25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Diyet efsaneleri

Hemen hemen hepinizin hayatından mutlaka bir gün diyetin geçtiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Ulaş Özdemir, doğru bilinen yanlışlara dikkat çekiyor. Özdemir, kalıplaşmış diyet efsanelerini ise beş maddede topluyor.

18 Haziran 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Diyet efsaneleri

Herkesin hayatında mutlaka bir kez diyeti deneyimlediğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Ulaş Özdemir “Aslında birçoğumuz için kaybederken kazandığımız tek şeydir ve hemen hemen herkesin üzerine birçok şey deneyimlediği bir konu haline gelmiştir. Bu durum kulaktan kulağa “O kinoa yedi zayıfladı, bu ekmeği kesti zayıfladı şu ünlü bu çayla zayıfladı” gibi spekülasyonları da beraberinde getirdi. Hal böyle olunca da diyet efsaneleri doğdu” diyen Özdemir o efsaneleri sıraladı.

Ne kadar düşük kalori ile beslenirsen o kadar kilo verirsin:

Aslında diyetin ilk yanlışıdır düşük kalori ile beslenmek. “Diyetteyim bugün sadece maydanoz suyu ile domates yedim” gibi cümleleri hepimiz duymuşuzdur. Bu durum ilk başlarda hızlı su kayıpları ve kas kayıpları şeklinde bir kilo verme durumu oluşturur. Sonra vücut düşük kaloriye entegre olur.  Ardından bazal metabolizmada da düşüşe bağlı olarak normal beslenmeye geçiş sağlandığı anda tekrar kilo alımı gerçekleşecektir.

Ekmeği ve pilavı keserseniz kilo verirsiniz:

Bu durum temelde karbonhidratsız beslenme algısının beraberinde gelir. Düşük karbonhidratlı diyetler belirli hasta grupları üzerinde kullanılan diyetlerdir. Ancak hiçbir sağlık sorunu olmayan bireylerin sıfır karbonhidrat diyetleri yapmaları kan şekerlerinde ani düşüşe yol açabileceği gibi önce hızlı bir kilo vermeye ardından oluşan hipoglisemi atakları ile ilk noktadan daha fazla kilo alımına sebep olacaktır. 

Ünlüler şu diyetle kilo veriyormuş:

Diyet aslında herkesin parmak izi gibidir. Nasıl ki 120 kg bir insanla 50 kg birinin beslenme ihtiyaçlarının bir olamayacağı gibi. Diyetin kişinin yaşam tarzına, alışkanlıklarına, vücut yakım hızına ve genetik tabanına uygun olması gerekir. Bütün bireylerin bu değerleri farklılık göstereceği için diyetin tek bir tip şeklinde uygulanması sadece kilo kaybını değil beraberinde sağlık kaybını da doğurur. Metabolizmayı bir araba gibi düşünecek olursak her araba farklıdır ve uygun arabaya doğru benzin koymak gerekir. 

Zayıflama çayları konusu:

Kilo vermek isteyen herkes bu kilolardan bir an önce kurtulmak ister. Genellikle bu noktada ‘Ne istersem yiyeyim ama şu çayı içersem kilo vereceğim’ gibi bir algı ortaya çıkar. Bu aslında tamamen yanlış bir iddiadır. Bitki çaylarının ilaç gibi olduğu unutulmamalıdır. Doğru dozda tüketilmediği zaman sadece sağlığınızı kötü etkilemekle kalmaz, hayati sonuçlar da doğurabilir. Genellikle kiraz sapı ve mısır püskülü gibi laksatif çay grupları da vücudunuzda yağ yakımı değil su atımı sağlamaktadır.

Diyet veya sağlıklı ürünlerin sınırsız tüketilme durumu:

En sık karşılaştığımız durumlardan bir diğeri de: Diyet ürünlerini porsiyon gözetmeksizin tüketmek. Örneğin diyet kurabiye adında sadece daha az karbonhidratlı veya meyve şekeri kullanılan tatlılar yapıldığı zaman sınırsız tüketilebileceği düşünülmekte. Bu sadece algısal olarak bir rahatlamayı beraberinde getirir. Çünkü aldığınız her fazla kalori vücudunuzda yağ olarak depolanacaktır. Bir diğer konu ise sağlıklı ürünlerin sınırsız tüketilme durumudur. Örneğin iki kase kuruyemiş tabağı tüketmek gibi... Kontrolsüz tüketilen her besin sizde kilo alımına sebep olacaktır. Unutulmamalıdır ki her besinin bir kalorisi vardır.