16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Çocuk istismarına göz yummayın

Çocuk istismarı düşüncesi bile rahatsız edici bir konu. Yakın zamanda yaşanan hadiseler ise bardağı taşıran son damla oldu. Biz de çocuğa yönelik bu suçlara karşı ne tür çözümler üretilmesi gerektiğini siyasilere ve uzmanlara sorduk.

FATMA ERSOY 25 Şubat 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Çocuk istismarına göz yummayın

Çocuk tacizi, cinsel istismar ve tecavüz değil konuşmak, düşünmek bile istemediğimiz ağır yaralarımızdan. Hele anne baba olanlar için çok daha zor bir mesele. Ama ne yazık ki gündemimizden hiç düşmüyor. Olayın sıcaklığı ile toplumun bütün kesimlerinden yükselen tepkiler bir kaç gün içinde etkisini kaybediyor. Bu kez Adana ve Antalya Manavgat’ta yaşanan hadiseler bardağı taşıran son damla oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu tür suçları işleyenlerin infaz sistemindeki tüm indirimlerin dışında tutulması kesinlikle şarttır” açıklamasının ardından cinsel istismara ağır yaptırımların getirilmesi bekleniyor. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise altı bakandan komisyon oluşturulduğunu dile getirdi ve çocuğa cinsel istismar suçuna verilecek cezalara ilişkin, “Ceza kanunumuzdaki kademelendirmeye göre cezalar artırılacak. Hepsi ele alınacak. Bu ‘hadım konusu da dâhil” dedi. 

Aslında anayasamızda çocukları koruyan yasalar var. Peki buna rağmen neden bu suçlar azalmak yerine artıyor? Yasaların uygulanmasında mı sorun var yoksa caydırıcı cezalar getirilmiyor mu? Tüm bunları ve çocuğa yönelik cinsel suçların ortadan kaldırılması ile ilgili kalıcı ne tür çözümler üretilmesi gerektiğini Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Çocuk Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Dr. Memduh Cemil Şirin, çocuk yazarı Salim Koçak ile Pedagog Gözde Erdoğan’a sorduk.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuk istismarcılarının infaz sistemindeki tüm indirimlerin dışında tutulması gerektiğini söyledi.

Çocuk Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Dr. Memduh Cemil Şirin:

Mücadeleyi cezadan ibaret gördüğümüz müddetçe çözüm bulamayız

Cinsel istismardan korunma aile ve çocuğun bilinçlenmesine bırakılmakla yetinilecek bir sorun alanı değildir. Devlet idari ve adli kurumları aracılığıyla istismar vakalarını önleyici mekanizmalar kurmalı; istismarı ortaya çıkarıcı teşhis, tespit ve tedbir önlemlerini etkin biçimde tesis etmelidir. İstismar sadece ceza adalet sistemi üzerinden düşünülerek çözülebilecek bir konu değildir. Bu bakımdan, Adalet Bakanlığı yanında Millî Eğitim, Sağlık, İçişleri ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları üzerine görevler düşmektedir. Öncelikle, istismara uğrayan çocuklardan devlet ve toplum olarak özür dileyerek başlamalıyız. Başlarına gelen vahim hadisede kendilerinin hiç bir hatası ve sorumluluğu olmadığını çocuklara hissettirebilmeliyiz. gerçekle yüzleşmeliyiz

Suçluların adı, sanı ne olursa olsun etkin biçimde cezalandırılacaklarından çocukları emin kılmalıyız. Bu genel yaklaşımın ötesinde profesyonel anlamda rehabilite edici destek mekanizmalarının devlet tarafından kurulması elzemdir ve bu yönde hizmetlerin çocuklara sunulması gerekmektedir. İstismar gerçeği ile amasız, fakatsız yüzleşmek zorundayız. Ülkemizde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarına karşı tek mücadele yöntemi Ceza Kanunu’nda suç faillerine cezalar öngörülmesinden ibarettir. Bu bağlamda, kamuoyunu sarsan her bir yeni skandaldan sonra gündeme getirilen tek çözüm cezaların arttırılmasından ibaret olmakta ve bazen de bu yönde kanun değişiklikleri yapılmaktadır. İstismar ile mücadelenin suç-ceza anlayışı ile sınırlı görülmesi önleyici anlayışı barındırmadığı gibi, istismar ile mücadelenin cezaların arttırılmasından ibaret görüldüğü yaklaşımın cezasızlık ile sonuçlandığını çok sayıda örnekte tecrübe etmiş bir ülkeyiz. İstismar ile mücadele sosyal hizmet bağlamında, eğitim sisteminin önleyici rolü, sağlık sisteminin tespit gücü, emniyet hizmetlerinin iş birliği ile birlikte düşünülmeden sadece suç-ceza anlayışı ile kurgulandığı için etkin bir istismar ile mücadele sistemi kurulamamaktadır. Dolayısıyla yasal alt yapı tek yönlü ve yetersizdir. Özü itibariyle sosyal koruma sistemi güçlü olmayan bir ülkenin istismar ile etkili bir mücadele yapabilmesi mümkün değildir. 

Memduh Cemil Şirin, Sorbonne Üniversitesi’nde Çocuk Koruma Sistemi İdaresi konusunda Türkiye-Fransa mukayeseli doktora çalışması yürüttü. 

Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli:

Suçu önlemeye ağırlık vermeliyiz

Yaşanan her olay sadece o çocuk için değil, toplumdaki tüm bireylerin yüreğinde ağır etkilere neden olur. AK Parti iktidarı döneminde çocuk istismarına verilecek cezalar artırıldı. En son 2016’da yapılan değişikliklerle çocuğun cinsel istismarının cezası, 3 yıldan 8 yıla kadar hapisken bu ceza 8 yıldan 16 yıla çıkartıldı. 12 yaşından küçük bir çocuğa yapılan cinsel saldırının cezası, 18 yıldan az olamaz şeklinde düzenlendi. İnfaz sürelerinin affa tabi olmaması düşünüldüğünde bu ceza insan öldürme cezasından hafif değildir. 2016’da yapılan yasa değişikliği sonrasında kimyasal kastrasyon düzenlemesi yapıldı. Ancak Türk Psikiyatrist Derneğinin açtığı dava üzerine Danıştay “yok etme” ifadesini hukuka aykırı bularak maddeyi iptal etti. En son Adalet Bakanımız Abdülhamit Gül, Danıştay kararı uyarınca yeniden düzenleme yapılacağını beyan etti. İstismarla mücadele, cezalandırmakla ya da sadece “çocuk istismarcılarına en ağır ceza verilsin” denilerek tek yönlü yapılmaz. Ceza vermeli ancak önleme çalışmalarına daha fazla ağırlık vermek zorundayız. Çocukların sosyal medyada zararlı uygulamaları kullanmasının engellenmesi, pornografi ile mücadele, doğru rol modeller seçilmesi, çocuklara oyunlarla yaşına uyan bilgilendirme yapılması gibi pek çok husus önleyici olan konular. Çocuk istismarı, anlık vakıa üzerine dikkati çekilen sonrasında ise unutulan değil, sürekli üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Bizler hem Meclis hem de hükümet olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.