20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Gökay Kalaycıoğlu ile haber bahane

Sesi gibi yüreği ve yüzü de güzel. Sahnelerin sevimli yıldızı Banu Zorlu ile yeni çıkan single’ını ve özelini konuştuk. Zorlu’ya göre aşkın peşinde koşan kaybeder. Aşk dediğin şey tükenmez. Gerçekse vedalaşamazsın.

Gökay Kalaycıoğlu20 Kasım 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Gökay Kalaycıoğlu ile haber bahane

Müzikal alt yapısı, aldığı eğitimler, bildiği yabancı dil sayısı, aileden gelen kültürel miras ve sahnede hayranlarına sunduğu çok uluslu müzikal yelpazesi ile gerçekten bu kız sahne sanatlarına çok fazla! Belki de bizi müzik dünyasında solist kavramına salt güzellik ve orta karar bir ses ile yetinmeye öyle programladılar ki ondan sebep bu kız bize sahnede fazlaymış gibi geliyor! Aslında o bize olması gerekenin ne olduğunu gösteren en güzel örneklerden...  Beyninin bir yanı sanata kodluyken, diğer yanı tam bir tüccar! Işıltı dolu hayatının yanında bir çok işletmede hüküm süren cabbar bir iş kadını o! Soyadı ile müsemma zorlu bir sektörde, zorlu bir rekabet ortamının belki de açık ara tek galibi sevgili Banu Zorlu’dan bahsediyorum dostlar. Kabul ediyorum dışarıdan biraz mesafeli ve soğuk duruyor ama bu kendisine bakan bir çift sıcak göz ve samimiyet ile yıkılıveriyor o duvarlar! Oysa ki dost meclislerinin vazgeçilmezi, muzuru ve biriciği! Ha sıkıntıları yok mu? Elbette var... Güzelsen doğuştan suçlusun diyor, haklı da! Beşiktaş’ın incisi Shangri - La Otel’de oturduk ve haber bahane dedik. Bu kez konuğumuz sevgili Banu Zorlu’ydu, öyle denizlere açıldık ki bazen dalgalarda boğuştuk, bazen dümdüz sularda keyifle kulaç attık! Keyifli okumalar!

Nasıl gidiyor hayatınız?

Çok iyi bir dönemdeyim. İki şarkılık bir single yaptım ‘Allah Kahretsin’ isimli. Sözler Ahmet Selçuk İlkan’a ait. Diğer şarkımın ismi de ‘Öptüm Yüreğinden’ Mert Ali İçerli ile Elif Nur’un şarkısı.

Reaksiyonlar nasıl?

Vallahi çok güzel. Şu ana kadar tepkiler şahane. Şarkıların sözleri çok dokunaklı. Unutulmayan aşklar için şarkılar oldu.

Şarkılarda sizi çeken neydi?

Şarkı seçiminde çok titizimdir. Şarkıları Kemal Aslan dinletti bana. Önce sırf ‘Öptüm’ ile çıkacaktım. Derken ‘Allah Kahretsin’ i de dinle dediler, baktım ters köşe bir şarkı yani underground, club tarzda müzikler ama üzerinde acıklı sözler var. Çok etkilendim ve okudum. Her dinleyen ‘bizim şarkımız’ diyor, herhalde aşktan canı yanan çok.

Görsellere ve imaja baktığımızda daha sade bir Banu Zorlu var, ne dersiniz?

Evet evet! Loft Jeans’in moda editörü Erdal Güvenç’e emanetti styling. Daha yalın ve taze bir Banu Zorlu çıktı.  Ama biliyorsun giydiğim çoraplar olay oldu. Abiye kıyafet altına, dekolte ayakkabı ve dekolte ayakkabı içine de çorap giydik.

Sahne performanslarında trafiğiniz nasıl?

Kulüplerde artık sahne almıyorum. Yine de haftanın 5 hatta 6 günü sahnem var. Arapça dahil sahnede 7 dilde şarkı söylüyorum. Konserler çok oluyor ha bir de ben tanıtımlara çok davet edilirim. Hepsine yetişmeye çalışırken yüzü çok da eskitmemek lazım. 

AŞKIN PEŞİNE DÜŞMEYECEKSİN! PEŞİNE DÜŞTÜĞÜN HİÇBİR ŞEYİ YAKALAYAMAZSIN!

 ‘Aşk gelip beni bulacak’ diyor şarkı sözlerinde. Aşka inanıyor musunuz ya da aşkı arıyor musunuz? 

İlk görüşte aşka inanıyorum ve aşık olmak istiyorum. Ha aşkın da peşine düşmeyeceksin, o gelip seni bulacak. Çünkü peşine düştüğün hiçbir şeyi yakalayamazsın.

Sanat dünyasındaki meşhur, ‘aşka inancımı yitirdim’ klişesi sizin için geçerli değil o halde...

Yok öyle bir şey! Aşksız hayat olur mu? Ben sadece aşk denen şeyin çok basit olduğunu düşünmüyorum. Aşk dediğin şey öyle hemen bitecek, inancını tüketecek bir şey değildir. Gerçek aşk ile vedalaşamazsın. Yani vedalaşamazsın bile! Gözleriyle seven veda edebilirmiş ama yüreğinden sevenler veda edemezmiş birbirlerine.

Peki aşk bir masal mı yoksa yalancı bahar mı?

Kesinlikle bir masal! Aslında bu insanların seçtiği kişilerle de alakalı. Bir de ilk bakışta aşık oluyorsun ama zamanla devreye kişilik ve ruh halin giriyor ve zamanla o insanda beğenmediğin özellikler ön plana çıkıyor ve seni soğutabilir. Mesela ben birini beğeniyorsam önce flört etmeliyim. Flört döneminde arkadaşlarıyla olan konuşmaları, yemekte, toplumda, seyahatte inan bana sevgilileri daha iyi tanırsın.

Tüm bu aşamaları yaşamadan adını koymaz mısınız?

Koymam! Hiç koymam!                Zor olmayı çok seviyorum.

Sonra da sevgilim yok diyorsunuz ama!

O kadar kolay olmuyor. Zor işler.

Hayata ya da insanlara karşı güvensiz misiniz?

Zaman zaman hepimiz öyle oluyoruz. Ben genelde kimseye güvenmem, ona göre davranır ve yaşarım. Mesafeler koyarım.

Oyunu kuralına göre oynamak mı bu?

Aynen! Notlarımı da alırım ve bana yapılanı asla unutmam. Zamanı gediğinde kimsenin yanına bırakmam.

DÜNDE KAYBOLDUM, BUGÜNÜ ARIYORUM! 

Kaderci misiniz?

Kadere inanırım. İnsan elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra yine hiçbir şey olmuyorsa o da bir kaderdir. Evlilikler, hastalık ya da ölüm gibi... Ama iş hayatında başarısızlıkları kesinlikle kabul etmiyorum. Çalışıp terlemeden veya emek harcamadan kimse para kazanamaz.

‘Dünde kayboldum, bugünü arıyorum’ gibi bir söz var bir şarkında. Dünde nerede kayboldun?

Düne hiç bakmıyorum! Zaman zaman dalıp gittiğimde elbette kayboluyorum ve hemen bugünü arıyorum. Dündeki güzel şeyleri anıp, ‘keşke tekrar yaşasam dersin.’ Yolu çok kaybetmeden hemen bugüne dönmek lazım öyle zamanlarda! Her sanatçı gibi benim de melankolik yanlarım var. 

Peki bugünde aradığınız ne?

Bugünde aradığım ideallerim, hedeflerim ve yapmak istediklerim. Düne ait iyi izler bırakmak niyetindeyim.

Nasıl bir aşık oluyorsunuz?

Aşkta güçlü ve çok dominantım ama gel gör ki çok tutkulu severim. İnişli çıkışlı ve yüksek bir ritmde aşkı yaşamayı seviyorum.

Arabamda güller, kapımda hediyeler falan gibi mi?

                Onları geç, öyle çok oluyor zaten. İkili ilişkilerde aşkın getirdiği bir bağ vardır, onu tutkuyla harmanlamak lazım. Tutku oldu mu bitmez o ilişki... Bazı erkekler çok sevse de pasif olabiliyor ilişkide. Erkeğin benim için kahrolması, ölmesi değil önemli olan. Bunu ne kadar gösterebiliyor, tutkusunu ne kadar dışa vurabiliyor ben ona bakarım.

uKıskanç mısınız? Ya da kıskanılmaya tahammülünüz nedir?

Bu iyi bir şey değil biliyorum ama çok kıskanç değilim. Kıskanılmak konusunda da dozun iyi ayarlanması gerektiğini düşünürüm. Erkek kıskanacak! Aşırı kıskançlığa gelemem hemen vedalaşır, giderim.

Aşkta en büyük çılgınlığınız nedir?

En büyük çılgınlığım, evlenmem. Üniversite ikinci sınıfta eşofmanlarla evlendim.

Aileniz ne dedi?

Ailemin haberi yoktu ki! Çıldırdılar reddettiler beni. O andan sonra görüşmedik.

Ne zaman barıştınız?

Boşandığımda!

Ne kadar sürdü evlilik?

Bir buçuk yıl sürdü. Üniversite altı yıldı, hocalarım söylüyordu ama sen fakülte bitmeden evlenirsin diye. Çünkü ben çok popüler bir kızdım okulda. Bakma çapkınımdır!

Aşk için nelerden vazgeçersin?

Ayol ben ailemden değil, onlar benden vazgeçti! Ben aşk için öyle şeyler yapmam!

Sonucunun bu olacağını bilseydiniz o imzayı bu kadar kolay atar mıydınız?

18 yaşındaydım be Gökay! O imzayı atarken o an bir tereddüt etmedim değil. Yay’larda vardır bu ikilem! Bir nişanlılıktan kaçmışlığım da var hani!

Nişandan nasıl kaçtınız?

Nişanlıyken, bıraktım adamı. Gittim ilk kocamla evlendim.

Boşandıktan sonra intikam almadı mı senden?

Almadı. Çok ünlü bir ailenin oğluydu ve işleri de yolundaydı.

“İş hayatında başarısızlıkları kesinlikle kabul etmiyorum. Çalışıp terlemeden veya emek harcamadan kimse para kazanamaz.”

İNSANLAR KONUSUNDA PİŞMANLIKLARIM VAR

Geriye dönüp baktığınızda hayatınıza dair bir öz eleştiri yapsanıza...

Pişmanlıklarım var elbet, olmaz mı? Elimde olmadan yaptığım çok hatam var ama şükür ki hiçbiri işimle alakalı değil. Her alanda çok şükür bir sürü başarım var, üç tane Altın Kelebek var ki herkese nasip olmayan bir ödül bu... Belki özel hayatımda bazı şeyleri değiştirebilirdim. Hayatıma almaman gereken ya da hayatımdan tamamen çıkartmam gereken insanlar konusunda pişmanlıklarım var.

Kendinizi törpüleyebildiniz mi? Olgunluk döneminde misiniz?

Evet öyle bir döneme girdim. Çevrem çok kalabalıktır, çok arkadaşım var ve çok komik bir kızımdır. Bensiz bir eğlence düşünülemez. Ama artık hayatıma çok sayılı insan alıyorum. Çünkü çok yakın olduğum bir insanın hakkımda en ufak bir şey söylemesi bile beni çok incitiyor. Her şey kabulüm ama yüzüme söyleyecekler!

Hadi elinize sihirli bir değnek alın. Kime ya da neye dokunursunuz?

Önce ülkeme dokunurum ve bu terör olaylarını bitiririm. Her gün şehit vermek gerçekten çok acı. Barış ne çok önemliymiş, bunu ne kadar iyi anladık 15 Temmuz sonrasında! Hayatımızı meğer ne kadar rahat içinde yaşıyormuşuz, 15 Temmuz’dan sonra çok acı çektik!

El atmadığınız bir sektör var mı?

Benim bir de güzellik merkezim var. Ne kadar çok iş grubu açarsam o kadar çok insan çalışır yanımda, ben bununla besleniyorum. Okulla ilgileniyorum, oradan çıkıyorum güzellik merkezine gidiyorum böyle bir tempo! Ama bir filme başlayayım ah ah! Hepsi bir kenara! Hepsini setten idare ediyorum.

Bir gün mutlaka dediğiniz ne var?

Çocuk yapacağım, hem de ikiz.

“Barış ne çok önemliymiş, bunu ne kadar iyi anladık 15 Temmuz sonrasında! Hayatımızı meğer ne kadar rahat içinde yaşıyormuşuz.”

İNSAN SESİNİN EĞİTİMİ EVCİLLEŞTİRİLEMEYEN BİR AT GİBİDİR

Güzellik ve az biraz sesin olmasının kafi olduğu sektörde bunca donanımla sizce müziğe fazla değil misiniz?

Evet kendimi müziğe fazla hissediyorum, bu konuda mütevazı olamayacağım çünkü ben aynı zamanda piyano bölümünde de okudum. Önce İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı daha sonra da Mimar Sinan’a geçtim. Müzik bilgim sonsuz değil ama şimdilerde notaların yerini bilemeyen insanlar şarkıcı olabiliyor! İnsan sesinin eğitimi öyle zordur ki, evcilleştirilmeyen bir at gibi adeta! Ama dinleyenlerle de alakalı bu durum, siz herkesi alkışlarsanız herkes de kendini en iyi sanır!

Kıskanılıyor musunuz?

Evet kıskanılıyorum! Erkeklerle bir problemim yok ama kadınlar beni kıskanıyor. Güzel insanlar, güzel kadınlar zaten kıskanılır ama güzelsen, şöhretliysen, sahnedeysen ve başarılıysan hiç dostun yok en büyük suçlu sensin.

Türk izleyicisi ile aranız nasıl?

Oynadığım diziler hep rating rekoru kırdı, en son ‘Küçük Ağa’ üç yıl sürdü. Halk beni seviyor. Özellikle çocuklar çok seviyor.

Yeni projelerde neler var?

Benim aynı zamanda bir film şirketim var. Çekemediğimiz bir dizimiz, bir de filmimiz var. Yazın çekecektik olmadı. Senaryoyu annem yazdı. Gel gör ki annem şimdi yeni bir diziye hazırlanıyor, çok büyük bir prodüksiyon. Önemli bir gazeteci büyüğümüzün hayatı... Hepsi seneye yaza.

Film projesinde detaylar ne yönde?

Cast belli ama bilgi veremem. Uluslararası bir sanat filmi.

Müzik bilgin ve oyunculuk yetini birleştirip bir müzikalde oynamayı düşünüz mü?

Düşünmem mi? Ama bu işlere sponsor bulmak zor.  Ben operadan sonra iki yıl da müzikal okudum. Türkiye’nin ilk müzikal mezunlarındanım ama bu işte para yok çünkü müzikal yok. 

Bir yandan da bale okulu devam ediyor değil mi?

Tabii. Bale okulu da devam ediyor.

Sanatla iç içe bir hayatın var ama beynin bir yanı ticaret için çalışıyor desene...

Vallahi öyle! Okulum dokuzuncu Yılına girdi. Hedefim orayı çok büyük bir akademiye dönüştürmek.

İLİŞKİLERİ BİTİREN HEP BEN OLURUM DA PARTNERİMİN RUHU DUYMADI

Eski eşiniz hala bekar mı?

Valla bekar! Nişanlanmış ama hiç evlenmemiş.

Vukuatlısınız vesselam! Kaçak gelin!

Öyle deme bak şimdi kısmetlerim kapanır. Birlikteliklerde terk eden ben olurum hep, karşımdakinin haberi bile olmaz.

Peki ya bir gün terk edilirseniz?

Hiç umursamam. İşim ve ailemdir benim için önemli olan. Öyle özel ilişkilerde 1-0 öne geçtim ya da gol yedim kafalarında hiç olmam.

Evlilik düşünmüyor musunuz?

Bir kere evlenip ayrıldıktan sonra bir rehavet çöküyor insana ve ‘oh be hayat ne güzelmiş’ diyorsun...

Çocuk istemiyor musunuz?

Elbette. O kadar çok evlenme teklifleri alıyorum ki tabii evleneceğim, hem de çok sevdiğim biriyle.

Fransız kültürüyle yetişmiş bir kadınsınız, bu size nasıl bir fark kattı?

Çok katı bir disiplinle okudum ve bu meslek hayatıma çok etki etti. İşimi en iyi şekilde yapar ve öyle teslim ederim.

Eğitimlerinden bahseder misiniz?

Mimar Sinan Opera mezunuyum. İtalyanca, Fransızca, İngilizce ve biraz Almancam var ki dört dil bana yetmiyor. Sahnede ise 7 dilde şarkı söyleyebiliyorum. İnan hayatım çalışmakla geçti. Dubai’de ilk singleçalışmam Cevat Ali ile düet yaparak hayat buldu ve 500 bin sattı. Cevat Ali oranın Tarkan’ı, öyle diyeyim. Yaşım genç ama yaşanmışlıklarım fazla! Yaşanmışlıklarımı katsan yaşım 70’i bulabilir. Sonra Türkiye’ye geldim, DMC’ye girdim. ‘Acılı Aşklar’ı çıkardım ve hep yabancı dilde söyledim.