Bir dünya kadın harekete geçti

Dünyanın neresinde bir çatışma, savaş patlak verse ilk kurbanlar çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olur. Bu hep böyledir. Ancak insanoğlunun kötülüğü artık bütün kutsalları, değerli olanı da ortadan kaldırmayı hedefliyor. 

1990’larda yaşanan Bosna Savaşı’nda Müslüman kadınlara yönelik sistematik tecavüz olaylarını ve kadın bedeninin bir savaş aracı haline getirildiğini öğrendiğimizde dünyanın bu kadar kötülükle nasıl ayakta kaldığına acıyla şahitlik etmiştik. Savaşın üzerinden 20 yıl geçtiğinde annesi tarafından reddedilmiş, babasını tanımayan, tecavüz sonucu doğmuş çocuklardan oluşan bir nesil ortaya çıktı. 

Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi (USSM), 2001 yılında 3 Bosnalı Sırp komutanı, 1992’de Müslüman kadınlara tecavüz ve işkence ederek savaş suçu işlemekten çeşitli hapis cezalarına çarptırdı. 

SURİYE REJİMİ KADINLARA KARŞI SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR

O günden bu yana ne savaşlar bitti ne de kadınlara yönelik işlenen bu korkunç savaş suçları. 

Suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaş sırasında yaşananlar da 20 yıl önce Sırpların Müslümanlara yaptığından farksız. Müslümanın Müslümana karşı bu kadar ağır suçlar işleyebilmesi durumun vahametini daha da arttırıyor. 

Suriye İnsan Hakları Ağı’na göre Mart 2011’den Ocak 2018’e kadar Suriye rejim güçleri tarafından gözaltına alınan veya zorla gasp edilen kadın sayısı 6736. Bunlardan 6319’u yetişkin, 417’si kız çocuğu. Tutulan kadınlardan en az 127’si hamileyken veya çocuklarıyla gözaltına alındı. Ayrıca resmi ve gayri resmi gözaltı merkezlerinde doğan en az 76 çocuk var. Soğuk rakamlar sizi yanıltmasın; bu haberi okuduğunuz sırada tam da şimdi, şu an yüzlerce tutuklu kadın Suriye cezaevlerinde ya da  kayıt dışı yerlerde alıkonularak işkenceye, tecavüze maruz bırakılıyor. Gözaltına alınıp salıverilmiş kadınların ifadeleri yanı başımızda nasıl bir vahşetin yaşandığını gözler önüne seriyor. Çoğu kontrol noktalarında Suriye rejim güçleri tarafından gözaltına alınan kadınlar, hiçbir suçları olmadığı halde ağır işkencelere maruz bırakılıyor. Bu türden insanlık dışı muameleler yaşatılan kadınların pek çoğu intihar girişiminde bulunuyor ya da yakınlarından kendilerini öldürmelerini istiyor. 

Tam da bu yüzden ‘bir dünya kadın’ vicdanları harekete geçirmek için 6 Mart’ta Vicdan Konvoyu’yla Suriye sınırına hareket ediyor. Türkiye’den kadınların öncülüğünde 52 farklı ülkeden kadın, Suriye’deki kız kardeşlerini temsilen taşıyacakları 6736 yazma ile İstanbul’dan Hatay’a giderek hem Suriye’de hem de tüm dünyada kadına yönelik savaş suçlarının önlenmesi ve bu konuda uluslararası kuruluşların yaptırımlarda bulunmaları için de çağrıda bulunacak.