19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Ayşen Gruda: Gökay Kalaycıoğlu ile haber bahane

İçinde samimiyet ve bol kahkaha barındıran filmlerle nesillerin hafızasına kazınan Ayşen Gruda bu hafta STAR Pazar ile evlerimize bir kez daha konuk oldu. Ona “Size neden hep evde kalmış kız rolleri verdiler” diye sorduk. “Ayol vallahi inanmışlar bunlar! Tarık Akan’a bayılan Kemal Sunal’a terlik fırlatandım ama aslında öyle değilim” dedi ve gerçek Ayşen Gruda’yı anlattı...

Gökay Kalaycıoğlu27 Kasım 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
 Ayşen Gruda: Gökay Kalaycıoğlu ile haber bahane

Mesleki hayatımda şanslı olduğumu düşündüğüm sayılı anlardan birini yaşıyorum. Neden diye sormayın, fotoğraflardan anlamış olmanız lazım zira... Her kula nasip olacak bir şey değil Ayşen Gruda gibi bir değerle oturup sohbet etmek ve üç beş saat hayattan zaman çalmak! Şanslıyım ki böyle büyük bir kıymetin sevgisini ve takdirini aldım. Söyleşi bittiğinde ulaştırma aracını ayarlayıp kendisini yolcu etmeye hazırlanırken, sessizce konuşmasına şahit oldum. Ne mi diyordu? “Çok güzel yetiştirmiş kendini, acaba nereden mezun oldu? Pek de yakılıklı oğlan! “ Daha ne isterdim ki?  Hafif bir tebessüm yüzümde, gurur ise tüm benliğimde... O ki Türk Sineması’nın Domates Güzeli, Gırgıriye’nin Sevim’i, Vecihi’nin biriciği, Hababam Sınıfı, Tosun Paşa, Neşeli Günler ve yüzlercesinin vazgeçilmezi, hepimizin hocası! Sevgili Ayşen Gruda bu hafta haber bahane dedi dostlar, oturduk dertleştik. Sevgi Müzikali’nden başladık, Aysel Gürel’e kadar daldık derinlere! Güldük, eğlendik, ağladık!  Sonra baktık birbirimize ve evet bu işi paylaşmalıyız dedik ve size sunmaya karar verdik. Buyursunlar efendim işte karşınızda Ayşen Gruda! 

Sevgi Müzikali’nden bahseder misiniz bize biraz Ayşen Hocam?

Tiyatro ve dizilerde sessizliğim olmadı ama müzikal oynamayı çok istiyordum. Biraz unutulmuş gibiydi, öyle isteyerek evet dedim ki! Oyunda serbest kalma hakkımız da var, kendime göre esprilerimi yapabiliyorum. Hepimiz çok yorulduk, çok çalıştık ama şahane bir oyun çıktı.

Verilmek istenen mesaj nedir?

Çok mesajı var ama sevgi ön planda. Günümüzde dostluk, kardeşlik, sevgi unutulmuş durumda. Herkes birbirine kötü bakıyor. Oysa bir insanı sevmekle başlar her şey! En önemli mesajımız bu. 

Ekipte genç kuşaktan çok isim var! Birlikte çalışmak nasıl?

Ekipte Betül Demir gibi gencecik yürekler var. İlker Ayrık’ın tiyatrocu olduğunu bilirdim ama şahsen tanımazdım, bizim oğlan gibi oyunda! Yumuşacık ve çok disiplinli bir çocuk. Betül’ü ilk görüşte sevdim ve bu kızdan olur dedim, yanılmadım da!  Disiplin çok önemli! Bir tiyatrocu disiplinli değilse yetenekli olsa ne yazar, olmasa ne yazar! Tiyatrocu olmak bir yaşam biçimidir.

YALNIZ İNSANLAR AYAKLARINI YERE SIKI BASARLAR!

Ayşen Gruda için sevgi ne ifade ediyor?

Sevmeden hiçbir şey yapılmaz. Yelpazeyi alabildiğine geniş tut bak sevgi nerelerden, nerelere etki ediyor. Sevgi her yere gidiyor.

Sahneye adım atınca her şeyi geride bıraktığınızı hep duyarım. Nasıl başarıyorsunuz?

İnsanlar ayaklarını yere sıkı basmalı genç adam. Yalnız insanlar ayaklarını yere sıkı basar. Sahneye çıktığım zaman öğrencilerim sahnede yere nasıl basıyor diye bakarım hep!

Yalnız mı Ayşen Gruda?

Hayır değilim, çok şükür. Kızım Elvan var, Emre var. Oturduğumuz bloklar bile yan yana, yalnız değilim. İnsanlar tanıyor ve seviyor beni.

COLA KÜLTÜRÜ İLE DEĞİL, HERŞEYİN DOĞALI İLE BÜYÜDÜK! ROLLERİMİZ DE HORMONLU OLMADI!

Yetiştirdiğiniz genç kuşağın yeteneklerini nasıl buluyorsunuz?

Fevkalade hepsi! İnanılmazlar! Eskiden gençler okumuyor diye hayıflanırdım. Öyle değilmiş çünkü espri yapmak keskin bir zeka ister. Tüm espriler harikulade! 

Sizin kuşağın farkı neydi peki?

Biz sizin gibi coca cola ile büyümedik. Biz çitlembik yedik, gelincik şurubu içtik, gül şurubu ile büyüdük. Hormonlu gıdalar tesir etmedi bize. Dolayısıyla hormonlu roller yoktu, hormonlu oynamadık. Hava bu kadar kirli değildi. Günümüzde ne yediğime, ne içtiğime ne de soluduğuma güvenmiyorum. Hiçbir şeye güvenmiyorum. 

Müzikal oynamanın hareketliliği ürkütmedi mi sizi?

Ekip çok güzel halletti o işi. Güvendim ve teslim oldum, bana göre ayarlandı pek çok yer. Ekibimizin kaptanı ile malum geçmişte çok müzikal yaptık, birbirimizi çok iyi tanırız.

İKİ KAHKAHA BİR PİRZOLA YERİNE GEÇER

Geçmişten bugüne bakarsak Ayşen Gruda hep güldürdü. Bu yüklendiğiniz bir misyon muydu?

Misyonum, evet.  Ne ağır hastalıklar var güldürerek tedavi ediliyor. İki kahkaha bir pirzola yerine geçer derler ya, çok doğru! Protein alıyor vücut güldüğü zaman. Güldüğün zaman bir sürü kas çalışıyor, beyin çalışıyor. Gülmek demek hem akıl sağlığı hem vücut sağlığı demek! Hüzünlendirdiğim de oldu ama izleyiciyi hep güldürmek istedim.

Geçmişte siz, Şener Şen, Perran Kutman bir tarafta! Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır bir diğer tarafta. Gruplaşma var mıydı?

Aaa yok! Asla! Ne gruplaşması ya da çekişmesi bilhakis dostluk vardı. Herkes birbirine destek olur, can cana çalışırdık. Birbirimizin eksiklerini kapatır ve öğretici olurduk.  Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Türkan Şoray, Filiz Akın dediğinde zaten rüştünü ispatlamış kişiler.Herkes tevazu sahibiydi, kamera önünde durum neyse, kamera arkasında da aynıydı.

Şimdiki gençler öyle mi?

Genelleme yapamam. Benimle oynayan bütün genç nesil oyuncular son derece tevazu sahibi. 

Akran olduğunuz pek çok sanatçı estetik yaptırdı, siz hiç tercih etmediniz. Özel nedeni var mıydı?

Barbara Streisand’ı düşün Gökay’cığım. Onun burnunu yapmak için dünyanın en büyük estetik cerrahları teklif ve dahi üstüne para verdi ama kadın hayır dedi! Hedeflediği burun ve saçla kişi kendini daha iyi hissedecekse buyursun yaptırsın. Ben burnumla para kazanıyorum ve kimse elleyemez. Bana da dediler kaldıralım burnunuzu diye, olmaz dedim! 

  Yüzün ifadesi kalmıyor, düz bakmaya başlıyorsun. Ayrıca her yaşın bir güzelliği var.

Niye estetik yaptırayım? Burnumla para kazanıyorum. Barbara Streisand’ı düşün. Biz doğallığımızla varız.

Kemal’inki kadar zengin bir surat görmedim

Kemal Sunal’dan sonra neler değişti hayatınızda?

Çocukluk arkadaşım, dostumdu. İkimiz de tanınmıyorduk, turnelerde beraberdik. Dert ortağıydık, parasızlığı paylaşırdık. Birlikte çok film yaptık. Ünlenince hayatı değişen adam olmadı. Neyse o olarak kaldı. Ömrümce Kemal’e hep dikkatle baktım. Onun kadar zengin bir surat daha görmedim.

Kemal Sunal aramızdan ayrıldı, Şener Şen farklı işlere imza atar oldu. Komedi kültürü böylece bitti mi?

Komedinin formülleri var, kimseyle de bitmez! Gülmenin de formülleri var. Çok matrak bir rolü mesela iki salağın aşkını oynarken biz çok eğleniyoruz gülüyoruz falan zannetme.  Oyunculuğun formülleri var bilimsel bir şey. Oyunculuğun içinde fizik, kimya, matematik, hepsi ve tabii sanat var. İki tane komedyen artık komedi yapmıyor ya da aramızda yok diye komedi yok ya da gülmek yok diye bir şey olabilir mi?

Matematikten bahsediyorsunuz ama günümüzde komedi belden aşağı espri olmadı mı?

O yolu seçenler kendilerini komedyen yaptıklarının da komedi olduğunu zannedenler. Kimsenin güldüğü yok ki onlara!

Şahan Gökbakar ve Ata Demirer’i nasıl buluyorsunuz?

İkisini de beğeniyorum. İkisiyle de aynı projede yer alırım. Çok zekiler. Ben komedyenin zekisini severim. Yazan, üreten adamlar zekidir.

Yeni bir dizi projesi var sanırım, bahsetmek ister misiniz?

Yeni yılda başlayacak. Rolümü çok beğendim, çok etkileyici bir senaryo içinde komedi de var. Senaryoyu okuduğumda aferin kimse dokunmamıştı bu konuya dedim, öyle bir şey! Bu kadar konuşabilirim.

Yıllar sonra Gırgıriye aynı rollerde sizlerin olgunluk çağlarıyla yeniden çekilse nasıl olur?

Ne güzel olur! Çok isterim. Öyle bir senaryo yazılırsa inanılmaz tutar.

Genç kuşağa tavsiyeleriniz neler?

Ustaları dinlesinler, baksınlar ve öğrensinler. Doğrusunu söyleyeyim ben İlhan Daner’den hala bir şeyler öğreniyorum. Mehtap Ar arkadaşım ile tiyatro sahnesinde buluştuk. Tiyatronun birleştirici gücünü büyüklüğünü görüyor musun? Gençlere tavsiyem bu derya denizden istifade etsinler.

Mehtap Ar ile sahnede nasıl bir kimyanız var?

Dünya tatlısıdır o! Birlikte oynuyoruz, çok güzel bir rolü var. Annesi Aysel Gürel kadim dostum ve arkadaşımdı, biriciğimdi.  Mehtap’ın öyle bir çıkışı, öyle bir rolünün parçası var ki herkesi derinden etkiliyor ve ağlatıyor.

Aysel Gürel’in yanınızda olduğunu hissediyor musunuz?

Yanımda zaten! Aysel  de Atilla Özdemiroğlu da yanımızda!

Bugün Aysel Gürel yanınızda olsaydı ona ne söylemek isterdiniz?

Firuze! Çok güzel soru... Acelen neydi bekle Aysel derdim ona!

Komedinin formülleri içinde fizik, kimya, matematik ve tabii sanat var.  Komedi yapmak da zeka işidir.

Ne zaman dolma sarmaya başlasam hayatımdaki erkeğe yol vermişimdir

Aşkı güzel betimlediğinizi söylerler hep...

Mutluluk, anlardır. Aşk ise gelip geçer, yakıcı bir histir. Çok yakar insanı, düşünsene yanıklarla dolaşıyorsun!

Kaç tane yanık kaldı sizde?

Çok yoktu. Aşk çok emek, fedakarlık ister! Aşk başka bir şey ya içinde gerçek yok.

Bir adam için bu kadar emek verdiniz mi yani?

Hakikaten öyle bir şey hissediyor olmam lazım. Hoş rahle-i tedrisattan yakışıksız adam da geçmedi hani, hepsi emeğe değerdi.

Ne kadar evli kaldınız?

16 sene.

Şu anlattığınız dolma sararken, adamları terk etme olayı nedir?

 Helva kavurmak gibi bir şey bende dolma sarmak. Enteresandır ne zaman yaprak dolması yapmaya koyulsam, gidici demek ki bu adam diyorum ve bir bakıyorum hayatımdan rahmetli oluyor ve gidiyor. Herhalde uzun ve meşakkatli bir iş ya dolma yapmak, bol bol düşünmeye vakit oluyor demek ki!

En son ne zaman dolma sardınız?

Deli çocuk! Bilmiyorum vallahi, milattan önce tarihlerdir herhalde!

DOYA DOYA YAŞADIM HAYATI! PİŞMANLIK KÖPEĞİN TAŞI ISIRMASI GİBİDİR

İçinizde uhde kalan bir rol var kaldı mı?

Oynamadığım rol kaldı mı yahu? Espri bir yana insan içinde uhde kalırsa, ruh zamanla zehirlenir ve kötü insan olursunuz. Tecrübeyle sabit. O uhde, o hırs büyür ilerde büyür ve habis olur.

Geçmişle barışık mısınız? Pişmanlıklarınız var mı hayata dair?

Sen bende öyle bir göz görüyor musun? Pişman oldum diyecek göz var mı bende genç adam?  Her şeyi dolu dolu yaşadım, hiç de pişman olmadım. Pişmanlık köpeğin taşı ısırması gibi bir şeydir! Boş! Yani sana da zarar verir.

Bir gün mutlaka dediğiniz bir şey var mı peki?

İlla kalmıştır kenarda, köşede. Ama şu ara Sevgi Müzikali’ne odaklanmış durumdayım. Önce bir önümdekini becereyim de, sonra başkalarına bakarım.

Muzurluk yapacağım, her cezaya razıyım! Ama soracağım...

Sor, sor korkma!

Size niye hep evde kalmış kız rolleri verdiler Ayşen Hocam?

Versinler n’olcak? Yavrum ben orada rol yapıyorum, bak seni de ne güzel kandırmışım. Ayol vallahi inanmış bunlar! Tarık Akan’a bayılan, hayran ve iç çeken; Kemal’e genelde terlik fırlatandım evet ama ben öyle değilim. Ayşen öyle biri değil!

Hiç filmlerdeki gibi iç çekmediniz mi bir erkeğin ardından?

Ne birinin ardından koştum ne de iç çektim. Gidiyorsa güle güle gitsin! Giden neyi kaçırdığını anlasın, üzülsün ve buyursun iç çeksin.

 Çapkın bir kadın mıydınız?

Değildim, hiç değilim! Taktım mı tırnağımı götürürdüm ama kedi gibiydim. Hedefime koydum mu birini olay bitmiş demektir.

Kaç yaşında evlendiniz?

Rollerin aksine çok genç evlendim ben, 19 yaşında yoktum. O evde kalmış kız rollerini oynarken, evliydim ben.

HER AİLEDE BİR DOMATES GÜZELİ VARDIR

Bugün Vecihi gelse uçağın içinde Şener Şen mi olsun Kıvanç Tatlıtuğ mu?

İkisi birden olsun. Şener çok eski arkadaşım kıyamam ona, önce arkadaşım derim! Ama Kıvanç’a da hayır demem hani!

Domates güzeli konusuna girelim mi biraz?

Domates güzeli dişi bir Sherlock aslında! Sherlock gibi her konuya eleştirel bakıyordu domates güzeli. Her evde bir domates güzeli vardır. Mesela senin teyzen domates güzeli olabilir. Her ailede bir görümce, bir yenge, bir teyze pozisyonunda taşı gediğine koyan bir tatlı su kurnazı vardır. İşte o da o ailenin domates güzeli oluyor. 

KIVANÇ PATLICANA NASIL BAKIYORSA, SEVGİLİSİNE DE ÖYLE BAKIYORDU 

Yılların size zalim davrandığını düşündünüz mü?

Yok, hiç. Ömrümde bir kere makyajlı girmedim yatağa! Bilirim ki bu cilt bana lazım. Kendimi koruyup kollamam gerektiğini bilirim. Yıllar ile de hep barışık oldum. 

Genç kuşakta kimleri beğeniyorsunuz?

Güldür Güldür’ün hem kızlarına hem erkeklerine bayılıyorum. Onlarla bir yığın da filmde oynadım, onların Güldür Güldür sahnelerine de çıktım. Beni ağlatan tek ekip de onlar oldu. Onlara karşı garip bir sempatim var. Kıvanç Tatlıtuğ’a bayılıyorum. Önceleri patlıcana da aynı bakıyordu, sevgilisine de ama kendine yatırım yaptı ve oyunculuğunu inanılmaz geliştirdi. Kızlarda da Tuğba Büyüküstün’ü beğeniyorum. Gupse Özay’ı çok severim.

Gupse Özay sizin bayrağınızı alıp, taşıyacak gibi ne dersiniz?

O kendi bayrağını taşıyor.

Bayrağı emanet edecek birisini buldunuz mu?

Yok kimseye bayrak mayrak! Vermem! Bayrağımı da alır götürürüm ben giderken, lazım olur oralarda da bana neme lazım!