Doğu Avrupa’nın festival başkenti

Moldova Cumhuriyeti’nin hem başkenti hem de en kalabalık şehri olan Kişinev, masalsı manzaraları, tarihi, misafirperverliği ve verimli topraklarıyla ünlü. Dinyeser Nehri’nin taçlandırdığı şehirde göz alabildiğince uzanan üzüm bağları tek tek hafızalara kazınıyor. Şehir, 16’ncı yüzyıldan itibaren tam 300 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun bir vilayeti olarak yaşam sürerken, ardından Rusya’nın egemenliğine girip  SSCB’nin dağılmasına kadar bir Rusya’nın bir Romanya’nın olmuştur Moldova. Bu nedenle Moldova’ya gittiğinizde bazen Romen, bazen de Rus topraklarında olduğunuzu hissedebilirsiniz. Kişinev, tıpkı İstanbul gibi yedi tepenin üzerine kurulu. Orta Çağ’dan bu yana bağlarıyla ünlü kent, çok sayıda sanat mekânıyla dikkat çekiyor. Opera, tiyatro ve konser salonu gibi kültür kurumlarının yanı sıra, Sovyet döneminin tek müzik ve folklor tiyatrosu da burada. Moldova’nın ekonomik gelişmesinde en büyük paya sahip olan Kişinev şehri aynı zamanda festivalleriyle ünlü. Şehir lavanta, üzüm, geleneksel kıyafet ve bisiklet gibi onlarca festivale evsahipliği yapıyor.

NE ZAMAN GİDİLİR?

Kişinev ılıman kıtasal iklimin etkisi altındadır. Bundan dolayı da bu şehirde her mevsim çok belirgin bir şekilde yaşanmaktadır. Özellikle yazlar sıcak ve güneşliyken kışlar ise soğuk ve rüzgarlı geçer. Kişinev’de yaz aylarında ortalama sıcaklık 22 derece civarındadır. Kış aylarında ise hava sıcaklıkları genellikle sıfırın altında seyretmekte. Havaların nisan ayı ile itibaren yeterli sıcaklığa ulaşmasıyla Kişinev’de rahat seyahat edilebilir bir hal alır. Bu süreç ise eylül, ekim aylarına kadar sürer.

NE YENİR?

Kişinev’de, bünyesinde hem dünya mutfağından lezzetleri hem de yerel yemekleri bakımından pek çok restoran bulunuyor. Bunun yanında Kişinev’de çok fazla fast-food restoranları ile de karşılaşabilirsiniz. Moldovalıların özellikle sarmali adını verdikleri ve bizim sarmalarımıza çok benzeyen yemekleri turistler tarafından çok ilgi görür.  Bunun dışında Moldova mutfağından tadılması gereken lezzetlerin arasında mamaliga, acika sos, plaçenta böreği, mantı ve borç çorbasını ve en sevilen yemeklerden birisi olan raçiturayı da denemelisiniz.

GÖRMEDEN DÖNMEYİN

- Albisoara Caddesi: Şehrin en ünlü ve en eski caddesidir. Bu cadde üzerinde şehrin en önemli tarihi yapılarını, klişelerini ve parklarını bulabilirsiniz. Bu cadde aynı zamanda Kişinev’de bulunan bankaların genel merkezlerinin de bulunduğu bir yer.

- Stefan Cel Mare Parkı: Ülkenin en eski parkı olması ile ün kazanmış olan bu parkın daha önceki ismi Puşkin Parkı’dır. Bu park özellikle insanların buluşmak için tercih ettikleri adreslerin başında gelmektedir ve Aşıklar Parkı olarak da bilinir. Bu parkta yeşil ile iç içe bir şekilde zaman geçirebilirsiniz. Ayrıca bu parkta klasikler geçidi olarak anılan ve Moldova tarihinin önemli isimlerinin heykelleri dizildiği bir yol vardır.

- Kahramanlar Anıtı: Bu kahramanlar anıtı 2. Dünya Savaşı’nda Sovyetlerin elde ettikleri başarıyı anmak için diktikleri bir anıttır. Bu anıt o dönemde savaşan insanlara atfedilmiştir.

- Silah ve Cephane Müzesi: Özellikle tarihe ve savaşlara meraklıların uğrak yerlerinden olan bu silah ve cephane müzesinde genellikle 2. Dünya Savaşı’nda kullanılan silahlar sergilenmektedir. Bunun yanında burada çok eski tarihlerden kalan pek çok silahı da yakından görme fırsatını elde edebilirsiniz.

300 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Kişinev’in sokaklarında gezerken Türk, Rus ve Romen izlerini gözlemleyeceksiniz.