16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Canan Tuğaner: Yemek programı yaparken kilo verdim

Hem Anadolu’yu gezip hem de en lezzetli yemeklerin tadına bakmak... Çok eğlenceli görünüyor değil mi? ‘Nesi Meşhur?’ adlı programın sunucusu Canan Tuğaner de gezmeyi seviyor ama yemekler konusunda çekinceli. Tadına bakıp bırakıyor hatta bu süreçte kilo bile vermiş!

Büşra UĞRAŞ9 Ekim 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Canan Tuğaner: Yemek programı yaparken kilo verdim

Yolculuk demek macera demek tabii seviyorsanız... Habertürk TV ekranlarında yayınlanan ‘Nesi Meşhur?’ adlı programın sunucusu Canan Tuğaner o gruba dahil değil. Hatta daha önce dünya turuna çıkacağı bir programı reddetmiş! Çünkü evde olmaktan hoşlanan bir yengeç burcu. Ancak şunu da hemen belirtelim ilk başta tereddüt ettiği gezi ve yemek konseptli programda şimdi çok eğleniyor. Onun en çok eleştirildiği konu programda önüne gelen yemeklerden bir çatal alıp bırakması. Ancak onu da  “Ben TV ekranlarında şapur şupur yemek yiyemem. İşim yemek değil anlatmak. Ona ulaşamayan insanları düşünürüm” diye açıklıyor. Tuğaner’le yaptığımız keyifli sohbetle karşınızdayız...

Mesleki yolculuğunuz nasıl başladı?

Kendimi bildim bileli bu işlerin içindeyim. İlk ekran deneyimim üç, dört yaşlarındayken oldu. Okulla beraber devam ettim, tiyatro topluluklarına katıldım. Daha sonra Ankara Sanat Tiyatrosu’nda görev aldım. İstanbul’a gelip ‘Türkiye’nin Yıldızları’ adlı yarışma programına katıldım. Daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Tiyatro Bölümü’ne girdim, Sanat Yönetimi okudum. Oyunculuk, ekranda olmak benim çocukluk hatta bebeklik hayalimdi.

Oyunucluktan program sunuculuğuna geçişiniz nasıl oldu?

Bu sektörün içinde pek çok farklı teklif geldi bana. Bunların içinde haber spikerliği bile var. “Benim bu konuda ne eğitimim ne de alt yapım var, olmaz!” dedim. Oyunculuktan sunuculuğa geçer de insan spikerlik bambaşka bir şey, hele ana haber...

Şimdi son derece eğlenceli bir iş yapıyorsunuz. Hem lezzetli hem de bol gezmeli!

Aslına bakarsanız ben yengeç burcuyum ve gezmeye o kadar da meraklı biri değilim. Hatta bundan önce bir dünya gezi programı projesi gelmişti “Hayır!” dedim.

ASLINDA SEYAHAT SEVMEM

Nasıl yani? Dünyayı gezmeyi reddettiniz öyle mi!

Evet! Birçok arkadaşım aynı tepkiyi verdi “Deli misin sen?” dediler. Ama bu yapıyla alakalı bir şey. Arkadaşlarım seyahat planları yaptığında bile kendini soyutlayan biriyim ben. “Siz gidin, gezin bana anlatırsınız” derdim. uŞu an yaptığınız programla tezat oluşturan bir durum ama bu.

‘Su soğuk ama girince alışıyorsun’ diye bir geyik vardır ya. Onun gibi bir şey bu. İlk başta öyle söyledim ama şimdi çok mutluyum. Demek ki o dünya gezi programını da kabul etseydim şimdi baya mutlu geziyor olacaktım. Çünkü gezmeyi sevmesem de insanları ve sokağın enerjisini çok seviyorum. Sokakların da beni sevdiğini hissediyorum.

Olay tabii sadece gezmek değil. Bir de işin yemek kısmı var. Yemek seçmeden her şeyi yiyebiliyor musunuz?

Yemekler önümde piştiği için hijyenle ilgili bir sorunum olmuyor. Öyle olmasa bile Anadolu kadınlarının titizliğine çok güveniyorum ve misafirperverliği çok iyi. Anadolu yemekleri de benim damak tadıma çok uygun. Pek sorun yaşamıyorum. Babam Yozgatlı annem Çorumlu yani aslında ben de Anadolu çocuğuyum.

Ezgi Sertel’i eleştirdikleri gibi sizi de eleştirmelerinden mi çekiniyorsunuz?

Sertel’in programının ilk bölümlerini izledim, ne kadar zayıfmış! 15 kilo almış o programda. 20 günlük bir çekim turuna çıktı. O sürede bir de üstüne kilo verdim. Ben bir çatal alıyorum ve bırakıyorum. Hatta ben de bu yüzden eleştiriliyorum. “Böyle yemek programı mı olur, yesene be kadın!” ya da “Sen git diyet programı yap” diye mesaj atıyorlar. Ben yemek yemeye gitmiyorum ki tadına baktığım yemeği anlatmak amacım.

Türkiye’de çok seviliyor bu yemek programları. Sizce neden yemekle ilgili programları bu kadar çok seviyoruz?

Ben ilk başta gezme işi şöyle dursun TV ekranında yemek yeme işine de karşıydım. Bu konuda büyük de konuşmadım ama benim başıma geldi. Sonuçta yiyen var yiyemeyen var. TV’de şapur şupur yemek yemek istemiyorum. Bu bizim adetlerimize göre abuk bir şey aslında. Eskiden sokakta yemek yemek bile ayıptı. Ama yemek yemek kadar onu izlemek de insanlara zevk veriyor bunu anladım.

Programdan sonra ailem dahil çoğu tanıdığım yemeklerin tadını soruyor ama ben hatırlamıyorum çünkü bir çatal alıp bırakıyorum.

BİR ÇATAL ALIR YEMEĞİ BIRAKIRIM

Hiç yemekte zorlandığınız ama beğenmiş gibi yaptığınız oldu mu?

Beğenmediğimi söylüyorum. Zaten dilim söylemese yüz ifadem söylüyor ki insanlar bu yönde çok yorum atıyor. Çaktırmayın diyorum onlara! (Gülüyor)

Anadolu insanı yedirmeyi içirmeyi çok sever. Beğenmeyince üzülüyorlar mı?

Oldu o bir kez. Bir seferinde balık tadımı yaptım ama servis edildiğinde soğuktu. kayıttan çıktık “Böyle balık mı olur!” dedim. Yanımdakinin işletme sahibi olduğunu da bilmiyordum “Canan Hanım yayında böyle mi söyleyeceksiniz!” diye telaşa kapıldı. Programdan sonra ailem dahil çoğu tanıdığım soruyor yediğim yemekleri. “Ben hatırlamıyorum, çünkü bir çatal alıp bırakıyorum” diyorum.

TALK SHOW YAPMAK İSTİYORUM

Okan Bayülgen “Talk Show devri bitti, bu kadar olaydan sonra kimse eğlence programı istemez” gibi açıklamalarda bulunmuştu. Katılıyor musunuz?

Hayır kesinlikle katılmıyorum. Evet kötü bir dönemden geçiyoruz ama her şey insanlar için. Eğlenmeye her zaman ihtiyacımız var ve bu tarz programların devrinin biteceğini düşünmüyorum.

Oyunculuğa dönmek istiyor musunuz?

Tiyatro yapmak istiyorum. En son üniversitedeki grubumla tiyatro yapmıştım, onu özledim. İleride bir proje olabilir. Ara sıra seslendirme yapıyorum.

Hayaliniz nedir peki?

Daha önce Kanal 7’de eğlenceli bir şov programı sunmuştum. Çok keyifli bir işti. Kendi Talk Show’umu yapmak istiyorum. Türkiye’nin bir de kadın Talk Show sunucusu olsun.