24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

'Klasik Türk Edebiyatı milli kültürün kozmik odasıdır'

Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan: Klasik Türk Edebiyatı, milli kültürün kozmik odasıdır. Edebiyat, milletlere ait sosyal hayat bilgisinin estetik kayıtlarıdır. 

27 Mart 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
'Klasik Türk Edebiyatı milli kültürün kozmik odasıdır'

Arel Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan, “Klasik Türk Edebiyatı, milli kültürün kozmik odasıdır. Edebiyat, milletlere ait sosyal hayat bilgisinin, kültürlerin ve medeniyet değerlerinin sözün gücü ile ölümsüzleştirilmiş estetik kayıtlarıdır.” dedi. Doğan, Türk şiirinin bin yıl içinde yetiştirdiği 91 şairin 265 şiirine ve açıklamalara yer verdiği Şiiristan isimli eseri vesilesiyle, Klasik Türk Edebiyatı ve Klasik Türk Şiirinin anlam dünyası ve kültürdeki önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.      

Klasik Türk Edebiyatının milli kültür için önemine işaret eden Doğan, “Klasik Türk Edebiyatı, milli kültürün kozmik odasıdır. Ancak söz varlığı, temel kaynakları ve dünya görüşü ile 200 yıllık felaketli bir kopuş yaşadığımız Klasik Türk edebiyatı için bu bakış açısı çok daha ileri bir anlam ifade eder.” diye konuştu.      

Doğan, söz konusu “kopuş”a dikkati çekerek, şunları söyledi: “Bu durum, bizi kadim medeniyet şehrimizin sokaklarına, evlerine, mescitlerine, havasına, suyuna ve rüzgarına biganeleştirmiş ve bize bu toprakları, bu tarihi emanet eden ecdadın ruhuna yabancılaştırmıştır.’’ 

BİR SİSTEM SORUNU 

Eğitim sisteminin, Klasik Türk Edebiyatını öğretme ihtiyacı hissetmediğini ifade eden Doğan, bunun milli bir eğitim sisteminin oluşmamasından kaynaklandığını söyledi. Doğan, Klasik Türk Şiiri şairlerinin de bugünkülerden farklı olarak dillerinin daha kudretli, yüreklerinin daha büyük, idraklerinin ise daha kuşatıcı olduğunu kaydetti.

BİN YILLIK ANAHTAR 

Bin yıllık Türk Edebiyatının bugünün nesillerine verdiği temel mesaja vurgu yapan Muhammet Nur Doğan, hayatı, zamanı, mekanı, nefsini ve Rabb’ini doğru bir şekilde algılamak, bu şerefli milletin gören gözü, işiten kulağı ve düşünen beyni olmak isteyenlerin, Türk Edebiyatının anahtarını ele geçirmesi gerektiğini söyledi.