Bir değil, iki değil, üç değil… Tam beşinci kez Recep İvedik filmleri Türk sinemasının en çok izlenen yapımları arasındaki yerini aldı. Son olarak geçen hafta gösterime giren Recep İvedik 5, ilk dört günde yaklaşık 2 milyon seyirci sayısına ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Şahan Gökbakar’ın İvedik serisi, Türk sinemasının en çok izlenen 10 filminden beşine imza atarak ulaşılması zor bir başarı elde etti.
İVEDİK BAŞKALDIRISI MI?
Sinemamızın gelmiş geçmiş en absürd karakteri olarak arzı endam eden İvedik, genel anlamda seyirci tarafından ‘kaba, gülünç, karikatür bir tip’ olarak görülüyor. Buna rağmen izlemeye de bayılıyoruz.
Peki neden? Hem gazeteci hem de sinemacı olarak İvedik’i değerlendirenlerden Salih Tuna’nın yorumu şöyle: “Recep İvedik’in gösteriş toplumuna karşı nevi şahsına münhasır bir başkaldırı olduğu gerçeğini görmezlikten gelemeyiz. Tamam bu başkaldırıyı son derece kaba/saba bir şekilde yapıyor. Fakat hiçbir komedi filmi de, gösteriş toplumunun saldırısına maruz kalan sosyolojinin ‘intikamını’ böyle almıyor.”
İNTİKAM KABA OLACAK!
Yapımcı-yönetmen Semra Güzel Korver’e göre de Recep İvedik, kendini (tırnak içinde) aristokrat, kaliteli, ayrıcalıklı olarak tanımlayan kişileri kötü duruma düşüren, hatta rezil eden bir karakter.
Şöyle diyor Korver: “İvedik, hayatın içinde bu tarz tipler tarafından itilip-kakılan, ötelenen, aşağılanan insanların acısını çıkarıyor. Bunu cesur bir cehaletle, küfürle, absürt hareketlerle, göreceli olarak da güldürerek yapıyor. Tüketimi kolay, rahat izleniyor. Kitlelerin günlük hayatın endişelerinden, gerilimlerinden uzak, kendilerince keyifli bir zaman geçirme talebini bir şekilde karşılıyor. İzleyenleri küçümsemek yerine bu realiteyi her açıdan iyi analiz etmek gerek. Recep İvedik bu toplumun, bu dönemin bir “kaçış” filmi sanki. Lakin umutsuz olmayalım, nitekim farklı, özgün işler bekleyen önemli bir kitle daha var.”
BUNALIMDAN SON KAÇIŞ
İvedik serisinin ilk filmi gösterime girdiğinde ‘Çok konuşan adamın boş filmi’ başlığıyla bir eleştiri kaleme alan sinema yazarı Ali Murat Güven’e göre ise sorunlarla bunalmış bir toplumun kaçış filmleri bu komediler…
Şöyle diyor: ‘Sinemada asıl ana akım, dramatik örgülü insan hikayeleridir. Bilim kurgu, serüven, komedi… Bunlar sinemanın alt türleridir. Hiçbir zaman, hiçbir ülkede alt türler, dramatik yapılı başat sinemanın koltuğuna oturup bütün rekorları egale etmemiştir. Her ülke sinemasında mizah var ama en çok ses getiren, konuşulan filmler alt türlerin hegomanyasında değildir.’
Bunalmış bir toplum olarak sinemamızın gele gele Düğün Dernek, Çalgı Çengi gibi absürd güldürülere kilitlenmesini eleştiren Güven, “Türk sinemasında dramatik filmlerin yerini, içi boş, seri atışlarla güldürmeye dayalı filmler aldı. Bu sağlıklı bir durum değil. Yapımcılar da güldürüye şans tanıyor. Fitaş’ta 12 salonun sekizi Recep İvedik’e ayrılmış. Bu bütün gün hamburger yiyen bir adamın sağlığının bozulması gibi bir şey. Recep İvedik Türk toplumunun bunalmışlığını sömüren bir filmler serisidir” diyor.