19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Gönül hesabı yapan milyarder

İlk sermayesi diplomalarıydı. Hüsnü Özyeğin o ‘sermayeden’ bir dünya kurdu. Türkiye’nin en zengin iş adamları sıralamasında ilk sıralarda yer aldı. En zenginler listesinden çok, ‘gönlü zenginler’ sıralamasında yer almayı önemsiyordu. Rıdvan Akar tarafından kaleme alınan ‘seri girişimci’ Hüsnü Özyeğin’in 72 yıllık yaşam öyküsünün anlatıldığı Bir Dünya Kurmak adlı kitapta hayata dair müthiş bir serüvene tanık olacaksınız.

4 Haziran 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Gönül hesabı yapan milyarder

Orta sınıf bir ailenin iki çocuğundan biri olarak 72 yıl önce dünyaya gelen Hüsnü Özyeğin’in yaşam öyküsü Bir Dünya Kurmak adlı kitapta toplandı. Yaklaşık dokuz yıla uzanan bir yazım süreciyle, gazeteci Rıdvan Akar tarafından kaleme alınan kitap raflardaki yerini aldı. Satışından elde edilen gelirin Özyeğin Üniversitesi Fırsat Eşitliği Burs Fonu’na bağışlanacağı kitapta Özyeğin’in çocukluk ve gençlik yıllarına, okul hayatına, ilk iş deneyimlerine ait tüm detaylarla beraber iş hayatındaki yükseliş hikayesi anlatılıyor. 

İlk iş deneyimi 6 yaşında hanutçuluk…

İzmir’de Fazıl Bey İlkokulu’nda okul hayatına başlayan Özyeğin, 10 yaşındayken ailesinin karşısına geçip “Robert Kolej’de okumak istiyorum” diyecek kadar eğitim konusunda erken bilinçlenmiş ve hedefine ulaşmış bir isim. İlk iş deneyimini henüz altı yaşındayken dedesinin iş yerinde hanutçuluk yaparak kazanan Özyeğin, mühendislik okumak için 1000 dolar ile gittiği ABD’de garsonluk yaparak harçlığını çıkarıyor ve 12 bin kişilik üniversitenin Talebe Birliği Başkanı oluyor. Harvard Üniversitesi’nde işletme master’ı yaparken okul kantinin işletmesini devralan Özyeğin, mezun olduktan sonra bir süre daha ABD’de farklı şirketlerde çalışıp 29 yaşında Türkiye’ye dönüyor. 

İlk serveti diplomaları…

ABD’den dönmeden önce Türkiye’nin üç önemli isme, Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı ve de İstanbul Ticaret Odası Başkanı’na mektup yazarak, iş isteyen Özyeğin’e üç isim de iş teklif ediyor ancak Robert Koleji’nden sınıf arkadaşı Çukurova Holding’in kurucusu Mehmet Emin Karamehmet herkesten önce davranıp Özyeğin’i işe alıyor.  Özyeğin’in bankacılık sektöründeki başarı hikayesi29 yaşında Pamukbank Yönetim Kurulu Üyesi ve ardından 32 yaşında Genel Müdür olmasıyla yazılmaya başlıyor. En genç banka genel müdürü olmasının ardından yine Çukurova Holding bünyesinde bulunan Yapı Kredi’de de Genel Müdür olarak görev yapan Özyeğin, her iki bankada başarılı çalışmalarıyla oluşturduğu değişim ile bankaları kâra geçirerek başarısını taçlandırıyor. Hüsnü Özyeğin, 1987 yılına gelindiğinde ise kendi bankasını kurmaya karar veriyor. Bir bankacı tarafından kurulan ilk banka olma özelliğiyle faaliyetlerine başlayan Finansbank daha sonra halka açılan ve Türkiye’de kredi kartına taksit yapan ilk banka olarak da birçok ilke imza atıyor. 

En büyük yabancı sermaye

1994 ve 2001 krizlerindeki zor dönemi başarı ile atlatan Finansbank’ı 2006 yılında National Bank of Greece’e satan Özyeğin, ‘Bir dünya kurduğu’ bankasını satarken de satış rakamı ile Türkiye için en büyük yabancı sermaye olması ile bir rekora imza atıyor. Finansbank’ı sattıktan sonra Özyeğin’in iş yaşamında yeni yuvası büyüme ve kurumsallaşma hedefleri doğrultusunda 1989 yılında kurduğu FİBA Holding oluyor. Buz dağının üstünde her ne kadar bankacılık sektöründeki başarılarından söz edilse de Hüsnü Özyeğin, FİBA Holding bünyesinde Rusya’dan Çin’e, Hollanda’dan Romanya’ya birçok ülkede altına imza attığı yatırımlarıyla iş yaşamındaki tecrübelerini ve başarısını yurt dışına da taşıyor. Özyeğin’in bugün FİBA Holding çatısı altında bankacılıktan perakendeye, enerjiden limancılığa kadar pek çok yatırımı bulunuyor. Özyeğin’in baş döndüren temposu ise sosyal sorumluluk projeleri ve Özyeğin Üniversitesi’nin kurulmasının ardından hiç dinmiyor.

Üniversite en kalbi proje

12 ülkede 100’e yakın şirket kuran Türkiye’nin ‘seri girişimcisi’ Hüsnü Özyeğin, 2007 yılında Özyeğin Üniversitesi’ni kurarak eğitim alanındaki hayalini de gerçeğe dönüştürüyor.

Hayatındaki en keyifli ve değerli girişiminin üniversite olduğunu her fırsatta vurgulayan Özyeğin “12 ülkede 100’e yakın şirket kurdum, bundan sonra 100 şirket veya 10 vakıf daha kuramayacağımı biliyorum. Eğer Özyeğin Üniversitesi’nde gençlere ilham verebilirsek, iyi yetiştirebilirsek onların Türkiye’ye katkıları benim şirketlerimin katkısından katbekat fazla olur” diyor.  

1.5 MİLYON KİŞİYE SOSYAL YATIRIM 

Özyeğin’e hayatta en değerli varlığı sorulduğunda her zaman için “Ailem” yanıtını veriyor. Bugün çocukları Murat ve Ayşecan ile beraber  FİBA Holding’i yöneten Özyeğin, sosyal sorumluluk çalışmalarında ilhamı eşi Ayşen Özyeğin’den aldığını belirtiyor. Özyeğin, bir söyleşide “Türkiye’nin en zengini olmak nasıl bir duygu” sorusuna ise “Asıl yayınlanması gereken liste gönlü zenginler listesidir” şeklinde cevap veriyor ve bugün sosyal yatırımları ile bir buçuk milyon kişiye dokunmanın en büyük başarısı olduğunu vurguluyor.