16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Üstad’a şükran ve vefanın ödülü

Coşkun Yılmaz: Necip Fazıl Ödülleri bir şükran duygusunun ve vefanın ifadesi. Bir portrenin ve bir devrin, yaşanmışlığın hatırlatılması. Öncülere vefa, arkadan gelenlere ümit. Bir takdir, teşvik. Gayretlerin görülebileceğinin yansıması.

BEDİR ACAR14 Kasım 2019 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Üstad’a şükran ve vefanın ödülü

Necip Fazıl ismi sizin dünyanızda nasıl bir yere tekabül ediyor? 

Üniversite öğrenciliğimin ilk yıllarında, özellikle 2. sınıfta yoğun okuma programımda Necip Fazıl ve Sezai Karakoç’un eserlerinin öncelikli ve yoğun bir yeri vardı. Aynı zamanda Üstadı yakından tanıyanlarla da görüşüyor, hatıralarını dinliyordum. Dolayısıyla gençlik yıllarımızda, özellikle yaşadığımız zaman diliminde fikir ve inanç hürriyetine yönelik baskı ve yasaklamalara karşı, duygularımızı ve düşüncelerimizi dile getirmede, mücadele arayışında Necip Fazıl merhum tercüman ve öncü rolü oynayan önemli isimlerdendi. Bugün de bu işlevini sürdürüyor. Ancak, bugün baktığımda Necip Fazıl’ı daha farklı açılardan ele almak durumunda olduğumuzu görüyorum. Onun inanca tarihe, zamana, medeniyeti, düşünceye, tabiata, şehre dair düşüncelerini bir bütün olarak ele almamız gerektiğine,  şair, yazar, fikir, inanç, mücadele adamı, baba, eş, arkadaş, insan olarak Necip Fazıl’ı bütün yönleriyle ve olduğu gibi tanımamız gerektiğine inanıyorum. Hayat tecrübesinin ve yaşadıklarının çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Yaşadıkları, sevinçleri, hüzünleri, ümitleri, hayal kırıklıkları, öfkesi benim için çok anlamlı. 

Konuşan, yazan ve yaşayan Necip Fazıl… Bunlar arasındaki irtibat… Bu bütünlük içerisinde Üstad… Bu açılardan baktığımda Üstadın dünyamdaki yerinin daha renkli, zengin ve etkileyici olduğunu görüyorum. 

‘Üstadın çilesi’ deyince aklınıza ilk gelen?.. 

Üstadın çilesi, bu ülkenin gerçekleridir, yakın tarihindeki gelişimin ve dönüşümün yansıması ve ifadesidir. Acı ve hüzün verici ama bu ülkenin gerçeğidir. Aynı zamanda ürkütücü, ümit verici ve cesaretlendirici bir hikaye.  

Necip Fazıl Ödülleri’ni nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bir şükran duygusunun ve vefanın ifadesi. Bir portrenin ve bir devrin, yaşanmışlığın hatırlatılması. Öncülere vefa, arkadan gelenlere ümit. Bir takdir, teşvik. Gayretlerin görülebileceğinin yansıması. 

Ödül size neler hissettirdir? 

“Haza min fadlı Rabbi”… Eskilerin söyleyişiyle duygumu dile getirebileceğim en güzel ifadenin bu olduğuna inanıyorum. İlk ödülüm değil. Ancak bu ödülle birlikte çıta daha da yukarıya çekildi. Fakir için, böyle bir ödüle layık görülmek mutluluk verici ve gurur okşayıcı. Oğullarıma bırakabileceğim güzel bir miras. 

Ödüle layık görülen İstanbul Kadı Sicilleri 13 yıllık bir geçmişi ve baskı öncesinde yaklaşık 100 kişilik bir kadronun katkısı olan bir çalışma. Muhtevası kadar tasarım ve baskısına da özen gösterildi. Bu vesile ile de çalışma arkadaşlarımıza, yayınına katkıda bulunan, İstanbul 2010 Ajansı, İSAM, İBB Kültür AŞ. Medipol Üniversitesi ve Üsküdar Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz. 

PORTRE

Dr. Coşkun Yılmaz 1985’de Ordu İmam Hatip Lisesi’ni, 1989’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdi. 1994’de M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Bölümü’nde doktorasını tamamladı. Çeşitli dergilerde yöneticilik yaptı. Basın, yayın, iletişim organizasyon ve halkla ilişkiler alanında faaliyet gösteren çeşitli kuruluşlarda üst düzey yönetici olarak çalıştı. 2012’de Marmara Üniversitesi’nde Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğretim üyeliğine başladı. 1 Mart 2017’de Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevine getirildi. Tarih ve kültür alanında çok sayıda eser, makale ve programa imza attı. Evli ve iki çocuk babasıdır.