‘Geçmiş Günler Matinesi’, ‘Canlı Renkler’, ‘Kaybolmak İçin Nereye Gitmeli’, ‘Yalan Dünyanın Yanlış İşleri’, ‘Hu Dönüşü’ ve son olarak “Tespitçi Dükkânı”. Hüseyin Akın “Hu Dönüşü” kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2014’ün en iyi denemecisi seçilmişti. Son deneme kitabı “Tespitçi Dükkanı”nın sayfaları da bir hayli ironi yüklü. Güncel meselelerin bu kitapta makale ya da fıkra dilini aşarak tolere edilebilir hale getirildiğini görüyoruz. 

KISIR DÖNGÜDEN UZAK

Bir yazarın yarına kalmasının şartı yaktığı ateşin saman alevi misali bir anda küle dönüşüp gitmemesi hem önünü hem arkasını ışıtıp ısıtmasıdır. Kalıcı bir yazıyı kuma yazılan yazıdan ayıran özellik budur. Akın’ı okurken kısır gündem arasına sıkışıp kalmaya razı olmamış bir yazarla karşılaşıyoruz. Politik olanın geçici cazibesine kapılmadan ve kendini okuyucunun görüş mesafesinden mümkün mertebe çekerek başarıyor bunu. Yazının yazdığıyla bütünleşmesi diye bir şeyden bahsedebiliyorsak “Tespitçi Dükkânı” bunun en güzel örneğidir. 

ŞİİRE YAKIN

Türler içerisinde mahcup duruşuyla üvey evlat muamelesi gören denemeyi düz yazı ile engebeli metinler cangılından kurtarıp şiirin makamına yükselten şair Hüseyin Akın’ın yazdıkları kadar bundan sonra yazacakları da heyecan yaratacak nitelikte. Okuyucu kağıt üzerindeki kalem izlerini takip ederek tespitçi dükkanının kapısını bulacaktır. Anahtar mı? İşte orada paspasın altında.