Büyümüş de şef olmuş

MİRAY GÖKTAŞ

15 yaşındaki Miray Göktaş’ta bu işin mesleğini okuyanlardan. Küçük yaşta başladığı yemek merakına yiyecek ve içecek hizmetleri öğrenimi ile devam eden Miray, mutfakta yapmaktan en keyif aldığı şeylerin soslar olduğunu söylüyor ve ekliyor “Yaptığım yemeği ilk olarak annaneme tattırmayı seviyorum. Çünkü o bana hep farklı yöntemler söylüyor.”

Yemek yapmaya kaç yaşında başladın?

10 yaşında bir şeyler yapmaya başladım. Yemek yapmayı da genel olarak babam ve ananemden öğrendim.

İlk yaptığın yemek ne oldu?

Hep salata yapıyordum ben aslında. Sonra makarna haşlamayı öğrendim. Sonrasında da tüm yemeklere başladım. En iyi yaptığım şeyin de makarna sosları olduğunu söyleyebilirim. Ve bazı et yemeklerinde de gayet iyiyimdir.

Türk mutfağının dışında kendini hangi mutfaklarda daha iyi görüyorsun?

Genellikle İtalyan mutfağını yapıyorum. Makarna ve pizzadan dolayı. Ama diğer mutfakları da tanımaya çalışıyorum.

Yemeğimin tadına ilk önce ananem bakar

Örnek aldığın isimler var mı?

 Arda Türkmen, İdil Tatari gibi usta isimleri yakından takip ediyorum. Her şeyi onlardan öğrendiğimi söyleyebilirim. Bir de ananem var. Yaptığım her yemeği ona tattırmayı isterim. Onun ilginç tarifleri olabiliyor. Bir yemeğe hiç yakışmayacağını düşündüğümüz bir baharatı kullanmamı isteyebiliyor.

Kendini 10 yıl sonra nerede görüyorsun?

Çok iyi bir şey olup yurtdışında kendime güzel bir yer açmak istiyorum.

Mutfakta olmazsa olmazların neler?

Soğan ve sarımsağın olmadığı bir mutfak düşünülemez. Onların acılıkları benim lezzet olarak çok hoşuma gidiyor.

Kadınların en çok sevdiği yiyecekle, yani tatlıyla aran nasıl? Hangi tatlıları iyi yaparsın?

Şeker hamurlarıyla pastalar yapmayı çok seviyorum. Muhallebi gibi sütlü tatlıları severim ancak pastaları daha iyi yapıyorum.

Büyümüş De Şef Olmuş programına katılma fikri nerede çıktı peki?

Teyzem Armağan Çağlayan’ın sayfasında yarışmanın başlayacağını görmüş. Benim de yemek yapmayı çok sevdiğimi bildiği için hemen bana söyledi. Ben de hemen katılmaya karar verdim.

Hangi yemekleri yaptın programda?

Ben ilk etapta balık çorbası yaptım. İkinci etapta cağ kebabı, armut tatlısı ve kuru dolma yaptım. Üçüncü bölümde yer almamıştım. Dördüncü bölümde çılbır, beşinci bölümde de tavuk şiş, ızgara sebze şiş ve karpuz üzeri meyve salatası yapmıştım. Finalde de Işıl Yücesoy gelmişti. Benim karpuz salatamı  çok beğendiği için final bölümünü ben kazanmıştım.

Yemek programlarını izler misin?

Evet hemen hemen hepsini çok sık izlerim. Özellikle Master Chef programını yakından takip ederim. Oradan öğrendiğim şeyler oluyor hemen tarif defterime kayıt ediyorum.

“Düzenli olarak yemek programlarını izliyoruz. Bazılarında sabotaj yapıldığını düşünüyorum. O zaman “Keşke ben de orada olsaydım...” diyorum.”

“Soğan ve sarımsağın olmadığı bir mutfak düşünülemez.”

YİĞİT ALİ KELEŞ

13 yaşındaki Yiğit Ali ile 9 yaşındaki Mehmet yarışmadaki tatlı çekişmeleri ve eleştirileri yüzünden Keleş Kardeşler olarak anıldılar. Yarışma boyunca esprili olan Mehmet ile takılmacı olan Yiğit Ali arasında da tatlı bir rekabet oluşmuş. Mutfağın vakit geçirmekten keyif aldıkları yer olduğunu söyleyen kardeşlerden Yiğit Ali henüz üç yaşındayken mutfağa girdiğini ve çok keyif aldığını söylüyor. Mehmet ise kek yaparak mutfakla tanıştığını ve anneanne ve babaannede geleneksel tarifleri, halamdan da dünya mutfaklarını öğrendiklerini söylüyor.

Yemeğe olan ilginiz ne zaman başladı?

Mehmet Keleş: Çok yemek yapmışlığım vardır. İlk kekimi teyzemle 3-4 yaşımdayken yapmıştık. Teyzeme ne zaman gitsem, mutfakta bir şeyler yapalım mı diye sorardım, o da hep evet cevabını verirdi.

Yiğit Ali Keleş: Ben üç yaşındayken başladım yemek yapmaya. O zamanlar annem kardeşime hamileydi ve birlikte çorba karışmıştık. Aslında 5 aylıkken de diyebiliriz. Annem yemek yaparken benim de kanguruda olduğum bir resmimiz var. Anneanne ve babaannede geleneksel tarifleri, halamdan da dünya mutfaklarını öğrenirler.

En iyi yaptığınız yemek hangisi?

M. K.: Ben en iyi mantar çorbası yaparım. Çok mantar soymuşluğum vardır. Mantarları kendim soyar, temizler, doğrarım. Hem kremalı hem de sade yaparım. Ama sade olunca, kremamsı dokuyu ararım.

Y. K.: Et kızartmayı severim. Eti en başta marine ederim. Marine sosumu da kendi tarifimle hazırlıyorum.

Evde annenize de yarım eder misiniz? Ona yemek yaparken karışır mısınız?

M. K.: Tabii! Abim, ben ve annem beraber yemek hazırlarız. Annem çok çeşit yapar, ben de malzeme çıkartırım. Bazen canımın çektiği yemekleri isterim annemden. Yaparken de yardım ederim.

Y. K.: Evet. Annem yemekleri tuzsuz yapar, ben de tuz eklerim. Misafiri geleceği zaman bile yardım ederim.

Bu programa katılmaya nasıl karar verdiniz?

M. K.: Bu sene Kdz Ereğli Soroptimist Kulübü, Kdz Ereğli Osmanlı Çileği Kültür Şenlikleri’nde Uluslararası Gurme Haldun Tüzel’i davet etmişti. Biz tanıştık ve çok sohbet ettik. Programı haber vermek için daha sonra annemi aramış. Annem de bize sorunca katılmayı çok istedik. En büyük hayalimiz diğer kanallarda seyrettiğimiz yabancı yarışmalar gibi yarışmalara katılabilmekti.

Türk mutfağının dışında dünya mutfağıyla da ilgilenir misiniz?

M. K.: Çok fazla... Mesela Japon, İtalyan ve Fransız yemekleriyle ilgili biraz bilgim var. Suşi ve noodle yemeyi seviyorum.

Mutfakta olmazsa olmazlarını var mı?

M. K.: Sarımsak ve soğan. Her yemeğimde mutlaka kullanırım.

Y. K.: Bıçaklar.

En güzel yaptığınız yemeği ünlü isimlerden en çok kime tattırmak istersiniz?

M. K.: Gordon Ramsay!

Y. K.: Jet Tila!

“Annemin misafirleri geleceği zaman ona yemek konusunda yardımcı olmaya çalışırız.”

Yemeği zevk olarak yapıyorum

Büyüdüğünüz zaman şef mi olmak istiyorsunuz?

Mehmet Keleş: Şef olmak istemiyorum. Hobi olarak tercih ediyorum. Spor hayatında daha başarılı olacağımı düşünüyorum.

Yiğit Ali Keleş:  Doktor olmak istiyorum. Yemek pişirmek, zevkim.

Kendim tarifler uydururum

Yaptığınız yemekleri nereden öğreniyorsunuz?

Mehmet Keleş: İzlediğim programlardan. Hangi tatlar birbirleriyle iyi gider diye düşünüp uydururum.

Yiğit Ali Keleş:  Ben en çok doğaçlama yaparım. Okuduğum, izlediğim bir tarife tamamen uymam. Kendimden bir şeyler katarım. İnternetten, televizyondan tarifleri seyredip, sonra da ilk fırsatta yaparım.