18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

AlzheImer’a karşı koruyucu formül: Türk kahvesi ile bitter çikolata

Türkiye Alzheimer Derneği’ne göre hastalık kadınlarda erkeklere oranla çok daha tehlikeli. İleri yaşlardaki koku alma bozukluğu Alzheimer’ın belirtisi olurken, günde iki fincan Türk kahvesi ve bitter çikolata hastalığın önlenmesinde ilaç kadar etkili.

Bahar ERDOĞAN25 Eylül 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
AlzheImer’a karşı koruyucu formül: Türk kahvesi ile bitter çikolata

Türkiye’de 600 bin ailenin Alzheimer hastalığı ile mücadele ettiği ve her üç saniyede bir kişinin demans hastası olduğunu biliyoruz. Yani siz bu yazıyı okurken bir kişi daha bu hastalığın pençesine düştü. Tıp dünyasının bu hastalıkla mücadelesini Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, şöyle anlatıyor: Bu hastalık kadınları daha çok tehdit ediyor. Elde edilen yeni verilere göre 65 yaşından sonra her altı kadından biri Alzheimer hastası olurken, erkeklerde bu oran 11’de bir olarak gözleniyor. Yani bir kadının Alzheimer olma riski, meme kanseri olma riskinden iki kat daha fazla. Bu konuda; hormonal ve biyolojik faktörler, yaşam süresi, iş alanları, eğitim düzeyi, kalp hastalıklarının görülme sıklığı, strese duyarlılık, sık depresyon ve uyku bozukluklarının etkili olabileceği öne sürülüyor.” diyor.

Koku alma duygunuz azaldı mı aman dikkat!

Alzheimer hastalığını saptamada koku tanıma testinin etkili olduğunu söyleyen Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Barış Topçular “İleri yaşlarda kokuları tanıma ve ayırt etmede bozulmalar, hastalığının erken habercisi olabilir. Araştırmalarda koku tanıma testi, bilişsel bozukluk ve demans tanısı için kullanılan iki biyolojik belirteçten biri” dedi. Topçular ayrıca günlük meyve tüketiminin altını çizerek “Akdeniz tipi beslenme bütün branştaki doktorların önerdiği bir beslenme türü. Bu tip beslenme ile beraber, düzenli fiziksel ve bilişsel egzersiz yapan bireylerde demans gelişme riski daha düşük” diye konuştu.

Türk Kahvesi Alzheimer düşmanı

Alzheimer’a karşı koruyucu formül: Günde bir-iki bardak kahve tüketmek riski azaltıyor. Ancak bu miktar arttığında kahvenin koruyucu özelliği ortadan kayboluyor. Kahve türü olarak Türk kahvesi içerseniz de bu miktar, üç fincana kadar çıkabilir. Tabii bunların yanında bir-iki parça siyah çikolata da mucizeyi güçlendiriyor.

Serap Değirmenci: Annemin sosyal hayatı bitti

Dört senedir annem bu hastalıkla beraber yaşıyor. Çok zor bir hasatlık. Çünkü çok yaygın bir hastalık olmasına rağmen toplumumuz bilinçsiz. Bakıcılar hastalarımızı anlayamıyorlar, hırpalıyor ya da şiddet uygulayabiliyorlar. Çünkü eğitimsizler bu konuda bir devlet politikası henüz yok. Bu hastalıkla mücadele eden hasta yakınları olarak sahipsiziz. Öğrenmemiz gereken çok şey var. Mesela annemin sosyal hayatı tamamen bitti annem özgürlüğüne düşkün bir kadındı. Biz böyle üzüntüler yaşayıp genetik bir hastalık olduğu için kendimizi korumaya çalışırken, bir de toplum tarafından ötekileştiriliyoruz. Bu konu da sağlık politikalarının oluşturulmasını istiyoruz çünkü bu hastalık çağımızın vebası.

Ebru Toy: İhtiyaçlarını kendisi karşılayamıyor

İki sene önce bu hastalığa yakalandı annem. Daha öncesinde her ihtiyacını kendisi karşılayabiliyordu. Ama şimdi yanında biri olmadan yaşayamıyor. Böyle bir yükümüz varken bir de dışarıdaki insanların anlayışsızlığı bizi zorluyor. Mesela annem güzel her şeye çok dikkatli ve hayran hayran bakıyor. Annemin hasta olduğunu anlamayan insanlarda bizi tersliyor. Sonra yemek yemeyi çok seviyor ve doyma hissi yok. Gittiğimiz yerlerde ikram getirince istemeyip geri çevirince orada da tersleniyoruz. İnsanlara dert anlatmak hastalıkla mücadele etmek kadar zor.

Osman Dal: Babam resmen çocuğum oldu

 Babam üç-dört senedir belirgin olarak bu hastalıkla mücadele ediyor. Söylediğimiz şeyleri bir kerede anlayamıyor. En az beş-altı kez tekrar etmeniz gerekiyor. Gece tuvalete kaldırmazsak eğer yatağına yapabiliyor. Babama banyo yaptırıp kişisel bakımını yapınca çok üzülüyor ve utanıyor. Ben de diyorum ki “Baba ben küçükken sen bana banyo yaptırıyordun şimdi ben sana ne var ki bunda.”