25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Her şeyi vardı vicdanı yoktu

101’ine basana kadar 6 kalp, üç böbrek, iki ciğer nakli yapılmıştı. “200’ümü görmek istiyorum” dedi ama takdir-i ilahi işte... Kan ve gözyaşı imparatorluğunun krallarından David Rockefeller’dan geriye bakın ne kaldı.

ZAHİT KAPLAN26 Mart 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Her şeyi vardı vicdanı yoktu

Dünyayı yönetme iddiası, hırsı onlara özgü bir durum değil. Kendini her şeyin üstünde gören bir kibirle adım atanlar bu iddiayı taşır. Onlara göre kendileri seçilmiştir. Tevrat’ta kendilerine dair bir yer bulurlar ve bu inançla çalışırlar.

Her şey adaleti elinde tutanların dağılmasıyla başlamıştı. Tüm bu üstünlük taslayan budalalar, tarihin her sahnesinde aynı iddialarla yaşamıştılar, ama ölüm onları da bulmuştu. Diri kalan ise kendi kuruntuları oldu. Tevrat’ın kendilerine vaat ettiği güç, servet ve iktidar düşüncesi.

Osmanlı yok olurken, bu aileler, dedelerinden öğrendikleri ne varsa uygulamaya koyuldular. Tarihte çok az rastlanır bu fırsatı tepmediler. Yüzyıllarca hayalini kurdukları Yahudi Devleti için hazırlıkları tamdı. Rockefeller ve Rothschild gibi meşhur ailelerin ABD’den başlayarak, tüm Dünya’yı yönetme iddiası da bu şekilde mümkün oldu. Yine çok meşhur tabirle Illuminati ve Yeni Dünya Düzeni gibi ultra iddialar da peşinden geldi...

Bunların her biri bu müstekbirlerin kuruntularıdır. Onlar bu uzun vadeli hayallerle kendi ömürlerini tüketirler. Kurdukları büyük gücün, servetin ve iktidarın esiri olurlar.

20 Mart 2017 günü David Rockefeller kalpsizlikten öldü. Ama ‘aşırı kalpsizlik’ ırsi bir hastalık. Rockefeller ve Rothschild gibi ailelerin bireyleri işte bu hastalıkla tüm dünyayı kana bulayan, zenginleri daha zengin ve fakirleri daha fakir yapan fikrin mimarları oldu. Aslında bu melun adamın hikayesi, kalpsizliğin dünyayı ne hale getirdiğine dair önemli ipuçları sunuyor...

ABD’de maden, petrol ve banka sektörlerinde tekel olan bu aileler, dünyada da piyasanın yarısından fazlasını elinde tutar.

John Davison Rockefeller, ailenin kurucusu olarak anılır. Rockefellerler bu isimle tanınmaya başlar. ABD’de 19’uncu yüzyıl iç savaşı John D. Rockefeller’ı ‘savaş zengini’ yapar. Petrolün değerini keşfeder ve 1900’lü yıllara gelindiğinde dünyanın en zenginlerinden olur. ABD’de petrol bu kişinin ve kurduğu şirketin tekelindedir. 1911 yılında ABD’de çıkarılan bir yasa ile John D. Rockefeller’in kurduğu imparatorluk parçalara bölünür. ‘Standard Oil Trust’ şirketinden 34 farklı şirket doğar.                Ailenin yüzlerce üyesi vardır, fakat biri bu imparatorluğun başına geçer. İmparatorluğun kurucusu John D. Rockefeller 1937 yılında öldüğünde artık yeni imparator, büyük oğlu David Rockefeller olur.

Rockefeller ailesi ya da benzerleri tek bir fikrin ve yol haritasının uygulayıcılarıdır. Bunun en önemli öncüsü Rothschild ailesidir. Bini aşkın üyesiyle ve şu anda dünyanın en zengin ailesi olmasıyla liderliğini korur. Fakat asıl özelliği, ailenin tarih sahnesinde 16’ıncı yüzyıldan bu yana varlığını hissettirmesidir. Rothschild ailesi, gizli örgütlenmesi ve tüm dünyaya yayılmışlığıyla bilinir. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinde söz sahibidir.

İşte ‘faiz lobisi” kelimesi bu bölümde işimize yarıyor. Çünkü dünyada savaşa giren devletlere faizle borç verme geleneğini başlatan Rothschild ailesidir.

İngiltere’nin Fransa ile girdiği 1815 Waterloo Savaşı bu ailenin tüm dünyada etkin bir imparatorluk kurmasını sağlar. Önce İngiltere borsasında hisselerin neredeyse tümünü ele geçirir. Sonra Fransa’ya da borç verir. İngiltere’nin Çin’le gireceği Afyon Savaşları’nı finanse eder. Bu sayede Hong Kong’un kontrolünü de eline geçirir. Rothschild ailesi, ilk defa 1865 yılında, Hong Kong’da HSBC bankasını kurarak, tüm dünyada en büyük finansal aktör olduğunu kanıtlar. HSBC yani the Hong Kong and Shanghai Banking Corporation!

 Rothschild’in ABD’de, kendi kontrolünde bir finansal imparatorluğun kurulması için yardım ettiği isim John D. Rockefeller’dir.

‘Faiz Lobisi’ hem ABD hem Avrupa hem de uzak Asya’da Rothschild ve uzantıları ile böylece yükseldi. Dünya Bankası adında bir kurum da işte bu yolla hayata geçti. Dünya Bankası, az gelişmiş bir ülkeye borç verirken Rothschild kaynaklarından yararlandı. Bu durum IMF için de geçerli oldu. Dünya, bu ailelere borçlu olarak yaşamaya mahkum oldu. Pakistan, Sudan ve Suriye örnekleri çarpıcıdır. Askeri hükümetler ve Taliban terörü ile Pakistan, iç savaşın ardından bölünen Sudan ve malum Suriye... IMF’ye en fazla borçlanan ülkeler sıralamasında en önde.

IMF, Dünya Bankası, BM, UNICEF, El-Kaide ve DEAŞ... Bu ailelerin fikirleriyle hayat buldu. Paranın baronları, paraya duyulan ihtiyacın da doğmasını sağladı. Ülkelerde istikrarsızlık, bölünmüşlük ve savaşlar hep baronların tezgahıyla mümkün oldu. David Rockefeller’ın tek amacı ve hayali Büyük İsrail’i kurmaktı.  100 yaşına geldiğinde yaş gününde “200’üncü doğum günümü de görmek istiyorum” demişti. Fakat bir sene daha yaşayabildi. Kronik kalp yetmezliği sebebiyle öldü.

Kronik kalp yetmezliği önemli bir hastalık. Kalpsizliğin tıbbi tanımı sayılabilir. Rockefeller’i 101 yaşına kadar yaşatmak için 6 defa kalp nakli yapmışlardı. 3 kez böbrek ve 2 kez de ciğer nakli...  Bu kalpsiz ve ciğeri beş para etmeyen adamın ölümsüzlüğe çare arayışı çok insanın hayatına mal oldu. Dünyanın bir tarafında savaşlar ve yoksulluk var. Savaşların ve yoksulluğun hüküm sürdüğü o ülkeler, aslında dünyanın en zengin kaynaklarına sahip. Fakat baronlar o ülkelerde tek başlarına tüm kaynakları sömürmek için organize olmuş durumdalar. Diğer tarafta ise savaş ve yoksulluktan kaçmak isteyen insanların gözünde cennet gibi görünen Avrupa var. Göç ve iltica  ilginç bir gelir sağlıyor ölümsüzlük peşinde koşanlara.

Yüzbinlerce kişi Avrupa için yollara koyuluyor. Buraya vardıklarında ise yalnız, itilmiş halde sınırlarda yaşıyorlar. Mülteci konusu, David Rockefeller gibileri için farklıdır. Ultra kibirli, zengin ve yaşlı bir Rockefeller, ‘kronik kalp yetmezliği’ sebebiyle insanlıktan çıkmış haldedir. Rockefeller, bir mülteci çocuğa baktığında onun göz yaşını görmez, onu sadece bir organ kaynağı olarak görür. Bundan dolayı Avrupa’da 10 bin mülteci çocuk kayıptır. Çünkü bir Rockefeller yaşasın diye binlerce kalp, böbrek ve ciğer feda edilebilir.

Dünyayı yönetme iddiası, David Rockefeller için son buldu. Şimdi bir hayli verecek hesabıyla baş başa. ‘Yeni Dünya Düzeni’ hayalleri vardı halbuki, ne yazık; yeni, dünya ve düzen bitti!

Kalkılır bir yerde,

kalır oyuncak,

Kurgular biter.

Ölüm... O geldi mi ne var korkacak?

Korkular biter.

 

Fikir, açmaz artık

beyinde kuyu;

Burgular biter.

Unuturuz hayat adlı uykuyu,

Uykular biter.

 

Biter, her şey biter; ses, şekil ve renk,

Kokular biter.

Kabir sualiyle kapanır kepenk,

Sorgular biter.

Necip Fazıl Kısakürek

KENNEDY’NİN ÖLÜMÜNÜN ARKASINDAKİ İSİM

ABD’nin Siyonistlere karşı çıkan tek Başkanı John Fitzgerald Kennedy’nin adı tarihe adını suikastle öldürülen başkan olarak geçti. Kennedy, İsrail Başbakanı Ben Ben Gurion’a, İsrail’de yapılmakta olan Dimona Nükleer Santrali’ne, İsrail’in Orta Doğu politikasına karşı çıktı.  Dahası İsrail’in nükleer programını durdurmaması durumunda Amerikan yönetiminin yaptırım uygulamaktan kaçınmayacağını açıkladı. Bununla da yetinmedi Amerikan Dolar’ını basma yetkisini Rotschild ailesine ait olan Federal Reserve Bank’ın elinden alarak Amerikan Merkez Bankası’na verdi. Siyonist silah tüccarlarına, mason danışmanlarına, Amerika’daki Yahudi lobisine, lobinin en güçlü ismi Rockefeller’a ve masonik örgütlere alenen savaş açtı. Kennedy’nin 1963 yılında Texas’ta öldürülmesinin ardından kurulan ve Warren Komisyonu olarak bilinen Senato Özel Soruşturma Komisyonu, cinayeti tek başına hareket eden Lee Harvey Oswald’ın işlediğine hükmetti. Ama ortada bir gerçek vardı. Oswald hakkında tek bir delil yoktu. Hem cinayetin sorumlusu olarak gösterilen Oswald’ın hem de henüz mahkeme önüne çıkmadan onu öldüren Jack Ruby’nin ve olaya adı karışan bazı kişilerin kuşkulu biçimde öldürülmeleri birçok komplo teorisinin atılmasına neden oldu. Ancak ne CIA, ne de Oswald ve Oswald’ı öldüren Jack Ruby arasındaki ilişkileri araştıran Nelson Rockefeller’ın Başkanlık ettiği komisyonun kayıtları hiçbir zaman açıklanmadı.